İmkânları daha fazla olanlar sanat konusunda daha seçici olabiliyor, sanat eserleri koleksiyonu yapıyor. Bu sayede sanatçılar da üretmeye devam …
İmkânları daha fazla olanlar sanat konusunda daha seçici olabiliyor, sanat eserleri koleksiyonu yapıyor. Bu sayede sanatçılar da üretmeye devam edebiliyor, iyi ki varlar. Bu koleksiyonerlerden biri olan Nesrin Esirtgen’le yeni tanıştım. Sanayici bir ailenin çocuğu, iyi bir eğitim almış, halen Abdi İbrahim İlaç Sanayi şirketinde Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Abdi İbrahim Vakfı’nın da başkanı. Aile zaten sanata tutkun, o da tutkun. Koleksiyonerler bizim gibi duvarına asmak için iki tablo satın almıyor, sahip olmak için, genç sanatçıları desteklemek için, beğendiği için, alıyor, alıyor, alıyor. Bu eserler sonra ne oluyor? Sahipleri, Sakıp Sabancı Müzesi, Pera Müzesi, OMM’de Tabanca’nın yaptığı gibi depolarda durmasına kıyamayınca müze açıp içinde sergiliyorlar koleksiyonlarını.
YENİ SANAT ORTAMI
Nesrin Esirtgen henüz müze aşamasına gelmemiş. Ama Galeri Nev’in kurucu ortağı Haldun Dostoğlu’nun da yönlendirmesiyle kullanmadığı bir mekânı proje mekânına dönüştürmeye ve sanat için açmaya karar veriyorlar, radaristanbul.art adını alan bu oluşum, kâr amacı gütmeden, “Sanatçılarımızın uluslararası düzeyde bilinirliğinin artması için yapacağı projelerle katkı sağlayacak, bilgi birikimini geliştirip bellek oluşmasına da imkân tanıyacak.” Bunun için “sözlü ve yazılı bir külliyat” oluşturacaklar. Haldun Dostoğlu ve Nesrin Esirtgen’in dostlukları çok uzun yıllara dayanıyor, Nesrin Hanım’ın sanata tutkusunun yanı sıra koleksiyonunun oluşmasında Haldun Bey’in de katkısı olmuştur. Şimdi bu tek tek birikmiş hazinenin de en azından özel sergilerle sanatseverlere açılması, bu eserlerin kitaplara dönüştürülmesi, bu mekânda güncel konularda tartışma ve ve sohbetlerin yer alacağı etkinlikler yapılması da hedefleri arasında. Radar, bir anlamda sanatın radarı olacak. İlk aşamada Hale Tenger, Ahmet Doğu İpek ve Nesrin Esirtgen koleksiyonu sırasıyla yayın programına alınacak. Nesrin Hanım’la sergideki eserleri konuşurken görüyorum ki hepsini ne zaman nereden aldığını hatırlıyor ve onları çocukları gibi seviyor. Bazılarını karma sergilere istemişler, kıyıp da yollayamamış! Duvarda tablo gibi duran bir halıya takılıyorum, “Ben de onu çok severek aldım” diyor. Belli ki hepsine ayrı bir tutkuyla bağlı. radaristanbul.art’ta çocuklarını görücüye çıkarmaktan çok, yaşayan bir sanat mekânı yaratacak. Genç sanatçılara da yeni bir olanak ve ortam doğacak.