Ankara’daki evinin önünde 24 Ocak 1993’te uğradığı bombalı saldırıda yaşamını yitiren Uğur Mumcu’nun gazetemizdeki mesai arkadaşı Işık Kansu …
Ankara’daki evinin önünde 24 Ocak 1993’te uğradığı bombalı saldırıda yaşamını yitiren Uğur Mumcu’nun gazetemizdeki mesai arkadaşı Işık Kansu, katledilişinin 29. yıldönümü öncesi Mumcu’yu anlattı.
Kansu, “Mumcu, 1980’lerin ikinci yarısından itibaren Türkiye’nin bugün geleceği noktayı belirlemiştir. Rabıta kitabında çeşitli uyarılar yapmış ve o uyarıları gözden geçirdiğimizde, o kadroları gözden geçirdiğimizde, bugün Türkiye’yi ekonomik ve laik, demokratik sistem anlamında çökertmiş olan iktidarda yer alan isimleri görürüz. Dolayısıyla Uğur Mumcu yalnızca bir gazeteci değil, bir aydınlanmacı, bir halk önderidir. Aynı zamanda benim gazetecilik ustamdır, önderimdir” diye konuştu.
Kansu, şunları söyledi:
“CUMHURİYET GAZETESİ DİMDİK AYAKTA”
“Şunu söyleyebilirim ki ilkeleri, değerleri, çerçevesi, yetiştirdiği insanlar onun yolunda yürümeye devam ediyor. Onun çalıştığı Cumhuriyet Gazetesi dimdik ayakta. Kendi ilkeleri çerçevesinde, genel yayın ilkeleri çerçevesinde mücadelesini sürdürüyor. Bağımsız gazetecilik anlamında görevlerini yerine getiriyor.
ŞU AN BASIN YAYIN ALANINDA BİR UĞUR MUMCU GÖREMİYORUM
Araştırmacı gazetecilik dediğimiz zaman, gazeteciliğin özünde araştırmacılık vardır. Uğur Mumcu’nun yapmak istediği, kitaplarına ve makalelerine baktığımızda, ideolojik çerçevesinin yanında belli gazetecilik ilkelerini koruduğunu görürüz. ‘Bir ölürüz, bin diriliriz’ diye bir söz vardır. Aslında bir ölünce bin dirilinmiyor. Uğur Mumcu’nun yeri şu anda doldurulmuş değil. Elbette çok başarılı genç gazeteci arkadaşlarımız var, çok iyi işler yapıyorlar ama gerçeği söylemek gerekirse şu anda basın yayın alanında bir Uğur Mumcu göremiyorum. Bunun da çeşitli koşulları, nedenleri olabilir ama Uğur Mumcu gibi kendisini yetiştirmiş ve o ideolojik ve mesleksel çerçeveyi oturtmuş bir gazeteci göremiyorum.”