Kasım Garipoğlu’nun eski çalışanlarının 29 milyon doları zimmetine geçirdiği iddiasıyla açılan davada olayın seyrini değiştirecek iki rapor dava …
Kasım Garipoğlu’nun eski çalışanlarının 29 milyon doları zimmetine geçirdiği iddiasıyla açılan davada olayın seyrini değiştirecek iki rapor dava dosyasına girdi. Adli Bilişim Uzmanı Mustafa Sansar’ın 30.12.2021 tarihli raporuyla gerçek olduğu tespit edilen şirket yöneticileri arasındaki yazışmalarda, Garipoğlu’nun eski çalışanları tarafından zimmetlerine geçirdiği söylenen 29 milyon doların izi sürülüyor ve müşterilere ait olan bu miktarda paranın bizzat Garipoğlu tarafından Almanya’da kurdurduğu Delta Finans’a aktarıldığı görülüyor.
Bu yazışmalarda şirketin teknik olarak iflasta olduğu ve bu paranın geri konması gerektiği konusunda eski yöneticiler Garipoğlu’nu uyarıyor. Sonradan istifa eden şirket yöneticilerinin uyarılarına rağmen paranın yerine konulmadığı da rapordaki kayıtlardan anlaşılıyor. O tarihte şirket açığı olan miktarın 29 milyon dolar olması ve istifa eden şirket çalışanlarının da aynı miktarda parayı zimmete geçirmekle suçlanmasıyla, Garipoğlu’nun suçu eski çalışanlarına atarak kurtulmaya çalıştığı öne sürülüyor.
İFLASI KABUL EDİYOR
Finans müdürü Murat Yıl-dırım’ın, Kasım Garipoğlu’na, CEO Tunç Akyurt ve denetim müdürüne, 30 Ekim 2019’da gönderdiği e-postada, “sıfır açığa” ulaşılması için sene sonunda nakit ihtiyacının 29 milyon dolar olduğunu” yazdığı görülüyor. Kasım Garipoğlu ise bir sonraki sayfada görülen cevabında şirketin kasım ayı itibarıyla teknik iflasta olduğunu kabul ediyor. Yine bilişim raporunda yeni kurduğu Delta Kapital isimli grup şirketine, 19 Eylül 2019’da 32.5 milyon dolar müşteri parasını Asya’daki ülke müdürleri yardımıyla dolaştırarak aktardığı ve bu parayı da kısa zaman içinde parça parça transfer ederek sıfırladığı anlaşılıyor. Ayrıca bu tutar içinden tutma sözünü verdiği 15 milyon dolar müşteri parasını var olmamasına rağmen varmış gibi hesaplamaya dahil ettiği ve Delta’daki paranın müşteri parası olduğunu bizzat kendisi yazılı olarak ifade ettiği de yazışmalarda yer alıyor.
Garipoğlu’nun yazışmalarından bir bölüm.
BELGELERE DAYANMIYOR
Dava dosyasına ayrıca Yeminli Mali Müşavir Mustafa Güven tarafından hazırlanan ve davaya dayanak yapılan denetim raporlarındaki yanlışlık ve eksiklikleri gösteren ikinci bilirkişi raporu da şüpheli avukatları tarafından konuldu. Güven tarafından hazırlanan bu raporda Garipoğlu ve müşteki konumundaki diğer kişilerin iddialarının belgeye, ticari deftere, şirket kayıtlarına dayanmadığı, müşterilerin, şirket kasalarının ve banka hareketlerinin belirsiz olduğu, alındığı ya da gönderildiği iddia edilen paralara ilişkin karşı taraftan mutabakat alınmamış olduğu ve teslim tesellüm fişlerinin bulunmadığı belirtiliyor.
Kamuoyu, Garipoğlu ve GKFX Finansal Service şirketini 27 Nisan 2019’da “Garipoğlu Şirketine operasyon” ve “Garipoğlu dolandırıldı” başlıklı haberlerle duydu. Hayyam Garipoğlu’nun oğlu olan Kasım Garipoğlu, Nisan 2021’de altı eski çalışanının, müşterilerine ait 29 milyon doları sisteme sokmayarak zimmetlerine geçirdiği iddiasıyla Bakırköy Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş ve eski çalışanlar gözaltına alınmıştı.
DOSYADA DİKKAT ÇEKEN AYRINTILAR
Garipoğlu’nun şirketi GKFX şirketinin merkezi Maslak’ta olmasına rağmen davanın Bakırköy Savcılığı’nca açılması ilginçti. Grup şirketlerinin hiçbiri, iddia edilen suçun işlendiği tarihte Bakırköy bölgesinde faaliyet göstermiyordu. Grup şirketlerden Kağıthane’de faaliyet gösteren Interfintech Teknoloji ve Internet Hizmetleri Danışmanlık Ltd. Şirketi Garipoğlu’nun şuç duyurusundan yedi gün önce aniden Bağcılar’a taşınmış ve bu sayede soruşturma Bakırköy Başsavcılığı tarafından açılmıştı. Ilginç olan suç duyurusu üzerine soruşturma açıldıktan sonra şirket yine eski adresine taşınacaktı. Bu ani taşınmalardan Çağlayan Adliyesi’nde bu konuda dava açacak bir savcı bulunamadığı izlenimini veriyor.
Bir başka gariplik de uzlaşmaya tabi bir suçta, yetkisiz olduğu apaçık bir savcının talebi üzerine tutuklama kararı verilmiş olması ve 5 ay süreyle tutuklu kalmaları. Tutukluluk gerektirmeyen bir suçtan dolayı aylarca tutuklu kalmanın sonucunda şüphelilerden S.E. geçtiğimiz günlerde yaşamına son verdi.
GELİRİ OLAMAZ
Garipliklerden biri de MASAK raporu olmadan el koyma kararı verilmesi mümkün olmamasına rağmen eski çalışanların varlıklarına el konabilmesi.
Şüpheliler hakkında şikayetçi olan şirketlerin durumunda gariplikler birbirini izliyor. Bu şirketlerden International Finance House’un bir bordro sistemi, kayıtlı sermayesi, onaylı bilançosu bulunmadığı için bu şirkette kimsenin çalışması mümkün değilken müşteki olabiliyor.
Hepsinden önemli gariplik ise Garipoğlu’un sahibi olduğu GKFX Finance Şirketi’nin Türkiye şubesinin, SPK izni olmadan Forex piyasalarında işlem yapmasının hiç sorgulanmaması. Şirketin faaliyet alanının bilgi işlem ve idare olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla, bu şirketin Forex işlem yapma, teminat toplama gibi bir yetkisi olmadığı için ticari bir faaliyeti ve gelirinin de olması mümkün değil.