Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Pendik 7. Olağan İlçe Kongresi’ne katıldı. Karamollaoğlu, seçim sürecinde her eve ve …
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Pendik 7. Olağan İlçe Kongresi’ne katıldı.
Karamollaoğlu, seçim sürecinde her eve ve iş yerine, her mahalleye girmek mecburiyetinde olduklarını vurgulayarak, 1,5 sene içerisinde seçimler olacağını, bu seçimlerde ya büyük başarı göstererek ülkenin gidişatına dur diyecek, yanlışları düzeltecek, doğruları hakim kılacak yetki alacaklarını ya da hayatın böyle devam edeceğini belirtti.
İlçe teşkilatlarının pazartesiden itibaren kollarını sıvayarak, “Biz bu milleti nasıl ayağa kaldıracağız” diye düşünmesi gerektiğini anlatan Karamollaoğlu, “İş bulamadığın için şikayet ediyorsun. ‘İş bulamadım’ dediğin zaman azarlanıyorsun, bundan şikayet ediyorsun. ‘Karnım aç doyuramıyorum, çocuklarımı geçindiremiyorum, harçlık veremiyorum.’ diyorsun ama tavrında, günlük hayatında hiçbir şeyi görmüyorsun. Ya bunları sen getirdin. Onun için bizim milletimizi uyandırmaya, uyarmaya ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.
“Seçime giderken biz milleti nasıl uyaracağız?” sorusunu yönelten Karamollaoğlu, partililere şu önerileri sıraladı:
“750 bin nüfus. En az 500 bin seçmen. Yaklaşık 1500 sandık. Neticede biz 1500 sandıkta oy verecek insanların her biriyle tek tek konuşmadan seçime girersek vebal altında kalırız. Teşkilat mensuplarımız bunu bilsinler; bizim her sandık bölgesinde o sandıkta oy veren insanları arayıp bulacak, onlarla ilgilenecek, onlara gerçekleri anlatacak, onları milli görüşçü yapacak arkadaşlara ihtiyacımız var. Genel olarak ana teşkilat mensuplarımız için söylüyorum; en az 2 kişi. En az 2 kişi de hanım kardeşlerimizden olacak. Bir de gençlerimiz var. Bir kişi de en az onlardan olsun 5 kişi. Bu ne manaya geliyor? Siz 7 bin 500 kişilik sandık görevlisi bulacaksınız ki oy verme gününde de gidip sandığın başında bulunsunlar. Oy vermeyenleri, sandığa gelmeyenleri gidip çağırsınlar. Seçime kadar 1,5 yıllık süre zarfında tek tek her seçmeni arayıp bulup gerçekleri anlatsınlar. Onları uyarsınlar. Seçim çalışması, parti çalışması dediğiniz işte böyle bir sistem”