İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın avukatı Murat Ergün tarafından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen …
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın avukatı Murat Ergün tarafından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, “Cumhuriyet savcılıklarınca re’sen takibat yapılması gerektiği halde aradan geçen üç gün içinde herhangi bir soruşturma açılmamış olması sebebiyle suç duyurusunda bulunma zaruretimiz doğmuştur” denildi.
ALİ ERBAŞ RESMİ HUTBENİN DIŞINA ÇIKTI
Ayasofya’nın müslümanların ibadetine açılması ile ilgili sürecin anlatıldığı dilekçede, şu ifadelere kullandı:
-Yoğun bir biçimde toplumun her kesiminden yurttaşların dahil olduğu bu tartışmaları fırsat bilen Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı birtakım gruplar ulu önder Atatürk hakkında hakarete varan söylemlerde bulunmuşlardır.
– Şüpheli Ali Erbaş tarafından bizzat okunan Cuma hutbesinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanan resmi hutbenin dışına çıkılmış ve “Fatih Sultan Mehmet Han, gözbebeği olan bu muhteşem mabedi kıyamete kadar cami olmak kaydıyla vakfedip müminlere emanet bırakmıştır. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır. Dokunanı yakar. Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar” ifadeleri kullanılmıştır.
– Şüphelinin sözleri toplum vicdanında derin yaralar açmış, aziz Türk Milleti tarafından ebedi önderine karşı yapılan saldırı şiddetle reddedilmiştir.
KANUNLARI VE ANAYASA’YI İHLAL ETTİ
Şüpheli Ali Erbaş’ın, 5816 Sayılı, Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna Muhalefet yasasını ihlal etmesinin yanı sıra, 633 Sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kanunu ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2, 4 ve 136. maddelerini ihlal ettiği belirtildi.
Bu kapsamda, şu ifadelere yer verildi:
– Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir şekilde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda, laiklik ilkesine bağlı olarak, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalıp milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek ve din hizmetlerinin etkin ve verimli sunulması için gerekli tedbirleri almakla görevli olan şüphelinin bir Cuma hutbesinde “Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar” sözünü kullanması “görevlerini mevzuata uygun olarak yürütmek” yükümlülüğü ile bağdaşır mı?
“DUA YERİNE LANET OKUDU”
Şüpheli Erbaş hakkında kamu davası açılması istenen suç duyurusu şu ifadelerle tamamlandı:
– Aziz Türk milletinin kahir ekseriyetinin kabul ettiği üzere, bugün Ayasofya üzerinde haç değil, yanlarında minare varsa, Fatih’in fethettiği İstanbul’a İngiliz pasaportu olmadan girebiliyor ve ‘bizim’ diyebiliyorsak bunu Kurtuluş Savaşımızın aziz ve eşsiz komutanı ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarına borçluyuz.
-24 Temmuz 2020 tarihli cuma hutbesinde bu kahraman şehit ve gazilerimizin aziz ruhlarına dua etmek yerine lanet okuyan şüphelinin eylemi açıkça suç teşkil etmektedir.