İklim değişikliği gerek çevresel gerekse ekonomik ve sosyal bağlamdaki pek çok farklı alanda değişimlere sebep olurken tüm dünyanın önlem …
İklim değişikliği gerek çevresel gerekse ekonomik ve sosyal bağlamdaki pek çok farklı alanda değişimlere sebep olurken tüm dünyanın önlem almasını da zorunlu kılıyor. Önlem alınmadığı takdirde 2030 yılı itibarıyla Türkiye’nin yıllık toplam sera gazı emisyon miktarının 1.175 milyon ton olacağı tahmin ediliyor. Ancak Paris Anlaşması çerçevesinde alınacak önlemler ve uyum çalışmaları ile bunu 929 milyon tonda tutabilmek mümkün. Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Onur Ünlü, enerji verimliliğine odaklanan işletmelerin bu sürece katkı sunarken, global ortamda rekabet avantajı elde ettiğine de dikkat çekti.
Özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı ile birlikte giderek daha fazla uluslararası firma ve yatırımcının yeşil dönüşüm yol haritalarını belirlediğine dikkat çeken Ünlü, “Düşük karbonlu, yeşil ekonomiye geçiş giderek daha fazla ivme kazanıyor. Türkiye’deki işletmelerin de benzer bir çaba içerisinde olduklarını görüyoruz. Özellikle geçen yıl yaşanan çevre felaketlerinin oluşturduğu farkındalık ile birlikte enerji hizmet şirketleri, ilk kez kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtlardan çıkmaya yönelik talepler almaya başladı. Bu işletmeler enerji verimliliğini maksimize ederek tüketimlerini azaltmayı, tamamen elektrik kullanmayı, bunu da yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı hedefliyor” dedi.
İşletmelere, kaynakların verimli kullanımı için “Sürdürülebilirliğin 3 Altın Kuralı”nı uygulamalarını öneren Ünlü, “İlk kuralımız azaltmak, ikinci kural yeniden kullanmak, üçüncü kural geri dönüştürmek” diye konuştu.