Türkiye, bu yıl yine kuraklığın etkisinde. Geçen yıl yağmurlar geç kalmış, kış aylarında yeterince yağmamıştı. Bu nedenle ekinler büyümedi. Saman …
Türkiye, bu yıl yine kuraklığın etkisinde. Geçen yıl yağmurlar geç kalmış, kış aylarında yeterince yağmamıştı. Bu nedenle ekinler büyümedi. Saman ve mahsul üretimi yetersiz kaldı. Ege’de köylünün elinde saman çok az. Orta Anadolu’daki satıcılardan saman bulmaya çalışıyor. Ancak bu da çok maliyetli. Köylü saman açığını kapatabilmek için çok pahalı olan mısır silajına yöneldi. Bir traktör kasası silaj en ucuz 1800 TL. 2 bin TL’ye satılan yerler de var. Ayrıca silajın hammadesi olan mısır çok su tüketen bir bitki.
Kuraklık Anadolu’yu kavururken mısıra su yetiştirebilmek için de her yere artezyen kuyuları açılıyor. Yeraltı suları her geçen yıl daha da aşağıya çekiliyor. Köylü, silajın yanı sıra yoncanın paketine de 30-35 TL ödüyor. Köylünün elindeki buğday-arpa yetersiz. Yurttaş “tavuğuna yedirecek buğday” bulmakta zorlanıyor. Çünkü fiyatlar çok yüksek. Yağmur yağmazsa gelecek yıl saman, buğday-arpa bulabilmek çok zor olacak.
Bu yıl da yağmurların geç kalması nedeniyle zeytin gelişemedi. Bu da yağ verimini düşürüyor. Üretici çok ucuza satsa da tüketiciye gelene kadar yağ fiyatları katlanıyor. Zeytinde üretim düşeceği için fiyatların artması bekleniyor.
Bugünlerde tarlaların sürülmesi ve yeni sezon için ekim yapılması gerekiyor. Ancak toprak su almadığı için sürülemiyor. Ekim yapılamıyor. Bu yıl gübre fiyatlarının da yüksek olması nedeniyle çiftçi ekim yapmaktan kaçınıyor. “Bu yıl tarlayı ekmesek mi acaba” diyen çiftçiler var. Kuraklığın bu şekilde devam etmesi ve maliyet artışları nedeniyle önümüzdeki dönemde fiyatların artması bekleniyor.
‘KISIRDÖNGÜ SÜRER’
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, kuraklığın bir yıllık değil, birkaç yıllık periyotta düşünülmesi gerektiğini söyledi. Buna uygun da önlem alınması gerektiğini belirten Suiçmez, “Zeytinde geçen yıl da düşüş vardı, bu yıl da olacak. Kuru tarımda buğday, arpa, mercimek, nohut, samanda düşüşler vardı. Bu yıl da öyle olacak gözüküyor” dedi. Gıdada arz açığının devam edeceğini, ürün azsa fiyatların da yükseleceğini dile getiren Suiçmez, şunları söyledi:
“Et ve süt fiyatlarını yemden ve samandan ayrı düşünmemek lazım. Yem ve saman fiyatları artarsa et ve süt fiyatları da artar. Yurt dışındaki fiyatlar da belli. Destekleme fiyatları hâlâ açıklanmadı. Yetersiz destekler, maliyetlerdeki artış nedeniyle çiftçi önünü göremezse üretimden, alandan çekilir. Arz açığı artar, buna bağlı olarak fiyatlar da artar. Aynı şekilde dışa bağımlılık artar. Kısırdöngü devam eder.”
SUYA GÖRE TARIM
Birinci Su Şûrası’nda konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, şûra sonuç bildirgesiyle Su Yasası’nı TBMM’ye sunmak istediklerini söyledi. Üretim planlanmasında suyun öncelik olacağını anlatan Pakdemirli, “Tarımsal üretim havzalarının su potansiyeline göre destek mekanizmasını daha etkin şekilde kullanacağız. Tarımsal üretimde yeni motto, ‘suya göre tarım’dır” dedi. Pakdemirli, “Türkiye’de kullanılmış suların, yeniden kullanım oranı yüzde 2.5. Hedefimiz, bu oranı yüzde 47’lere çıkarmak. Geri kazanılacak yaklaşık 3.3 milyar metreküp suyun, 2 milyar metreküpünü tarımsal sulamada kullanmayı planlıyoruz” diye konuştu.