Zihin sesi erkeğin sansürsüz düşüncesidir, Sansür olmadan erkek yürüyen bir kaostur. Kıyamet sonrası dünyadan kaçmayı başaranlar Yeni Dünya …
Zihin sesi erkeğin sansürsüz düşüncesidir,
Sansür olmadan erkek yürüyen bir kaostur.
Kıyamet sonrası dünyadan kaçmayı başaranlar Yeni Dünya adlı gezegende yaşamda kalmaya çalışırlar. Yeni Dünya’da doğan Todd Hewitt (Tom Holland) cenneti andıran bu gezegende onu evlat edinen Ben (Demian Bichir) ve Cillian (Kurt Sutter) ile birlikte yaşar. Kadınlar gezegenin yerlileri Sparklar tarafından öldürüldüğü için Todd annesini hatırlamaz. Erkeklere bulaşan virus yüzünden erkekler düşüncelerini, sırlarını saklayamazlar, mahremiyet bitmiştir. . Zihin sesini en iyi saklayan savaş kahramanı David Prentiss (Madds Mikkelsen) kadınların olmadığı bu erkek topluluğunu yönetmektedir. Başkan David “Birini yenmek için Ses’ini kontrol edip başkalarına duyurmamalısın. Yeni Dünya’da hayatta kalmak için erkekler öldürmek zorundadır” diyerek herkesi sürekli güdümler. Todd, Prentisstown yerleşkesinin en genç bireyidir, kendini yalnız, güçsüz hisseder. Burada sıkışıp kalmıştır, hiçbir yere gidemiyordur. Her gün pancar tarlasında çalışmak, her öğünde pancar yemek zorundadır.
Ses’i kontrol edebilen bunu hayvanlarda, insanlarda, kuvvet alanlarında kullanır. Zihin sesinde iyi ve kötü arasındaki denge çok önemlidir. Prentisstown’ın rahibi Aaron (David Oyelowo) ancak saf ruhlu birinin Ses’i doğru kullanabileceğine inanır, yanlış kullananların ölümü hakettiğini söyler. Başkan David, Ses’i pratik yaparak kontrol etmeyi öğrenmiştir, Todd’un da kendisi gibi özel biri olduğunu biliyordur. Kendini topluluğun döngüsü olarak gören David zamanı gelince döngüyü Todd’a devretmeyi tasarlıyordur. Todd ise Yeni Dünya’da tek başına kalacağı için korkmaktadır. Gezegene düşen astronot herşeyi değiştirir. Astronot Viola (Daisy Ridley) keşif gezisi için Yeni Dünya’ya gönderilmiştir. Keşif sonrası onu almak için dört bin kişilik uzay gemisi gelecektir. Başkanın şeytani planını anlayan Viola, Todd’un yardımıyla kaçar. Birlikte tehlikeli bir yolculuğa çıkarlar.
“Kaos Yürüyüşü filmim The Bourne Identity’ye çok benziyor. Viola ve Todd, insanların sömürgeleştirdiği Yeni Dünya’da ölümüne kovalanıyorlar. İki yabancı bu tehlikeli kaçışta birbirlerini tanıyor, birbirlerine güveniyor ve yakınlaşıyor. Birlikte yaşamda kalmaya çalışıyorlar” diyor yönetmen Doug Liman. Liman, The Bourne Identity (Geçmişi Olmayan Adam/ 2002), Edge of Tomorrow (Yarının Sınırında/ 2014), The Wall (Sniper:Duvar/ 2017) gibi filmlerin, aksiyon-gerilim türünün başarılı ustası.
Liman’ın Patrick Noss’un Guardian Edebiyatı ödüllü, çok satışlı kitabı The Knife of Never Letting Go’dan (Umut Bıçağı) sinemaya uyarladığı dramatik bilim kurgu feminist bir yapım. Kadınların olmadığı bir dünyada erkeklerin ne denli zayıf, güçsüz olduklarını irdeliyor.
Doug Liman’ın yönettiği, Tom Holland, Daisy Ridley, Madds Mikkelsen, Demian Bichir, Cynthia Erivo, David Oyelowo, Nick Jonas, Ray McKinnon, Kurt Sutter’ın oynadığı, kadın düşmanlığı, ataerkillik, Sömürgecilik, hoşgörüsüzlük, psikolojik güdümlemeyi sorgulayan Chaos Walking (Kaos Yürüyüşü/ 2021) bugün gösterime girdi.