İstanbul’da yeni bir sanat mekânı, yeni bir sergi

Contemporary Istanbul Vakfı, Büyükyalı Fişekhane’de bulunan mekânı Cocoon’da sanat, kültür ve eğitim faaliyetlerine başlıyor. İstanbul’un bu yeni sanat mekânının açılışı Art On İstanbul Sanat galerisi işbirliği ile hazırlanan “Kozayı Örmek” başlıklı bir karma sergiyle yapıldı.

(soldan sağa) Evren Sungur, Erman Özbaşaran, Gökşen Buğra, Mithat Şen, CI Yön. Kur.Bşk. Ali Güreli, Erdal İnci, Çağrı Taşkın, Oktay Duran, Ozak GYO Yön. Kur. Bşk. Ahmet Akbalık, Elif Kahveci, CI Vakfı Direktörü Emin Mahir Balcıoğlu.

21 Temmuz’da pandemi önlemlerinin alındığı sosyal mesafeli bir açılış töreni ile sanatseverlerle buluşan “Kozayı Örmek” sergisinde farklı kuşaklardan sanatçıların heykel, yeni medya, fotoğraf, resim, rölyef gibi medyumlardaki eserleri yer alıyor.

Tarihi dokunun çevresinde şekillenen bu modern mahallenin ilk çağdaş sanat sergisi “Kozayı Örmek”, yeni yerleşimlerin ve başlangıçların yapıldığı bu özel zamanlara eşlik ediyor. İzleyicinin çağdaş sanatla randevusu, kendiyle baş başa kalarak, yakınlarıyla buluşarak, bilgileneceği, paylaşacağı bir yaratıcı alan yaratmak üzere kurgulanmış. 

Küratörlüğünü Gökşen Buğra’nın üstlendiği, 16 sanatçının 70’’e yakın eserle yer aldığı sergi, mekânın kendine has özelliklerinin korunduğu yerleştirme ile izleyici için çağdaş sanatın tarihi dokuyla birlikte sunulduğu bir buluşma ortamı sunuyor. “Kozayı Örmek”, değişen yaşam biçiminin insanlığı her yönden kuşattığı bir zamanda, durup gözlemlemenin, zihni aktif tutmanın ve öğrenmenin ne kadar anlamlı olduğunu hatırlatmak üzere izleyici ile buluşuyor.

SİLAH FABRİKASINDAN SANAT MERKEZİNE: FİŞEKHANE

Eskiden savaş malzemesi üretilen bir Fişek Fabrikası iken yeni kimliği ile Fişekhane, İstanbul’un kültür ve sanat haritasına yeni eklemlenen bir adres. Fişek Fabrikası diğer adıyla Fişekhane, savaşlarla dolu bir dönem olan 19. yüzyılın ilk yarısında, Osmanlı Devleti’nin ve ordusunun modernleşme çabalarının göstergelerinden biri olan Fabrika-i Hümâyûnu” bünyesindeki önemli yapılardan biri olma niteliğini taşıyor. Endüstriyel kimliğiyle kentin geçmişinde çok özel bir yere sahip olan ve yüz yılı aşkın süredir kamunun kullanımına kapalı kalan bu tarihi yapı, Büyükyalı projesiyle çerçevesinde yapılan bir restorasyon çalışmasıyla yeniden yaşama kazandırıldı.