Söz konusu tapınak ve mezarlar, Kolombiya’nın başkenti Bogota yakınlarında bulunan antik kentin kalıntılarında ortaya çıkarılmıştı. Bu antik …
Söz konusu tapınak ve mezarlar, Kolombiya’nın başkenti Bogota yakınlarında bulunan antik kentin kalıntılarında ortaya çıkarılmıştı.
Bu antik kentte bir zamanlar Kolombiya’nın yerli halklarından Muiskalar yaşıyordu. Söz konusu yerli halkın, altından yapıldığı söylenen kayıp şehir El Dorado hikayesine ilham verdiğini düşünülüyor.
“Chibcha” diye de anılan Muiskalar, yaklaşık 600 yıl önce “ofrendatario” adı verilen bu kavanozları üretiyordu. O dönemde bölgede uygarlık kuran bu halk, metal işçiliğinde ve özellikle altın işlemedeki becerileriyle ünlüydü.
İşte bu işçiliğin El Dorado efsanesine ilham veren önemli bir unsur olduğu tahmin ediliyor.
1537 ve 1540 arasında İspanyollar bölgeyi fethettiğinde Muiskaların çoğu savaş veya hastalık nedeniyle hayatını kaybetmişti. Ancak hayatta kalanların torunları bugün hala Kolombiya’da yaşıyor.
Arkeolog Francisco Correa liderliğindeki bir ekip, Bogota yakınlarındaki bölgede yol yapımı öncesinde yürütülen kazılarda ofrendatario isimli bu kavanozları buldu.
Kavanozların içinden çıkan küçük metal figürlerin bazıları yılanları ve başka hayvanları temsil ediyordu. Diğerleri ise başlıklı, asalı ve silahlı insanlara benziyordu.
Muiska halkına yönelik son araştırmalar, bu tür nesnelerin tanrılara adak olarak kullanılmak üzere yapıldığını ortaya koymuştu.
KAYIP ŞEHİR EFSANESİ
İspanyollar bölge halkıyla karşılaştığında, özellikle altın işçiliklerine hayran kalmıştı. Ancak yakınlarda altın madeni yoktu, bu yüzden eski Muiska halkı, diğer gruplarla tuz ticareti yapıyor ve karşılığında altın alıyordu.
Bölgedeki buluntuların El Dorado efsanesiyle ilişkilendirilmesini sağlayan esas ipucu ise Muiskaların törenlerde altını kullanış biçimiydi.
Livescience’a konuşan Correa, bölge halkının bazı törenler sırasında kabile reisinin vücudunu altın parçacıklarından yapılmış bir merhemle kapladığını söyledi:
Bu tören söz konusu efsanenin yaratılmasındaki motivasyon kaynaklarından biriydi.
Törene İspanyollar tanık olmuş ve bunu kroniklerine kaydetmişti. Bu ilgi çekici gelenek, Muiska halkının altın işçiliğindeki becerisiyle birleşince İspanyolcada “altından yapılmış” anlamına gelen El Dorado efsanesine dönüşmüştü.
Güney Amerika’da altından yapılmış kayıp bir şehir olduğu fikrinin peşinden giden Avrupalı istilacılar yüzyıllar boyunca bu şehri arayıp durmuştu.
Hatta BBC’ye göre, El Dorado efsanesinden etkilenen yağmacılar, Güney Amerika’nın zengin arkeolojik alanlarını tahrip etmeye ve altından yapılan eserleri çalmaya devam ediyor.
Öte yandan Muiska halkı için altın işlemeciliği esasen manevi bir uğraştı.
Muiska soyundan gelen Enrique Gonzalez, altının bölge halkı için değerini şu sözlerle açıklamıştı:
“Tıpkı atalarımız gibi bugünün Muiskaları da altını yalnızca bir adak olarak görüyor. Altın bizim için zenginliği temsil etmiyor.”
Kaynak: Independent Türkçe