AKP’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “anayasanın ilk 4 maddesi” tartışmasında, “CHP’nin iradesi mi yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri …
AKP’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “anayasanın ilk 4 maddesi” tartışmasında, “CHP’nin iradesi mi yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel fikri mi?” sözleriyle “siyasi manevra yaptığı” ancak “Biz anayasa diyoruz, birileri de çıkıyor, ‘Gerekirse ilk dört maddeyi de değiştiririz’” ifadeleriyle “parti içine mesaj verdiği” konuşuluyor. Erdoğan’ın sözlerinin, “MHP ile ittifakta Cumhurbaşkanı’nın kararlılığına vurgu olduğu” da belirtiliyor.
Erdoğan bir yandan muhalefete “yeni anayasa” çağrısında bulunurken, diğer yandan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile başlayan, eski AKP’li Resul Tosun ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Başkan Vekili İsmail Kahraman ile devam eden “laiklik ve anayasanın ilk 4 maddesine” yönelik tartışmalar yaşanıyor. Kulislerde, AKP’nin Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde oy kaybettiği ve “muhafazakâr Kürt seçmenin oyunu kaybetmemek için bu tür tartışmaların seçimlere dek sıcak tutulacağı” değerlendirmeleri yapılırken, önceki gün Erdoğan’ın tartışmalar üzerinden topu CHP’ye atması dikkat çekti. Erdoğan’ın bu sözlerle aslında parti içine “Bitirin bu tartışmaları” talimatı verdiği, tartışmaların “en fazla AKP’ye zarar verdiği ve AKP’ye milliyetçi muhafazakâr tabanı kaybettirdiğine” işaret ediliyor. AKP’de, Kahraman ile Erdoğan’ın “ağabey-kardeş kadar yakın olduğuna” da vurgu yapılıyor. Ancak Kahraman’ın son çıkışından “Erdoğan’ın da rahatsız olduğu” ifade edilirken, bu nedenle Kahraman’a “Artık dur, partiye zarar verme” mesajını verdiği de kaydediliyor.
KAHRAMAN: ÇARPITILDI
Öte yandan Kahraman, Erdoğan’ın çıkışının ardından geri adım attı. Sosyal medyadan açıklama yapan Kahraman, “sözlerinin çarpıtıldığını” iddia etti. “Ateist- seküler anayasa” tanımını kullanması dikkat çeken Kahraman, şunları kaydetti: “Konuşmamda yeni anayasa hazırlıklarına değindim. Anayasa çeşitleri ele alındıklarında 1- Dini anayasalar, 2- Ateist-seküler anayasalar şeklinde bir tasnif olduğunu ve 1924, 1961, 1982 anayasalarının dindar anayasalar arasında sayıldığını ifade ettim. ‘Yeni anayasa dindar bir anayasa olsun’ gibi bir beyan abestir. 1982 Anayasası’nın ilk dört maddesi ile herhangi bir zıtlık mevzu bahis değildir.”