Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, “Kılıçdaroğlu’nu fişleyen raporlar” başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Erkin bugünkü yazısında …
Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, “Kılıçdaroğlu’nu fişleyen raporlar” başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Erkin bugünkü yazısında, gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu ve gazeteci Sami Menteş’in Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Size Yalan Söylediler/Çetin Doğan’ın Gözünden 28 Şubat” adlı kitabında geçenleri aktardı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “28 Şubat döneminde fişlendim. Dava açtım, karşımda Erdoğan’ın avukatları vardı” sözlerini hatırlatan Erkin, fişlenmesi olayının FETÖ’cü kumpaslarla TSK’ye yıkılmak istendiğini belirtti. Aytunç Erkin, “Kılıçdaroğlu’nun fişlenmesiyle ilgili belge sonuçta TSK’dan değil Başbakanlık’tan çıktı” dedi.
Erkin’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Milli Güvenlik Kurulu’nun 28 Şubat kararlarına karşı olanların en çok dillendirdiği konulardan birisi de, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin fişleme yaptığı, fişlenen insanların ihraç edildiğiydi. Fişlemeleri Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) yaptığını ileri sürüyorlardı. Diyorlardı ki… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürü iken BÇG tarafından fişlendi! Bu belgelerin sızdırılması nedeniyle, Cumhurbaşkanlığı (gazetenin haber yaptığı dönemde Başbakanlık’tı) tazminata mahkûm edildi.
Çetin Doğan’ın gözünden kuralım cümleyi: “İşte bundan sonrasında manipülasyonları değil gerçekleri anlatmak gerekiyor.” O subay konuşmalı! Tarih 15 Nisan 2008: Fetullah’ın kapatılan gazetesi Bugün’ün Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan’ın imzalı haberde, “Batı Çalışma Grubu CHP’li Kılıçdaroğlu’nu da fişlemiş” denildi. Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü iken “Kürtçü/Bölücü” diye fişlendiğini iddia ediyordu. 28 Şubat davasında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Kılıçdaroğlu’yla ilgili fişleme belgesi soruldu. Genelkurmay, mahkemeye gönderdiği yanıtta Kılıçdaroğlu’nun fişleme belgesinin TSK’da bulunmadığını söyledi. Ve geliyoruz gerçeğe: Kumpaslarla TSK’ya yıkılmak istenen Kılıçdaroğlu’nun fişlenmesiyle ilgili belge sonuçta TSK’dan değil Başbakanlık’tan çıktı.
1990’lı yıllarda aralıkla SSK’yı yöneten Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli hükümetler tarafından hedef alınan bir bürokrattı. Kılıçdaroğlu’nu zaman zaman adını vererek eleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanları birlikte çalıştığı SSK bürokratları hakkında da raporlar hazırlattı. Bir ara görevden alınıp mahkeme kararıyla geri dönen Kılıçdaroğlu’nun yönettiği SSK hakkında 1996-2000 aralığında en az beş rapor yazıldı.
Şimdi geliyoruz can alıcı noktaya: 18 Aralık 2011’de Yenimahalle/Ankara’dan MNG kargo ile Çorlu’daki emekli subay Tamer Tatar’a ihbar mektubu, bir CD ve bazı belgeler gönderilir. Göz doktoru Tatar, CD eline ulaştıktan (19 Aralık) 1 gün sonra 20 Aralık’ta Çorlu veya Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı’na değil, o dönem tamamen FETÖ’nün eline geçmiş olan Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na götürür. Savcılar da CD’nin adli imaj kopyasını almadan, HASH değerini tespit etmeden ve üzerinde parmak izi incelemesi yaptırmadan, hemen ertesi günü (15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cü oldukları anlaşılan) Ankara’daki savcılar Mustafa Bilgili ve Kemal Çetin’e gönderir. 28 Şubat Davasının en önemli delili bu 5 Nolu CD olur ve Kılıçdaroğlu’nun fişleme belgeleri de bu CD’den çıkar! Ama CD sahtedir! Peki… Bu süreçte 5 Nolu CD’nin ‘sahibi’ Tamer Tatar’ın ifadesine bir kez daha başvuruldu mu?”