Kişisel Verileri Koruma Kurulu, internette “unutulma hakkı” ile ilgili karar aldı. Kişisel Verileri Koruma Kurulu’ndan yapılan açıklamaya göre …
Kişisel Verileri Koruma Kurulu, internette “unutulma hakkı” ile ilgili karar aldı.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu’ndan yapılan açıklamaya göre, bazı vatandaşlar, Kurul’a başvurarak, çeşitli internet sitelerinde yer alan haberlerde geçen isim ve soy isimlerinin ya da haberlerin Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri kapsamında silinmesini talep etti.
“Unutulma Hakkı” kapsamında değerlendirilmesi talep edilen başvuruları ele alan Kurul’un, kararı, internet sitesinden duyuruldu.
Kurul’un 23 Haziran 2020 tarihli kararına göre, arama motorları, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 3. maddesinde yer verilen tanım çerçevesinde “veri sorumlusu” olarak kabul edildi, arama motorları tarafından gerçekleştirilen faaliyetler de “kişisel veri işleme” faaliyeti olarak değerlendirildi.
Karara göre, arama sonuçlarının indeksten çıkarılmasına yönelik taleplerle ilgili öncelikle arama motorlarına başvuruda bulunulacak. Veri sorumlusu arama motorlarının bu talepleri reddetmeleri veya başvuru sahibine cevap vermemeleri halinde ilgili kişilerce Kurul’a şikayette bulunabilecek. Kişiler, Kurul’a başvuruda bulunurken aynı zamanda doğrudan yargı yoluna da gidebilecek.
Kararda belirlenen usul ve esaslar, arama motoru işleticisi şirketlere bildirilecek, unutulma hakkının uygulanabilmesini teminen iletişim kanallarının Türk vatandaşları tarafından da kullanılabilmesi sağlanacak.
DEĞERLENDİRMEDE DİKKATE ALINACAK KRİTERLER
Karara göre, kişinin arama motorları üzerinden kendi adı ve soyadı ile yapacağı bir arama sonucunda gösterilen sonuçların indeksten çıkarılmasına yönelik yapılacak değerlendirmede, ilgili kişinin temel hak ve özgürlükleri ile kamunun söz konusu bilgiyi edinmesinden sağlayacağı menfaatler arasında bir denge testi yapılacak, yarışan menfaatlerden hangisinin ağır bastığı gözetilecek.
Kurul’un kararına göre, şikayetlerin değerlendirilmesi sürecinde öncelikli olarak dikkate alınacak kriterler sorular halinde belirlendi.
Sorular şöyle:
“- İlgili kişi kamusal yaşamda önemli bir rol oynuyor mu?
– Arama sonuçlarının öznesi bir çocuk mu?
– Bilginin içeriği doğru mu?
– Bilgiler kişinin çalışma hayatı ile mi ilgili?
– Arama sonuçlarında yer alan bilgi ilgili kişi hakkında hakaret, onur kırıcı, iftira niteliği taşıyor mu?
– Arama sonuçlarında yer alan bilgi özel nitelikli kişisel veri niteliği taşıyor mu?
– Arama sonuçlarında ulaşılan bilgi güncel mi?
– Arama sonucunda ulaşılan bilgi kişi hakkında önyargıya sebep oluyor mu?
– Arama sonucunda yer alan bilgi kişi açısından bir risk doğuruyor mu?
– Bilgi kişinin kendisi tarafından mı yayımlandı?
– Orijinal içerik gazetecilik faaliyeti kapsamında işlenen verileri mi kapsıyor?
– İlgili kişiye ilişkin bilgilerin yayımlanmasında yasal bir zorunluluk var mı?
– İlgili kişiye ilişkin bilgi, ceza gerektiren bir suçla mı ilgili?”
Değerlendirme sürecinde dikkate alınacak kriterler bunlarla sınırlı olmayacak, her somut olay özelinde Kurul tarafından ilave ölçütler de gündeme gelebilecek.
– Başkan Bilir’in değerlendirmesi
Kurul’un kararını değerlendiren Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, “unutulma hakkı”nın, bireyin geçmişte hukuka uygun olarak yayılmış ve doğru nitelikteki bilgilerinin zamanın geçmesine bağlı olarak erişimden kaldırılmasını ya da gündeme getirilmemesini talep edebilmesi şeklinde ifade edilebileceğini belirtti.
“Unutulma hakkı”nın, kişilerin internette kendi adlarıyla arama yapıldığında derlenen sonuçlar arasında kendileriyle ilgili bilgi, fotoğraf, ses, görüntü, ve belge gibi verilere yer verilmemesini isteme hakkı olarak da adlandırılabileceğini ifade eden Bilir, şunları kaydetti:
“Bu hak, kişinin geçmişine ilişkin dijital ortamlarda var olan ve diğer kişiler tarafından öğrenilmesini istemediği kişisel verilerinin kaldırılmasını talep etme, yayılmasını engelleme hakkının bir yansımasıdır.
Avrupa Adalet Divanı kararlarında kabul gören ve AB Genel Veri Koruma Tüzüğü kapsamında da kabul edilen unutulma hakkı, Türkiye’de 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda açıkça geçmese de kanunda yer alan silme, yok etme ve anonim hale getirme gibi imha işlemleri kapsamında değerlendirilebilir.”