Covid-19 vaka sayılarının güncellendiği haritaya göre, 100 bin kişide vaka sayısı İzmir’de 64,81 oldu. İzmir, vaka sayısı en çok artan iller …
Covid-19 vaka sayılarının güncellendiği haritaya göre, 100 bin kişide vaka sayısı İzmir’de 64,81 oldu. İzmir, vaka sayısı en çok artan iller arasında yerini aldı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, kentteki vaka artışını değerlendirdi.
Aşılanma oranlarındaki düşüşe dikkati çeken Şener, aşısızların pandemisi ile eksik aşılıların pandemisinin iç içe geçtiğini dile getirdi. Özellikle mavi kategoride yer alan illerde vakaların artışa geçtiğini ifade eden Şener, “Artışın erken dönemde aşı tanımlanmış ve 3’üncü doz zamanı gelen kişilerin aşılanma oranlarındaki düşüş ile ilişkili olduğunu düşünüyorum. Sahada aşılı gruptan hastaneye yatanların hepsi; 65 yaş üstü ve 3’üncü doz zamanı gelmiş hastalardan oluşuyor. Aşısızlarda ise hala 20-40 yaş arasında bir kümelenme var. Bu iki pandemi iç içe devam ediyor. Bir de üstüne gençlerdeki ‘bana bir şey olmaz’ öz güveni eklenince, vaka sayıları sabit devam etse bile aşılanma oranları yüksek illerde bile artış görülüyor. Özellikle İzmir ve Çanakkale’nin bunlara çok tipik örnekler olduğunu söyleyebilirim” dedi.
‘BU DURUMUN ÇÖZÜMÜ ASLINDA ÇOK BASİT’
Yaşlı nüfusun oranının yüksek olduğu bazı illerde aşılanmanın yüksek ama 3’üncü dozu yaptıranların az olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alper Şener şöyle devam etti: “Aşısız gençler ile iç içe devam eden vakalar olunca sonuçta artış da kaçınılmaz oluyor. Sahada henüz bir tıkanma ve yoğun bakımda yoğunlaşma yok. Bu durumun çözümü aslında çok basit. Aşısızların bir an önce aşılanması ve 3’üncü dozu gecikmiş olanların bir an evvel tamamlayıcı dozlarını olmaları. Bunu zaten aylardır söylüyoruz ama nedense bizden aşı tedirginliğini körükleyenlerin ifadeleri daha dikkate alınmış gibi duruyor. Bir diğer önemli gözlem de aşılanmış grupta diğer önlemlerin ve denetimlerin ihmal edilmesi.”
‘SON 2 HAFTADA YÜZDE 33’LÜK ARTIŞ YAŞANDI’
Kentte özellikle son 2 haftada vaka sayısında yüzde 33’lük bir artış yaşandığını ifade eden İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı da “1 Temmuz’da normalleşme kararı sonrasında tedbirler yavaşlatılmış, vatandaşlarda da ‘pandemi geçti’ algısı oluşmuştu. Hatta haziran ayında günlük 1,5 milyona yakın doz aşı yapılınca ‘sonbaharda maskeleri çıkarır mıyız, çıkarmaz mıyız?’ tartışmaları bile başlamıştı. Ama gelinen noktada Türkiye’deki vaka sayıları kritik eşiği aştı. Şu anda uzamış bir 4’üncü pikin içindeyiz. Bu pik, bir türlü kontrol altına alınamıyor” dedi. Her gün ortalama 200 kişinin yaşamını kaybettiğini hatırlatan Çamlı, “Pandeminin başından beri yaklaşık 72 bin vatandaşımızı kaybettik. Bunun 19 bini, yüzde 27’si ağustos, eylül ve ekim ayında gerçekleşti. Kısacası pandeminin geçtiğinden bahsetmemiz mümkün değil. Vatandaşlarımızı buradan bir kez daha uyarmak istiyorum; rehavete kapılmamamız gerekiyor. Yazdan sonbahara ve kışa geçiş döneminde açık mekanlardan kapalı alanlara geçilmesi havalandırmanın sınırlı olması nedeniyle pandemiyi şiddetlendireceği şeklinde görüşlere neden oldu. Önümüzdeki dönemin daha zorlu geçeceğini düşünerek mesafe, maske, kapalı alanlardaki yaşam ve çalışma hayatının düzenlenmesi konusunda kurallara çok iyi uyulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘AŞI OLMAMAK BİREYSEL TERCİH DEĞİLDİR’
Özellikle haziran ayında Türkiye genelinde günde 1.5 milyon doza yakın aşı yapılırken, aşılamanın 200 binlerin altına indiğini vurgulayan Dr. Çamlı, “Yaklaşık 3 milyon kişinin 3’üncü dozunu yaptırmadığını, 6 buçuk milyon kişinin hiç aşılanmadığını biliyoruz. Aşı tereddütü yaşayanların mutlaka ikna edilmesi gerektiğini düşünüyorum. 12-18 yaş arasındaki nüfusta ise aşılanma ailelerin tercihine bırakıldı. Bu kesimdeki aşılamanın çok da yüksek olmadığını söyleyebiliriz. Toplumsal bağışıklık seviyeleri denilen yüzde 85’e ulaşabilmek adına aşıda yaşanan tereddütlerin giderilmesi şart. Kamusal alanda aşı olmamış kişilere bir takım düzenlemeler yapılmalı. Çünkü aşı olmamak bireysel tercih değildir. Kamusal alanda sadece kendimizi değil, diğer bireyleri de düşünmek zorundayız. Bir başkasına hastalığı bulaştırma özgürlüğümüz olamaz. Pandemiyi kontrol altına alamadığımız ve virüsün çoğalmasını engelleyemediğimiz durumlarda yeni mutasyonlar ortaya çıkmakta. Yeni varyantların, yeni pikler şeklinde pandeminin uzamasına yol açabileceğini düşünüyorum. O yüzden pandemi kurallarına ciddi şekilde uyulması, aşılama oranlarının yükseltilmesi için tereddüt yaşayan vatandaşların endişelerinin giderilmesi önceliklidir” diye konuştu.