CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV canlı yayınında soruları yanıtlıyor. Kılıçdaroğlu, “Ülkeyi biz yönetsek Montrö sözleşmesinin gereğini …
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV canlı yayınında soruları yanıtlıyor. Kılıçdaroğlu, “Ülkeyi biz yönetsek Montrö sözleşmesinin gereğini yerine getirir, asla ve asla tartışmaya açmazdık. Geçmişte hatırlarsanız “Savaş gemileri gerekirse Kanal İstanbul’dan geçer” şeklinde Erdoğan’ın bir açıklaması var. Erdoğan tarihi bilmediği için, Boğazlar’ın ne kadar güvenli olması gerektiğini bilmediği için, Karadeniz’in anahtarının Montrö olduğunu bilmediği için bunları söylemiştir. Ama artık eminim o da anladı ve Montrö’nün önemini kavradı. Dolayısıyla Kanal İstanbul’u da bir kenara bırakacaktır diye düşünüyorum” dedi.
“TEK ADAM REJİMİNE SON VERİYORUZ”
CHP Genel Başkanı’nın açıklamalarından önce çıkanlar şöyle:
– Türkiye’yi ileriye götüreceğiz. “Bizi geriye mi götüreceksiniz?” eleştirisi yapılıyor, geriye götürecek olsak şimdiki sistemi isterdik. Önceki sistemi de savunmuyoruz. Parlamentonun özgür iradesi yok, bu yeni değil daha önce de vardı. Biz ona da dönmek istemiyoruz. Milletin vekilini millet seçmeli diyoruz. Buna yarının Türkiyesi diyoruz. Demokrasisi güçlü, insan haklarına saygılı bir Türkiye amaçlıyoruz. Bugünün ya da dünün Türkiyesinde gençler geleceğini farklı ülkelerde arıyorsa bunda bir sorun vardır. Biz gençlere “özgürce düşüneceksiniz” diyoruz. Bazen gençler “neden size oy verelim?” diyor, biz de diyoruz ki “çünkü bizi rahatça eleştirebileceksiniz”. Ülkede adalet var mı? AYM’nin kararını en alttaki mahkeme uygulamıyor. Adalet çürürse her şey çürür.
– Cumhurbaşkanı adayı olan rozetini çıkarıp partisinden ayrılacak. Tüm partilere eşit mesafede olacak. Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı ve 24 saat konuşmamalı. Parlamentoyu açış programları siyasi parti programına dönmemeli. Olması gereken bu; tarafsızlık. Bir partinin genel başkanı hakim tayin edemez, bu nedenle cumhurbaşkanında tarafsızlık olması lazım. “Ben tarafsızım” demek yetmiyor, namusun ve şerefin üzerine yemin etmen lazım. Cumhurbaşkanlarının parti liderlerini eleştirdiğini görmeyeceksiniz. Cumhurbaşkanı siyaset üstündedir ve yeri geldiğinde konuşur. Konuşunca 84 milyon dikkatle dinler.
– 6 partinin programları ayrı, dünyaya bakışları ayrı. Ama Türkiye’nin geleceği açısından ortak program belirlemek zorundaydık. Ülke bu durumdayken 6 lidere tarihi bir görev düşüyor. Türkiye’yi bu durumdan kurtarmak için de ortak hedef belirlemek gerekiyordu. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile hukuku yeniden inşa ediyoruz, tek adam rejimine son veriyoruz. Farklı görüşler tabii ki var, her evde farklı görüşler olur ama bu evin dağılmasına neden olmaz.
– Bu masa devrilmez. Tarihin bize yüklediği bir sorumluluk var ve gereğini yapmak zorundayız. A partisi B partisi yoktur, liderlerin Türkiye’nin geleceği açısından kararlı bir duruş vardır. Sayın Akşener Türkiye’nin siyasi hayatında çok önemli bir aktördür. Düşünceleri bizim için son derece değerlidir. Masayı bozmak istiyorlar, denediler de zaten. Cumhur İttifakı’nın siyasi ve siyasi olmayan aktörleri bu masayı bozmayı çok denedi. Ülke bu haldeyken hiçbirimiz bu masayı deviremeyiz. Biz ülkemizi aydınlığa kavuşturup huzura eriştirince her parti kendi yoluna gidebilir. Şu aşamada biz bu masayı dağıtırsak bu yanlış olur ki liderlerin de böyle bir niyeti yok.
– İçeriden yıkamayınca dışarıdan hamlelerle yıkmaya çalışıyorlar. Yeni parti kurdurma konuları gündeme geldi. Tansu Hanım “geçmişe dönmek istiyorlar” diyor. Demek ki kendi döneminin kötü olduğunu o da kabul ediyor. Biz geleceğe bakıyoruz, “Yarının Türkiyesi” diyoruz.
AYRINTILAR GELİYOR…