Türk Lirası’nın dolar ve Avro karşısında yılbaşından bu yana yaşadığı yaklaşık yüzde 40 değer kaybına uğraması, ithal girdiye dayalı birçok …
Türk Lirası’nın dolar ve Avro karşısında yılbaşından bu yana yaşadığı yaklaşık yüzde 40 değer kaybına uğraması, ithal girdiye dayalı birçok sektörü olumsuz etkileyecek. Yerlilik oranı son dönemde artış gösterse de Türk savunma sanayiinde üretimin önemli ölçüde ithal girdiye bağlı olduğu biliniyor. Dijital kart, elektronik-bilgisayar bileşenleri, sensörler ve yarı iletkenler başta olmak üzere ileri teknoloji donanımları büyük oranda ithal ediliyor. Yeni ekonomik modelde ithalatın azalması hedeflense de savunma sanayiinde bu ürünlere kısa vadede yerli alternatif olmadığı için ithalatta düşüş beklenmiyor.
Kur artışı, savunma sanayii alanında yurtdışına yapılacak ihracat gelirini artıracak olsa da sektörün geliri büyük ölçüde iç pazardan elde ediliyor. Geçen ay yayımlanan Cumhurbaşkanlığı 2022 Yıllık Programı’nın savunma sanayii bölümündeki verilere göre 2020’de 8.8 milyar dolarlık savunma sanayii cirosunun 2.2 milyar dolarını yurtdışı satış gelirleri oluşturdu. Sektör, 2020’de 2.1 milyar dolar tutarında da ithalat gerçekleştirdi. Şirketler iç satışlarını TL üzerinden yaptığı için döviz bazlı gelirin artmadığı durumda yüksek ithalat maliyetleriyle baş etmeye çalışacak. Şirketlerin, bir yandan yükselen girdi maliyetleri, diğer taraftan da yüksek enflasyon nedeniyle proje başlangıcındaki mali hedeflerini tutturmada zorluklar yaşayacağı öngörülüyor. Ayrıca yükselen maliyetlerin projelere yansımasıyla birlikte Türkiye’nin genel savunma harcamasında da artış olması bekleniyor.
NİTELİKLİ İŞGÜCÜ GİDEBİLİR
Türk Lirası’ndaki değer kaybının sektördeki nitelikli işgücüne etkileri de tartışılıyor. Artan döviz kurunun, bir süredir “beyin göçü” tartışmalarına konu olan savunma sanayii alanında çalışan mühendislerin yurtdışına gidişini hızlandırabileceği ya da yurtiçinde başka alanlara geçişlere yol açabileceği belirtiliyor. Cumhurbaşkanlığı 2022 yıllık programında, savunma sanayii istihdamında halihazırda bir azalma yaşandığını ortaya koymuştu. Programda 2020 sonunda savunma ve havacılık sanayii sektöründe 77 bin kişi çalışırken bu sayının 2021 sonunda 70 bin kişiye düşeceği tahmini yer almıştı.