Geçen yıl Mart ayından bu yana etkisini sürdüren koronavirüs salgınında, delta varyantı ve aşılamaya karşı oluşan tepki, vakaların hızla …
Geçen yıl Mart ayından bu yana etkisini sürdüren koronavirüs salgınında, delta varyantı ve aşılamaya karşı oluşan tepki, vakaların hızla artmasına yol açtı. Bayram öncesine hızla tırmanan vaka sayısı 26 Temmuz itibariyle 16 bin 809’a ulaşırken, bu tablo sonbahar ile birlikte 4. dalga tehlikesini ve buna bağlı olarak kapanma önlemlerini gündeme getirdi.
Ancak bu kez kapanmanın olmadığı başka önlemler alınması gerektiğini savunan iş dünyası temsilcileri, bunlardan birinin de aşı zorunluluğu olduğunu vurguladı.
Avrupa başta olmak üzere onlarca ülkede söz konusu alanda zorunluluk getirildiğini dile getiren sektör temsilcileri, aşının artık tercih değil, sosyal sorumluluk olduğunu ve bu kapsamda toplu alanlara yönelik aşı kontrolü zorunluluğunun getirilmesi gerektiğini savundu.
Dünya gazetesinden Yener Karadeniz’in haberine göre, 83 milyon nüfusa sahip Türkiye’de 18 yaşından büyük 23 milyon kişi henüz hiç aşı olmadı. Sırası geldiği halde ikinci dozu yaptırmayanların sayısı ise 17 milyon. Çift doz Sinovac aşısı olup üçüncü doz aşıya gelmeyenlerin sayısı ise 9 milyon civarında bulunuyor.
BMD: DEVLETİN ARTIK BİR KARAR VERMESİ GEREKİYOR
Şüphesiz salgından en büyük darbeyi alan sektörlerden biri de hazır giyim sektörü oldu. 18 aylık dönemin büyük bir bölümünü kapalı geçiren ve satışları yüzde 70’ten fazla gerileyen sektör temsilcileri aşı zorunluluğunu savunuyor. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, aşının tüm dünyada etkili olduğunun ispat edildiğine dikkat çekerek “Aşısızların toplum sağlığını tehdit eder bir şekilde rahat dolaşmalarına kısıtlama getirilmesi gerekiyor. Bu kişisel hak ve özgürlüklerin ötesinde toplum sağlığını ilgilendiren bir durum ve devletin de artık bu konuda bir karar vermesi gerekiyor” dedi.
YENİDEN KAPANMA SALGIN KADAR TEHLİKELİ SONUÇ DOĞURUR
Sadece restoran ve AVM’lerde değil toplu bulunulan her yere girişte aşı zorunluluğunun istenmesi gerektiğinin altını çizen Öncel, markaların da bu kapsamda yavaş yavaş çalışanlarına aşı zorunluluğu uygulaması başlattığını söyledi. Öncel, şöyle devam etti: “Kapanma salgın kadar tehlikeli. Ekonominin birçok alanında büyük zararlara yol açtı. Bundan sonra ekonomilerin özellikle perakende sektörünün kapamadan salgın ile mücadele etmenin yöntemlerini geliştirmesi gerekiyor. Bunun için de yaptırımlar uygulanmalı. Gerekirse kapamaya varan cezalar getirilmeli. Titiz bir şekilde çalışan firmaların sorumsuz kişiler yüzünden kapanmasının önüne geçilmeli. Bu işin kapanarak değil başka şekilde çözülmesinin yolları bulunmalı. Kapanma olmaksızın mücadele edilmesi kapanmanın gündemimizden çıkması gerekiyor.”
TURYİD: AŞI TERCİH DEĞİL SOSYAL SORUMLULUKTUR
Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, küresel çapta trajik sorunlar yaratan salgında delta varyantı nedeni ile 4. dalga tehlikesinin konuşulmaya başlandığını söyledi. Bayram ertesi gözlemlenen vaka sayısındaki artışın da bunun göstergesi olduğunun altını çizen Demirer, “Ekonomiyi durma noktasına getiren çok sert karantina önlemlerini yaşadık. 18 aylık süreçte genelgeler ile çalışma hakkımızın durduğu uzun kapalı kalma süreçleri geçirdik. Kısıtlı saatler ile kısıtlı kapasiteler ile faaliyet göstermeye çalıştık, halen ruhsat saatlerine göre faaliyetlerimizi tam olarak sürdüremiyoruz. Bedellerini ekonomik ve sosyal olarak ödüyoruz, uzun bir süre de ödemeye devam edeceğiz. Bugün salgının bir daha geri gelmemek üzere ortadan kalktığını düşünmek için erken. Fakat bugün 18 aydır süren mücadelede gelinen noktada insanlık için bir umut var. Çünkü aşı var. Aşı, tercih değil toplumsal sorumluluktur. İnanıyoruz ki bireysel özgürlükler ancak toplumsal kazanımlarla korunabilir” ifadelerini kullandı.
AŞI YAPTIRMAYAN ÇALIŞANLAR ‘ÜCRETSİZ İZİNE ÇIKARTILSIN’
Kaya Demirer, TURYİD olarak hükümetin desteğiyle gerçekleşebilecek iki yeni önerilerinin bulunduğunu kaydederek, “Birincisi; 1 Eylül’den itibaren lokanta, kafe, bar, gece kulübü, kıraathane, spor salonları, her türlü müsabaka sahaları, sinema, tiyatro, konser ve düğün ve özel davetlere katılacak misafir ve müşterilerin 2 doz aşıyı yaptırmış olması zorunluluğu getirilmesi. İkincisi de 1 Eylül’den itibaren 2 doz aşısını yaptırmaktan imtina etmiş sektör çalışanlarımızın kanun değişikliğiyle işverenin inisiyatifinde ileri bir tarihe kadar tek tarafl ı bir karar ile zorunlu ücretsiz izine çıkartılabilmesi durumu. Önerdiğimiz bu iki maddenin 1 Eylül itibarıyla yürürlüğe girebilmesi için 1 Ağustos’ta bu kararın açıklanmasıyla 4 haftalık süre içinde hiç aşılanmamış bireylerin dahi iki doz aşısını tamamlaması sağlanmış olacaktır” dedi.
Kaya Demirer, “Dünyada aşıya ulaşamadığı için büyük zorluklar çeken toplumlar mevcutken ülkemizdeki aşı tedarikinin sorunsuz seviyelere geldiği bir ortamda aşıdan imtina eden vatandaşlarımıza ‘bu sefer siz evlerinizde kalın biz emeğimize, ekmeğimize ve sosyal hayatımıza sahip çıkalım’ demek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
KANCA: TEDBİR ALINMALI CAYDIRICI CEZALAR GETİRİLMELİ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Otomotiv Tedarik Sanayi Meclis Başkanı Alper Kanca da aşı olmayanlara karşı küçük caydırıcı tedbirler alınması ve bunun zamanla artırılması gerektiğini söyledi. Kanca, “Aşı olmayanlar yüzünden tekrar dükkanların kapanacağı, sokağa çıkma yasaklarının başlayacağı, özgürlüğümüzün kısıtlanacağını unutmamalıyız. Bu milyonlarca insanın hayatını olumsuz etkileyecek. Öğrencilerin okula gitmesi mümkün olmayacak, tekrar bir öğrenim dönemini kaybedecekler. Çocuklarımızın psikolojileri bozulacak. Yani neresinden bakarsanız bakın, aşı olmamak insanın beraber yaşadığı diğer insanlara zarar vermesi olarak ortaya çıkıyor” diye konuştu.
PANDEMİ ÖNCESİNDEKİ HAYATA İVEDİ ŞEKİLDE GERİ DÖNELİM
Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş, aşılamada tedarik sorunlarının aşılmasına rağmen 23 milyon kişinin aşı olmadığına dikkat çekerek, “Salgın ile mücadelede tek çaremiz aşı; bu sebeple vatandaşlarımız tek çıkış noktamız olan aşıyı önemsemeli. Sonuç itibariyle aşı konusu bireysel değil ve tüm topluma etki eden bir husus. Devletin zorunlu kılacağı anı beklemek, ancak zaman kaybına ve vaka ile ölüm artışlarına vesile olacak. Vatandaşlarımız elimizdeki tedbirleri değerlendirme fırsatından geri durmasın ki yaşamımız, pandemi öncesindeki hayatımıza ivedi şekilde geri dönelim” diye konuştu.
“KAPANMA DEĞİL FARKLI KISITLAMA BEKLİYORUZ”
Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği (MOBSAD) Başkanı Nuri Gürcan da Kurban Bayram dönüşü ciddi bir vaka artışıyla karşı karşıya kalmayı beklediklerini kaydederek şu açıklamayı yaptı: “Ben kapanma değil ama farklı kısıtlamalar olacağını düşünüyorum. Bu kapsamda kalabalık AVM’ler, piknik alanları ve düğün gibi etkinliklere yönelik sınırlamalar olabilir. Dolayısıyla kalabalık toplulukların bir araya gelmemesi adına bazı faaliyetler yapılmayabilir veya belirli sayıda yapılabilir. Bireylerin aşı konusunda duyarlı olmasını bekliyoruz. Firma olarak komple aşı yaptırdık, ikna yoluyla da aşılama sağladık, bu saatten sonra aşı olmayanların da aşı yaptıracağını düşünmekteyim.”
TATİL YÖRELERİNDE 50 M2’LİK MAĞAZAYA 100 KİŞİ DOLDU!
Son bir haftada vaka sayısının hızla artmasında, özellikle tatil bölgelerinde maske ve mesafe kuralının ihlal edilmesi ve işletmelerin de buna göz yumması etkili oldu. Birçok sektör temsilcisi salgın öncesinin bile üzerinde misafir ağırlayan işletmelere yönelik denetimlerin sıkılaştırılmasını, gerekirse kapanmaya varan cezalar getirilmesini savunuyor. Bir sektör temsilcisi, “Benim mağazam 100 metrekare, içeriye 10 kişiden fazla insan almıyorum ama bir bakıyorsun tatil bölgelerinde 50 metrekare alana 100 kişi girmiş. Bu tür işletmeler yüzünden salgın kurallarına uyan işletmeler kapanıyor, onların ceremesini biz çekiyoruz. Denetimler sıkılaştırılmalı ve artık sorumsuz insanlar yüzünden işini düzgün yapan ve salgın önlemlerine uyan işletmelerin kapanmasının önüne geçilmeli. Devletin bunu çok iyi ayırması lazım” açıklamasında bulundu.
İNGİLTERE AŞILAMADA ZORUNLULUK GETİRDİ, ALMANYA ŞİMDİLİK DİRENİYOR
Daha bulaşıcı olan ve daha hızlı yayılan Delta Varyantı nedeniyle başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede koronavirüs aşısı zorunlu hale getirildi. Söz konusu bölgelerde aşı yaptırmayanların belirli yerlere girişi engellenerek aşılanma oranlarının yükseltilmesi hedefliyor.
İngiltere’de ekim ayından itibaren bakım evi çalışanlarının koronavirüs aşısı yaptırması zorunlu olacak. Gece kulüpleri ve kalabalıkların gittiği diğer eğlence mekanlarında da eylül sonundan itibaren müşterilerin iki doz aşı yaptırdıklarını beyan etmesi gerekecek.
Fransa’da tüm sağlık çalışanlarının aşı yaptırması zorunlu hale getirildi. Sinema gibi kapalı alanlara girmek isteyenlerin veya toplu ulaşımı kullanmak isteyenlerin de aşı kartlarını veya negatif test sonuçlarını göstermesi gerekiyor. Müşterilerinin aşı kartlarını kontrol etmeyen işyerlerine de ceza öngörülüyor.
Yunanistan’da bakım evi personeline ve sağlık çalışanlarına aşı zorunluluğu getirildi. 16 Temmuz’dan bu yana sinema, tiyatro, bar ve spor salonları gibi kapalı yerlere sadece aşılı kişilerin girişine izin veriliyor.
Almanya, aşı zorunluluğuna direnen ülkelerden biri. Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya, halkın aşılama kampanyasına duyduğu güvenin zedeleneceği gerekçesiyle zorunlu aşı çağrılarını şu ana dek reddediyordu ancak Almanya Başbakanlık Dairesi Başkanı Helge Braun dün yaptığı açıklamada, sonbahar aylarında aşılanmayanlara yönelik kısıtlamalar olabileceğini açıkladı. Braun, “Aşılananlar aşılanmayanlara göre daha fazla özgürlüğe sahip olacaklar” dedi.
Aşı zorunluluğu getiren diğer ülkeler arasında ise İtalya, Macaristan, Malta, Rusya, Suudi Arabistan, Türkmenistan ve Kazakistan yer alıyor.
‘DELTA’YA KARŞI AŞI KORUYUCULUĞU DİĞERLERİNE ORANLA DAHA DÜŞÜK
Delta varyantının çok hızlı yayılması nedeniyle ocak ayından beri aşıların koronavirüse karşı koruyuculuğunda azalma görüldüğü yapılan bilimsel çalışmalarda ortaya çıkmıştı. BioNTech CEO’su ve aşının mucitlerinden Uğur Şahin de, geçen hafta İsrail’den gelen saha araştırması verilerini değerlendirerek çift doz BioNTech aşısı olan kişilerde bağışıklık oranının azaldığına ilişkin haberleri doğruladı. Şahin, Wall Street Journal’a verdiği özel demeçte bazı kişilerde antikor düzeylerinin aşılandıktan 7 ay sonra düşmeye başladığının doğru olduğunu ancak buna rağmen aşılanan nüfusun çoğunluğunun ağır hastalıktan korunmaya devam ettiğini ifade ederek şu an için üçüncü bir doza ihtiyaç olmadığının da altını çizdi. Şahin ‘Yeni varyanta (Delta) karşı aşı koruyuculuğu diğerlerine oranla düşük’ ifadelerini kullandı.