Kadir Has ADK’nin yayınladığı bildirinin tamamı şu şekilde: “YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın Herkese Açık Çevrimiçi Kolokyum’da Konuşmacı Olması …
Kadir Has ADK’nin yayınladığı bildirinin tamamı şu şekilde:
“YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın Herkese Açık Çevrimiçi Kolokyum’da Konuşmacı Olması Hakkında
Üniversitemiz 22 Temmuz’da YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın, “Herkese Açık Çevrimiçi Kolokyum” kapsamında “Yeni ve Yenilikçi Girişimleri ile Yeni YÖK ve Türk Yükseköğretiminin Yeniden Yapılandırılması” başlığı ile konuşmacı olacağını duyurdu.
Bu noktada bazı sorular sormak ve sorgulamak üniversite öğrencisi olmanın getirdiği zorunlu bir ihtiyaç oldu. Amerikancı 12 Eylül Darbesi’nin bir ürünü olan YÖK’ün yıllar içinde üniversiteleri nasıl dizayn ettiği, üniversiteler üzerinde denetim ve baskı aracı olarak kullanıldığı tüm kamuoyunun malumudur. Üniversitelerin özerkliği ve saygınlığından bahsetmek ise yalnızca kâğıt üzerinde kaldı.
Üniversitemiz, politikası gereği “toplumsal cinsiyet eşitliğini” benimserken, kendi içinde bu politikayı başarı ile uygulamaktadır. Öte yandan, üniversitemiz bünyesinde “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi” bulunmaktadır.
YÖK, 2016’da yayınladığı “Yükseköğretim Kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi” ile “YÖK’ün tüm bileşenlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaletine duyarlı olarak hareket edileceğini” taahhüt etmişti. Ancak gerici çevrenin baskısı ile bu belgenin adı “Adalet Temelli Kadın Çalışmaları” olarak değiştirilmiştir.
YÖK Başkanı Saraç’ın “Cinsiyet eşitliği, toplumsal değerlere uygun değil” sözleri ise hala hafızamızda.
YÖK Başkanı Saraç, tescilli Atatürk düşmanı, bağımsız ve modern Cumhuriyetin şanlı mücadelesi Kurtuluş Savaşı için “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen gerici yazar Kadir Mısıroğlu’nun cenazesinde en önde saf tutmuştur. Üstelik bu eylemini, Mısıroğlu’nun “Vasiyetimdir, Mustafa Kemal’e zerre muhabbeti olan cenazeme gelmesin” sözlerine karşın yapmıştır. YÖK Başkanı Saraç, cenazede saf tutarak Mısıroğlu’nun bu vasiyetini yerine getirmiş ve Atatürk ile zerre muhabbeti olmadığını ilan etmiş; Atatürk’e meydan okumuştur. YÖK Başkanı Saraç’ın, tarikat liderlerini ziyaretleri de basında yer bulmuştur.
Bu şartlar altında, üniversite politikalarından biri “toplumsal cinsiyet eşitliği” olan üniversitesimizin, “toplumsal cinsiyet eşitliğini” toplumsal değerlere uygun görmeyen YÖK Başkanı’nı konuşmacı olarak davet etmesi tutarlı mıdır?
Kurucumuz Kadir Has’ın “Anayasası, bilimsel özgürlük olan Atatürkçü bir üniversite istiyorum” çağrısına karşın, Atatürk’ü reddeden bir tavırla Mısıroğlu’nun cenazesine katılan YÖK Başkanı Saraç’ın konuşmacı olması üniversite için bir çelişki değil midir?
Üniversite yönetimine çağrıda bulunuyoruz: Üniversite politika ve değerleri ile çelişen YÖK Başkanı Saraç’ın konuşmacı olduğu etkinlik bir an önce iptal edilmelidir.
Saygılarımızla,
Atatürkçü Düşünce Kulübü”