Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nin bir önceki dönem başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, onkoloji hastalarına yönelik akıllı ilaçların ve hedefe yönelik …
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nin bir önceki dönem başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, onkoloji hastalarına yönelik akıllı ilaçların ve hedefe yönelik tedavilerin geliştiğini belirterek “Bunu bir yıl sonra konuştuğumuzda belki 75 kanser çeşidine karşı 1756 ilacımız olacak. Buradaki hızlı artış kemateropi, aşı gibi bütün diğer tedavi seçeneklerinin önüne geçmiş durumda” dedi.
Antalya’da 3-7 Kasım tarihleri arasında Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından düzenlenen “8. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi”nde alanında uzman hekimler, dünyada ve ülkemizde onkoloji konusunda yaşanan yeni gelişmeleri aktardı. Prof. Turhal, son dönemde onkoloji hastalarına yönelik geliştirilen tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Akıllı ilaçların geliştirildiği ve hedefe yönelik tedavilerin geliştiğini belirten Turhal, bu ilaçların sayılarında çarpıcı artış olduğuna dikkat çekti.
KEMOTERAPİNİN ÖNÜNDE
Prof. Turhal, “Kanser hücrelerinin derinine baktıkça onların çoğalmasıyla ilgili yeni yeni yollar buluyoruz ve o yolları bloke edecek yeni ilaçlar keşfediyoruz. Bir yıl önce 15 hastalığa yönelik örneğin 120 ilacımız varken bir yıl sonra 33 hastalığa yönelik 277 ilacımız var. Buradaki hızlı artış kemateropi, aşı gibi bütün diğer tedavi seçeneklerinin önüne geçmiş durumda” dedi.
GENETİK ANALİZLER
Türkiye’de en sık görülen kanser türünün akciğer kanseri olduğunu kaydeden Prof. Turhal, “Geçmişte sigara içiminin daha da fazla olduğu ülkeyiz. Bu bir numaralı sebep. Onun dışında genel olarak meme kanseri artış gösteren kanser türüdür. Buradaki sebeplerden biri tarama tetkikleri sayesinde meme kanserinin erken saptanıyor olmasıdır. Gelecekteki ümidim bireyselleştirilmiş tedavinin artırılması yani moleküler genetik analizlerle ilgili bilgiler arttıkça bunu daha kolay, daha hızlı ve ucuza yapabileceğiz. Tomografi çeker gibi hastalara moleküler genetik özelliklerine bakıp uygun ilaçlar elimizin altında olacağı için verebileceğiz” diye konuştu.
AŞINIZI OLUN
Türk Tıbbı Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Dinçer ise şunları söyledi:
“Onkoloji hastalarının ister tedavi alsın, ister almasın mutlaka aşılama programına dahil olmaları gerekiyor. Sağlık Bakanlığı kronik hastalıklarla ilgili üçüncü dozu da açtı. Bu uyarılara son derece titizlikle kulak verip aşıların olunması, takip eden onkologlarıyla iletişim halinde bulunulmasını öneriyoruz. mRNA aşılarında canlı virüs yoktur, sadece virüsün genetik yapısındaki küçük bir kısmı kopyalanarak elde edilen aşılardır. Yeni teknolojidir. Etkin bir şekilde bağışıklık sağladığını biliyoruz. Bir çekinceye gerek yok, güvenle aşı yapılabilir. Aktif olarak kemoterapi alan ya da lenfoma tedavisi alan birtakım özel ilaç kullananların Covid’e yakalandığında hastalığın daha ağır seyrettiğini biliyoruz.
Dolayısıyla kronik hastalığı olsun olmasın aşısız her birey hastalığı ağır geçirme riskiyle karşı karşıyadır. Eğer kanser hastasıysa riski biraz daha artıyor. Mutlaka aşılanması gerekmektedir.”
30 YILDAN FAZLA SİGARA İÇİYORSANIZ DİKKAT
Dernek Genel Sekreteri Doç. Dr. Özlem Sönmez ise akciğer kanseri hakkında açıklamalarda bulundu. Akciğer kanserinin en önemli nedenlerinin tütün ve tütün ürünlerinin kullanılması ile çevre kirliliği olduğunu anlatan Sönmez, tütün kullanımının küçük yaşlara kadar düşmesinin büyük bir sorun oluşturduğunu söyledi. Sönmez, koronavirüsün akciğerleri çok fazla tutan bir hastalık olduğunu anımsatarak “Bir de üzerine tütün ürünleriyle akciğerinize zarar verdiyseniz burada iyileşmek daha da zorlaşıyor. Tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmasının kesinlikle engellenmesini istiyoruz” dedi. Akciğer kanserinin tarama programları arasında yer almadığını belirten Doç. Dr. Sönmez, “30 yıldan fazla sigara içen 55 yaş üzeri kişilerde düşük dozlu akciğer tomografisi çekilmesini öneriyoruz ki daha erken evrelerde oluşabilecek kanser hastalığını yakalamak ve daha erken evrede tedavi etmek için” diye konuştu.