Türkiye’de daha önce koronavirüs tedavisinde kullanılan ve halk arasında “sıtma ilacı” olarak bilinen hidroksiklorokin, salgının ilk günlerinden …
Türkiye’de daha önce koronavirüs tedavisinde kullanılan ve halk arasında “sıtma ilacı” olarak bilinen hidroksiklorokin, salgının ilk günlerinden bu yana tartışma konusu oldu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, uzmanların “kalpte ritim bozukluğuna neden oluyor” uyarısını yaptığı ilaç için, 15 Nisan 2020’de yaptığı açıklamada, “Türkiye tedavide farklı bir yaklaşıma sahip. Hiçbir ülke pozitif, şüpheli tüm vakalarda hidroksiklorokin ilacını erken dönemde kullanmadı. Biz bu ilaçtan daha vaka görülmeden bir milyon kutu alıp depoladık” ifadelerini kullanmıştı. Ancak aradan geçen bir yılın ardından ve uzmanların uyarılarından sonra ilaç, 7 Mayıs 2021’de tedavi rehberinden çıkarıldı. Sağlık Bakanı Koca da ilacın kullanımına ilişkin sorumluluğu Bilim Kurulu’na yükledi. CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin’in ilgili soru önergesine yanıt veren Koca, “Covid-19 tedavsinde kullanılan ilaçlarla ilgili algoritmaya Bilimsel Danışma Kurulu’nun görüş ve önerileri doğrultusunda karar verilmektedir” dedi.
‘DOKTORLARA BASKI YAPMIŞLARDI’
Koca’nın yanıtına tepki gösteren CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, ilacın 15 Haziran 2020’de FDA tarafından, 17 Haziran 2020’de ise Dünya Sağlık Örgütü tarafından tedavi protokolünden çıkarıldığını anımsattı. “Sağlık Bakanlığı ise 9 Ekim 2020’de tedavi protokolünü yeniledi. Ancak yenilenen protokolde hâlâ bu ilaç vardı. Demek Bilim Kurulu’na da baskı yapıldı” tepkisini gösteren Şahin, hekimlere bu ilacı yazmaları için baskı yapıldığının da altını çizdi. Şahin, “O kutular bitsin diye hekim arkadaşlarımıza baskı yapılmıştı. Mesela Şehir Hastanesi’nde PCR testi isteyecekseniz, ‘Önce hidroksikolorokin ilacını yazacaksınız, reçetede göreceğiz, o şekilde test yapabiliriz’ diyorlardı. Buna itiraz eden hekim arkadaşlarımız baskı altında kaldı; hatta kimileri mahkemelik oldu” dedi. “Dünyanın yasaklamış olduğu ilacı bizim insanımız mayıs ayına kadar 11 ay kullanmak zorunda kaldı” eleştirisini de dile getiren Şahin, “O bir milyon kutuyu kimden temin ettiler? Bu, bir insanlık suçudur. Vatandaşın sağlığını hiçe saydılar. Bu ilacı kullanan kaç kişi acaba kalp rahatsızlığından hayatını kaybetti” sorularına da yanıt istedi.