İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayına ilişkin iş cinayetleri raporunu açıkladı. Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının …
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayına ilişkin iş cinayetleri raporunu açıkladı.
Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının bildirilmesinin üzerinden 17 ay geçtiği hatırlatılan raporda “Bu süreçte tespit edebildiğimiz kadarıyla en az 1168 işçi COVID-19 nedeniyle hayatını kaybetti, on binlerce işçi hastalandı. Diğer binlerce ölümün de neredeyse tamamı işçilerin aileleri ve bir evvelki işçi kuşağı olan emekliler. Bu durum COVID-19’un bir işçi sınıfı hastalığı olduğunun en büyük göstergesi. Yani salgın sürecinde Türkiye, tarihin en büyük ‘işçi kırımı’ ile karşı karşıya kaldı.” denildi.
İŞÇİLERE ‘YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN AŞI’ ÇAĞRISI
İktidarın aşılamada geç kalması nedeniyle bu yılın bahar aylarında başta sağlık, eğitim, belediye, metal, tekstil, büro ve güvenlik emekçileri olmak üzere onlarca işçinin aşının geç temin edilmesi nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtilen raporda “Salgın nedeniyle işçi sınıfının bütünsel taleplerine raporlarımızda değiniyor ve alanlarda bu taleplerin karşılanması için mücadele ediyoruz. Diğer yandan bu raporda aşı sürecine dair bilimin ve aklın ışığında bir konunun altını çizmek istiyoruz:” denilerek şu vurgu yapıldı:
“Salgınla mücadelenin ve salgının bitmesinin en önemli araçlarından biri aşılamadır. Bilim ve salgınlar tarihi aşıların ve toplumun geneline ulaşmış aşılamanın yaşamı ve geleceği nasıl kurtardığının örnekleri ile doludur. Bu açıdan COVID-19 salgınını sona erdirmenin yolu her kesime ulaşmış yaygın aşılama ile olacaktır.
Salgının bitmesi için toplumsal bağışıklık sağlanması ve bunun için toplumun yüzde 70-80’inin çift doz aşı olması gerekmektedir. Oysa Türkiye’de şu an Biontech veya Sinovac aşılarından en az iki doz olanların sayısı 29 milyondur, oransal olarak ise yüzde 40 civarıdır.
İşçilere çağrımızdır: İktidarın salgın politikaları ve sürece dair açıkça paylaşılmayan bilgilerden dolayı tereddütlerin olduğunu biliyoruz, anlıyoruz. Ancak COVID-19 aşı ile önlenebilir bir hastalıktır. Alanlarda nasıl insanca yaşanacak bir ücret, güvenceli çalışma, sendika hakkı, iş cinayetlerine ve salgında bize dayatılan koşullara karşı birlikte mücadele ediyorsak şimdi de birbirimize ve ailelerimize karşı sorumluluğumuz için ‘yaşamak ve yaşatmak için COVID-19 aşılarını olalım’…
TEMMUZ AYINDA 146 İŞ CİNAYETİ!
Rapora göre, son bir ayda 146 işçi hayatını kaybetti. İş cinayetlerinde ölenlerin 13’ünün kadın işçi, 133’ünün erkek işçiden oluştuğu belirtilen raporda, kadın işçi cinayetlerinin tarım, madencilik ve sağlık işkollarında meydana geldiğine yer verildi.
Raporda, Temmuz’da 8 mülteci işçinin hayatını kaybettiği, bunlardan 4’ünün Suriyeli, 2’sinin Türkmenistanlı 1’i Afganistanlı 1’inin de Güney Koreli olduğu paylaşıldı.
TARIM İŞ KOLUNDAKİ İŞ CİNAYETLERİ: Ölümlerin en çok tarım/orman, inşaat/yol, taşımacılık, ticaret/büro/eğitim, madencilik, metal, enerji, belediye/genel işler, kimya ve konaklama işkollarında meydana geldiğine yer verinle raporda, tarım işkolunda 24 işçi ve 21 çiftçinin hayatını kaybettiğine vurgu yapıldı.
Raporda, inşaatlarda neredeyse her gün bir iş cinayetinin meydana geldiğine değinilerek, Temmuz ayında iş cinayetlerinde ölenlerin sadece 2’si sendikalı işçi olduğu bunların da eğitim ve metal işkollarında çalıştığına yer verildi.
TRAFİK KAZASI, YÜKSEKTEN DÜŞME: En fazla ölüm nedenlerinin trafik kazası, yüksekten düşme, ezilme/göçük, kalp krizi, elektrik çarpması, patlama/yanma ve şiddetten oluştuğuna değinilen raporda, bir maden işçisinin ise kene ısırması sonucu yakalandığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkat çekildi.
12’si tarım ve 11’i taşımacılık işçisinin trafik kazası nedeniyle hayatını kaybettiğine değinilen raporda, inşaatlardaki iş cinayetlerinin 14’ünün yüksekten düşme nedenli yaşandığına yer verildi.
ÖLENLERDEN 10’U ÇOCUK: Yaşamını yitirenlerden 10’unun çocuk olduğu belirtilen raporda, çocuk işçilerin tarım, ağaç, inşaat, enerji ve taşımacılık işkollarında çalıştığı aktarıldı.
51 yaş ve üstünde ise çalışırken ölen 40 emekçinin bulunduğuna değinilen raporda, bunların da çiftçi ve esnaflar ile tarım, maden, büro, metal, inşaat, enerji, taşımacılık, tersane, sağlık ve belediye işçileri olduğuna yer verildi.
EN ÇOK ÖLÜM İSTANBUL’DA: En çok işçi ölümünün İstanbul’da gerçekleştiğine dikkat çekilen raporun devamında şunlara yer verildi:
11 ölüm İstanbul’da; 8 ölüm İzmir’de; 7’şer ölüm Afyon ve Antalya’da; 6 ölüm Manisa’da; 5’er ölüm Ağrı, Bursa, Gaziantep ve Şanlıurfa’da; 4’er ölüm Mersin, Muğla ve Samsun’da; 3’er ölüm Adana, Ankara, Bilecik, Erzincan, Kocaeli, Kütahya, Niğde, Osmaniye, Sakarya, Sivas ve Van’da; 2’şer ölüm Adıyaman, Aydın, Denizli, Giresun, Isparta, Maraş, Karaman, Kayseri, Malatya ve Tekirdağ’da; 1’er ölüm Artvin, Balıkesir, Batman, Çorum, Elazığ, Erzurum, Hatay, Kars, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kilis, Konya, Ordu, Tokat, Trabzon, Zonguldak, Bulgaristan, Irak ve Namibya’da meydana geldi.
YAŞAMINI YİTİREN İŞÇİLER
Raporda yaşamını yitirenler işçilerin isimleri de paylaşıldı. Yaşamını yitiren işçilerin isimleri şöyle:
“Yaşar Cinbaş, Erol Tovka, Mülkiye Yıldız, Ayşe Kından, G.G., Yaşar Karahan, Emrah Kaya, Eflatun Karaman, Coşkun Akdağ, Eşref Morgan, Ramazan Özdemir, Fatih Özdemir, Sevim Kıyak, Meryem Okur, Ethem Dağtekin, M.Aydın, Saim Kaplan, Ali Şimşek, Nevzat Malkoç, Şemsi Aktaş, Z.K., H.E.H., Hatice Kestane, Hüseyin Öksüz, Yusuf Bulut, Musa Can Çapuk, Ömer Çağ, Emine Karabulut, Şenol Arslansarı, Mehmet Yıldırım, Hamza Örnek, Muhammet Can Örnek, Samet Alper, Barış Ergül, Mehmet Albayrak, Cevdet Bayraktar, Kamuran Şimşek, Gülseren Develi, Adem Avcı, Elif Bucak, Davut Dişli, Dürdane Doğan, Zeynep Kumsal Yılmaz, Morad Nader, Yücel Küçükçepiş, Leyla Aksakal, Tahir Çetin, Ali Faik İnter, Süleyman Bayrak, İsmail Öztürk, Muzaffer Aypar, H.A., Görkem Servan Güneş, Aydın Elibol, Hasan Yıldızhan, Emre Şimşek, Ahmed Hannan, Arif Köşker, Ertan Yıldız, Hilmi Coşkun, Ali Osman Karabalık, Ramazan Horzum, Hüsnü Ayhan, Gökhan S., Zeki Can Bebek, Harun Filiz, Durmuş K., Süleyman Akgün, Bilal Kollu, J.Y. Kim, Ali Sarman, Süleyman İlhan, Hüsem Taşkın, İlyas Kurt, Metin Mert, Zhamshit Haytakov, Serdar Yiğit, Ü.A., Habip Türeli, Efrail Akgül, Yasin Akat, Rojhat Akınlar, Halil Ş., Abdulkerim Akan, Veysel Güç, Yaşar Ceylan, Halit Kaya, Ali Kurt, Hakkı Cihangir, Mahir Çöt, O.T., Hasan Kaya, Murat Meyde, Fahri Özcan, Ahmet Karakaş, Muhammed Yaşar, Beritan Taşer, Mustafa Yavuz, İbrahim Erkmen, Osman Birer, Emrah Kaya, Muharrem Kaya, Murat Kaya, Mehmet Ali Kökçü, Mustafa Türkmen, Serdar Tekin, Şaban Kılıç, Serhat Kara, Doğan Susin, Yusuf Bingöl, İbrahim Koçal, Hakkı Barutçu, İlhami Bayrak, Muhammed Nuri Sönmez, Bülent Çaylak, Abdullah Saraç, Cevat Topçu, Selahattin Atış, Muhammed Atış, Uğur Kır, Cumali Kurtay, Yılmaz Demir, Oğuz Taşkın, Ali İnal, Ufuk Karataşlı, Fatma Sevim, Tayfur Kürşat Cantez, Ahmet Deniz, Hasan Tosun, Murat Uzan, Burkay Kurt, Serhan Alışkan, Ali Darbaz, Şahin Akdemir, Bayram Koç, Lokman Kaymak, Oktay Yılmaz, Oğuz Şişman, Ömer Babahanoğlu, Birkan Yaman, Mehmet Koçak, Ozan Tuncer, Ali Sarı ve ismini öğrenemediğimiz üç işçi…”