Hamit Kocabey’in Hakimler ve Savcılar Kurulu Üyeliğinden istifası ve istifanın MHP Genel Başkanı Bahçeli ile “istişare” sonucu geldiğinin ortaya …
Hamit Kocabey’in Hakimler ve Savcılar Kurulu Üyeliğinden istifası ve istifanın MHP Genel Başkanı Bahçeli ile “istişare” sonucu geldiğinin ortaya çıkması tartışma yaratmıştı.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, Kocabey’in gündem oluşturan istifa sürecinde yaşananları köşesine taşıdı. Saymaz, “Bahçeli: İstifa edin HSK üyesi: Başüstüne” başlıklı yazısında Kocabey’in oğlunun “Bataklık” operasyonunda şüpheli sıfatıyla yer alan bir arkadaşını hakim E.Ş. ile konuşarak adliyeye getirdiğini ve suçsuz olduğunu söylediğini, bu sırada ise devreye dönemin Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın girdiğini yazdı.
Hamit Kocabey’in Bahçeli ile bir görüşme yaptığını ve “AK Parti gidiyor, bizi de beraberinde götürüyor, bir çare bulmak lazım” dediğini öne süren Saymaz, Bahçeli’nin daha sonra Kocabey’i yanına çağırdığını, “Çok büyük hizmetler ettiniz. Bir dik duruş daha bekliyorum sizden” diyerek istifa etmesini istediğini, Kocabey’in de bunun üzerine “başüstüne” dediğini aktardı.
Saymaz’ın yazısı şöyle:
“Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Birinci Daire üyesi olan Avukat Hamit Kocabey geçen perşembe günü istifa etti.
Daha doğrusu, ettirildi.
HSK’ya MHP’nin kontenjanından atanan Kocabey, avukatı olduğu Devlet Bahçeli’nin talimatı üzerine “Başüstüne” dedi ve beşinci ayı dolmadan ayrıldı.
Bir gün sonra yaptığı açıklamada, “Genel Başkanımız Bahçeli ile yaptığımız istişareler sonucu istifa etmiş bulunuyorum” dedi.
HSK üyesi görev süresi bitmeden çekiliyor.
Herkesin burnuna kötü kokular geliyor.
Bilhassa Bataklık’tan…
Kocabey’in oğlu müdahale etti mi?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘Cumhuriyetin en büyük uyuşturucu operasyonu’ dediği Bataklık, uyuşturucu kaçakçısı Çetin Gören ve Nejat Daş’ın eylemlerini kapsıyor. Ankara’da açılan 73 sanıklı davada uyuşturucu ticareti ve suçtan kaynaklanan malvarlığını aklama iddiası yöneltiliyor.
Her neyse!
Bataklık Operasyonu için 30 Haziran 2020’de düğmeye basıldı.
Ankara 8. Sulh Ceza Hakimi E.Ş., 34 şüpheliyi tutukladı.
Daş ile irtibatlı olduğu iddia edilen Uğur Şener için yakalama kararı çıkarıldı.
Hakim E.Ş.’ye yakın çevrenin iddiasına göre şu gelişmeler yaşandı:
HSK üyesi Hamit Kocabey’in avukat oğlu Nizamettin Kocabey, arkadaşı olan Hakim E.Ş.’nin odasına geldi. İddiaya göre Kocabey, “Uğur Şener’i getireyim, yakalama kararı kaldırılsın. Dosyadan para kazanacağım” dedi.
Avukat Kocabey, bir gün sonra firari Şener ile adliyeye geldi.
Odada beklerken…
Hakim E.Ş., o dönemin Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın yanındaydı. Kocaman, iddiaya göre E.Ş.’ye “Bu dosya için 300 bin dolar alınmış. Sakın ha!” uyarısında bulundu.
Hakim E.Ş., dönüşte Kocabey’e “Senin bilmediğin şeyler var” dedi.
Kocabey sinirlendi.
“Bunu Kocaman’ın yanına bırakmam” dedi.
O şüpheliye dava bile açılmadı
Hamit Kocabey’in çevresine göre bu anlatım bütünüyle yalan.
Bu çevreye göre Uğur Şener tutuklanacak ve sonra tahliye vaadiyle yüksek miktarda para istenecekti. Söylenti adliyede yayılınca Acukat Nizamettin Kocabey, Hakim E.Ş.’ye “Bu adam günahsız, neden tutukluyorsunuz? Bunun hesabı mutaka görülür” dedi. Sesler yükseldi.
Kocabey’in yakın çevresi Şenel’in bir nöbetçi hakim tarafından serbest bırakıldığına ve kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verildiğine dikkat çekerek, borsa kurulmak istendiğini iddia ediyor.
İlk boğulan, Kocaman
Gerilimin ilk kurbanı, HSK üyesi olmayı bekleyen Başsavcı Yüksel Kocaman oldu. Kocaman, Kasım 2020’de Danıştay’a atandı.
Kocaman’ın terfi suretiyle tenzili rütbesinde Hamit Kocabey’in etkisi olduğu ileri sürüldü.
Kocabey’in diğer hedefi ise hakim E.Ş.’ydi.
Şentop kefil
Hakim E.Ş., 15 Temmuz’dan sonra FETÖ üyeliği suçlamasıyla soruşturuldu. İddiaya göre mahrem imam S.T. ile 2012-2013’te ankesörlü hattan görüşmüştü. Bu soruşturmada TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Hakim E.Ş.’ye şahit ve kefil oldu.
Şentop, 2 Mart 2017’de verdiği ifadede, E.Ş.’nin 2012’den itibaren FETÖ hakkında bilgi verdiğini söyledi.
Şöyle devam etti:
“17/25 Aralık öncesinden başlamak üzere FETÖ ile irtibatının olmadığına, tam aksine yararlı bilgiler vermek suretiyle mücadelenin yargı ayağına önemli katkılar sağladığına şahidim.”
E.Ş.’ye takipsizlik verildi.
HSK’daki dosyası işlemden kaldırıldı.
E.Ş., Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği’ne atandı.
İkinci FETÖ soruşturması
Fakat Bataklık’tan sonra….
HSK Birinci Dairesi, Ocak 2021’de yeni kararnameyi hazırlarken, Hakim E.Ş.’nin adı kurulu tıkadı. Kocabey, hakimin FETÖ bağlantılı olduğunu savundu.
İskenderpaşa Tarikatı üyesi hakimler olarak bilinen Hak-Yol’cular “Olmaz” dedi.
Şentop da devreye girdi.
Kocabey, oylamada Ankara Başsavcılığı’nın E.Ş.’yi mahrem imamla bağlantılı gösteren 26 Mayıs 2017 tarihli üç sayfalık yazısını, irtibat şemasını, Şentop’un ifade tutanağını zarfa koydu.
HSK, direnemedi.
Hakim E.Ş., Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kaydırıldı.
Yine bu yıl Edirne’de yakalanan bir FETÖ’cünün ifadesi üzerine Hakim E.Ş. hakkında HSK inceleme izni verdi.
E.Ş., yakın çevresine FETÖ ile 2012’den beri mücadele verdiğini ve tanığının Şentop olduğunu söylüyor. Kocabey ise çevresine E.Ş.’nin Hak-Yol’cular ve Şentop tarafından korunduğunu anlatıyor.
HSK’da ihraçlar görüşülecekti
Bu arada HSK üyesi Hamit Kocabey, 26 Mayıs 2021’de bir kez daha Birinci Daire’nin üyeliğine seçildi.
Son hafta, ihraç edilecek ve açığa alınacak olan hakim ve savcılar görüşülecekti.
Hakim E.Ş. de listedeydi.
Şentop, ihraç çıkmaması için Bahçeli ile görüştü.
Kocabey’e “Oylamaya katılma” önerisinde bulunuldu.
Kocabey, her hafta olduğu üzere pazartesi günü Bahçeli’nin makamına gitti. Sohbette “AK Parti gidiyor, bizi de beraberinde götürüyor, bir çare bulmak lazım” dedi.
Bahçeli yanıt vermedi.
Bahçeli: İstifa edin
Geçen perşembe sabahı Hamit Kocabey’in telefonu çaldı.
MHP’den aranıyordu.
Derhal genel merkeze gitti.
Bahçeli, baş başa görüştüğü Kocabey’e şöyle dedi:
“Bir karar verdim. Bu kararı çok zor verdim. 24 saat düşündüm. Hareketimizin selameti için sizden bir şey rica ediyorum. Çok büyük hizmetler ettiniz. Bir dik duruş daha bekliyorum sizden.”
Kocabey, “Emredin” dedi.
Bahçeli, “İstifa edin” diye ekledi.
Kocabey, “Başüstüne efendim” şeklinde karşılık verdi.
Dilekçesini yazdı ve aynı gün Adalet Bakanı Abdullah Gül’e verdi.
Akşam MHP Basın’dan istifa haberi duyuruldu. Daire üyeleri ve kamuoyu istifayı bu şekilde öğrendi.
Bahçeli, bir gün sonra Kocabey’i tekrar partiye çağırdı.
Şunları söyledi:
“Çok büyük hizmetiniz oldu. Son görevinizi hiçbir şey sormadan yaptınız. Şahsınıza karşı hiçbir olumsuzluk yoktur. Bu Cumhur İttifakı ile ilgili meseledir. Şimdi onlar düşünsün. Görsünler. Biz aday göstermeyeceğiz. Haydi, senin yerine birini seçsinler.”
Ardından Bahçeli, “Bir fotoğraf çektirelim” dedi.
Fotoğraf çekildi.
Bahçeli, “Bir açıklama hazırlayıp gönderin, onu düzelteceğim, o şekilde paylaşalım” dedi. Kocabey’in yazdığı metin Bahçeli tarafından düzenlendikten sonra çekilen fotoğrafla birlikte istifa açıklaması olarak yayınlandı.
İddiaya göre…
Bahçeli, o gün Adalet Bakanı Gül’ün telefonlarına çıkmadı ve aramalarına dönmedi.
Kocabey’e yakın çevreler kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, hükümete ve AK Parti’ye mesaj olduğunu iddia ediyor.
Bataklık’ta üç kurban
Bataklık’ta şimdiye kadar üç kişi boğuldu.
Bir başsavcı, bir hakim ve bir HSK üyesini içine çekti balçık.
Koku bütün adliyeyi sarıyor.”