Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve Millî Görüş Vakfı Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Milli Gazete’de yayımlanan yazısında Saadet Partisi …
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve Millî Görüş Vakfı Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Milli Gazete’de yayımlanan yazısında Saadet Partisi’ne seslenmiş “‘Sizden inançlarımıza uygun bir şey yapmanızı istersem, itaat edeceğinize söz veriyor musunuz’, dedim. Bu talebime yanıt olarak, o toplantıya katılanların tamamı ‘evet, sen bizden zâten yapmak zorunda olduğumuz şeyi istiyorsun, kabul ediyoruz’ dediler” diye yazmıştı.
Katıldığı televizyon programında parti içerisindeki tartışmaları değerlendiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Şu anda sayın Cumhurbaşkanı elbette kendi menfaati için bazı girişimlerde bulunur. Oğuzhan Bey bu konuda herhangi bir tercihte bulunduğunu bugüne kadar kimseye deklare etmedi” ifadelerini kullandı.
“İLGİYİ ELİNİN TERSİYLE İTMİYOR”
Karamollaoğlu, açıklamasında şunları söyledi: Onlar (Cumhur İttifakı) kendisine ilgi gösteriyor, o da o ilgiyi elinin tersiyle itmiyor. Parti içi meseleleri kamuoyuyla paylaşmam. Oğuzhan Bey kendi düşüncelerini aktardı. Oğuzhan Bey’in o yazısında bahsettiği toplantıda ben bulunmadım. Bulunmadığım için bir şey diyemem. Toplantının başında vardım, konuşma yaptım çıktım. Genel İdare Kurulu toplantısıydı.
Biat marufadır, doğru olanadır. Kendisinin zihninden bunlar geçebilir. Biz Oğuzhan Bey’le küs değiliz, kendisiyle konuşuyoruz da. İstişare Kurulu bazı vefatlardan dolayı sayısı azalmıştı. Allah nasip ederse yakında toplantımız olacak. O zaman bu meseleler konuşulur. Daha da fazla bir şey söylemem.
“PARTİYİ GENEL BAŞKAN YÖNETİR”
Bizim sistemimiz çok rahat belli. Siyasi partilerin başında genel başkan vardır. Danışma kurullarımız vardır. Ama partiyi genel başkan yönetir. Şu anda sayın Cumhurbaşkanı elbette kendi menfaati için bazı girişimlerde bulunur. Oğuzhan Bey bu konuda herhangi bir tercihte bulunduğunu bugüne kadar kimseye deklare etmedi. Bugün de etmedi.
“ERDOĞAN KKTC’YE DAVET ETTİ; GİDEMEDİM”
Kıbrıs’a davet ettiler gitti. Ben gidemedim, Kıbrıs Cumhurbaşkanı’na bir mektup yazdım. Onun arkasından sayın Cumhurbaşkanı’ndan bir talep geldi. Gidemedim, onun için orada da bir kasıt aranmamalı diye düşünüyorum.
“CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLMAM”
Ben artık Cumhurbaşkanlığına bu sefer aday olamam. Cumhurbaşkanı her kesime rahatlıkla hitap edecek bir insan olmak mecburiyetinde. Bunu bulmak kolay değil. Parlamentoda denge sağlanabilirse cumhurbaşkanının yetkileri sorgulanabilir hale gelebilir.