Türkiye’de internet kullanımı, 12 Nisan 1993 tarihinde, ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’na ait yönlendiriciler ve PTT’den sağlanan kiralık hat …
Türkiye’de internet kullanımı, 12 Nisan 1993 tarihinde, ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’na ait yönlendiriciler ve PTT’den sağlanan kiralık hat ile başladı. İnternet macerasının doğum günü olarak kabul edilen bu tarihin üzerinden 28 yıl geçti.
1997 yılında, Ankara’da görme engellilerine düzenlediği bir protestoya polis müdahale etti. Forum sitelerinde müdahaleyi eleştiren bir yurttaş, üç gün gözaltına alındı. Yargılama sürecinin sonunda 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. O günden bugüne pek çok yasal düzenleme yapıldı; internet özgürlüklerinin güvenlik politikaları ile dengeleri olarak geliştirileceğine ilişkin reform stratejileri açıklandı. İnternet sitelerinin, sosyal medya platformlarının, video paylaşım sitelerinin erişime engellenmesi, engellerin nasıl aşılacağına ilişkin yöntemlerin geliştirilmesini beraberinde getirdi.
Aradan geçen 28 yılda, internet kullanımında şu tartışmalar yaşandı:
YOUTUBE’A İLK ENGEL
Youtube, Mart 2007’de Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret içerdiği iddia edilen bir video nedeniyle erişime engellendi. Video, YouTube yönetimi tarafından kaldırılınca yasak da kalktı. Ocak 2008’de YouTube, bu kez de “Türk Ulusu ve Atatürk’e hakaret içeren videoların bulunduğu” öne sürülerek kapatıldı. Bu yasak da kısa bir süre sonra kaldırıldı. Mart 2008 tarihli erişim engeli kararının gerekçesi de yine “Atatürk’e hakaret içeren görüntüler” oldu. Mayıs 2008, Haziran 2010, Ekim 2010, Kasım 2010 tarihlerinde de YouTube’a erişim engellendi.
İNTERNET YASASI YÜRÜRLÜKTE
4 Mayıs 2007’de, TBMM’de kabul edilen İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun, 23 Mayıs 2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun yürürlüğe girmesinden Ekim 2008’e kadar 1000’den fazla internet sitesine erişim engellendi.
“BEN GİRİYORUM, SİZ DE GİRİN”
Başbakan Erdoğan, 2008 yılı sonunda Hindistan gezisi sırasında gazetecilere sohbetinde, Youtube’un yasaklı olduğunun anımsatılması üzerine “Ben giriyorum, siz de girin” dedi.
“MANŞETLERLE SAVAŞTIK”
25 Ocak 2012’de dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz manşetlerle çarpışarak bugünlere geldik” dedi. Erdoğan, sözlerinin devamında, “Adeta manşetlerle savaştık. Manşetlerin ok olup üzerimize yağdığı süreçlerden geçtik. Her sabah yalana, her sabah iftiraya, her saban kirli kampanyalara uyandığımız günlerden bugüne geldik” değerlendirmesini yaptı.
“TWİTTER BİR BAŞ BELASI”
Başbakan Erdoğan, 2 Haziran 2013’te, Gezi Parkı protestoları ile ilgili bir açıklamasında, “Twitter bir baş belası. Sosyal medya denen şey toplumun, toplumların baş belasıdır. Twitter’da bu denli yalanlar, yok kalaşnikofla saldırıyorlar. Siz bunu yazarsınız yalanlamayı okumayanlar ne olacak” dedi.
“ÇIT ÇIT ÇIT, VAZGEÇSİNLER”
3 Ocak 2014’te, dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Biz tweet hesabımızdan kimseyi rencide edecek, flaş bir şeyler yazalım trend topic olsun hevesinde değiliz. Ama bu öyle bir hastalık haline geldi ki, çıt çıt çıt, sabahtan akşama kadar bunlarla uğraşıyorlar. Bu işten vazgeçsinler öncelikle bakanlar” açıklamasını yaptı.
“TWİTTER MİVİTIR HEPSİNİN KÖKÜNÜ KAZIYACAĞIZ”
17 Mart 2014’e, Erdoğan, “Twitter mivitır, hepsinin kökünü kazıyacağız. Efendim işte, uluslararası camia şöyle der, böyle der, hiç beni ilgilendirmiyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücünü görecekler” dedi.
TWİTTER’A İLK ENGEL
Bir gün sonra, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi kararı ile Twitter’a Türkiye’den erişim engellendi.
AYM’DEN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KARARI
Anayasa Mahkemesi, Twitter’e erişimin engellenmesiyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Karar, gereğinin yapılması için Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ve Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na gönderildi.
“KARARA SAYGI DUYMUYORUM”
Erdoğan, Nisan 2014’te, Anayasa Mahkemesi’nin kararını; “Karara uymak durumundayız, ama saygı duymak zorunda değilim, saygı duymuyorum. Bunun özgürlükle alakası yok” dedi.
“BÖYLE BİR ÖZGÜRLÜK HAYVANLAR ALEMİNDE BİLE YOK”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi’nin Twitter kararını, “Sanal alemin ifade özgürlüğü bakımından korunması gerekir, ama insanların hakları da korunmalıdır. Bence çok yanlış bir karardır ve düzeltilmesi gerekir. Bu kararı uygulamak durumundayız, ilave tedbirler de getireceğiz. Efendim, ‘Sanal alemdir, isteyen istediğini yapar’; böyle bir özgürlük hayvanlar aleminde bile yok. Bireyin hakkı her şeyin üstündedir” diye konuştu.
‘WWW’ YERİNE ‘TTT’ ÖNERİSİ
Dönemin Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, 19 Nisan 2014’te, “BM ilkeleri gibi sosyal medyanın da tek bir uluslararası kural metni olması gerekir. Aksi durumda, ülkeler daha güvenli olmaları nedeniyle kendi alan adreslerini oluşturabilirler. Bu uzun süreden beri tartışılıyor. ‘www’ yerine ‘ttt’ gibi bir sistem kurulur. Türkiye ve diğer ülkeler kendi alan sistemlerini kurabilir” açıklamasını yaptı.
“BURASI DİNGONUN AHIRI DEĞİL”
3 Ocak 2017’de toplanan Bakanlar Kurulu’nun ardından basın toplantısı düzenleyen Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, ülkedeki terör saldırıları ile ilgili değerlendirmesinde, “Provokatif olarak kullanılan bütün sosyal medya hesaplarını takip ediyoruz. Burası dingonun ahırı değildir” dedi.
WİKİPEDİA YASAĞI
29 Nisan 2017’de, Bilgi Teknolojileri Kurumu, ‘wikipedia org’ alan adına Türkiye üzerinden erişilmesine engel getirdi. Site, yaklaşık 3 yıl kapalı kaldı. Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğünün ihlal edildiği yönündeki kararı ile 15 Ocak 2020’de erişime açıldı.
“ZEHİR EVİN İÇİNE GİRMİŞ VAZİYETTE”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aralık 2017’de, “İnternet kafeler vardı; şimdi iş, evlerde kurulur hale geldi. Artık internetler eve yerleşti. Zehir evin içine girmiş vaziyette. Bu tehlikeden kurtulmamız lazım. Bu çok ciddi bir uyuşturucu müptelalığı. Bu noktada çok ciddi adımlar atmamız gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.
İNTERNET YAYINLARINA RTÜK İZNİ VE DENETİMİ
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK), internet üzerinden yapılan her türlü görüntülü ve sesli yayın üzerinde denetim yetkisi veren yasa, Mart 2018’de, Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
“ENGELLENMESİNE KARAR VERİLEN KISIM”
Erdoğan, 30 Mayıs 2019’da “Yargıda Reform Strateji Belgesi’ni” açıkladı. Erişim engelleme usullerini gözden geçirdiklerine işaret eden Erdoğan, “İnternet sitesinin tamamına değil, sadece engellenmesine karar verilen kısmına erişimin sınırlanmasına imkân verecek bir düzenleme yapılacaktır. Böylece uluslararası standartlara uygun bir mevzuat altyapısına kavuşmuş olacağız” dedi.
“SOSYAL MEDYA TERÖRİSTLERİ”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın Haziran 2020’de yayımladığı Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu’nda, “Özellikle kriz dönemlerinde sosyal medyada bilgi kirliliği giderek artmaktadır. Bu tip dönemlerde provokasyon gerçekleştirmek isteyen sosyal medya teröristleri, sanal ortamı oldukça etkin kullanmaktadır” denildi.
“BİR DÜZENE SOKULMASI ŞART”
1 Temmuz 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz. Burada üzerinde durmamamız gereken asıl konu, özellikle sosyal medya mecralarının nasıl olup da böyle bir kokuşmuşluğun aracı haline dönüştükleridir. Yalanın, iftiranın, kişilik haklarına saldırının, itibar suikastlarının alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şart” dedi.
TEMSİLCİ ZORUNLULUĞU
31 Temmuz 2020’de, sosyal medya platformlarına ilişkin yeni bir yasal düzenleme Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre; Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan WhatsApp, Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal ağ sağlayıcılara Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğu getirildi. Bunun sağlanmaması karşısında idari para cezaları ve çeşitli yaptırımlar tanımlandı. En popülerlerinin de aralarında olduğu sosyal medya platformları, yasanın yürürlüğe girmesinin ardından Türkiye’de temsilci belirledi.
“SOSYAL MEDYAYA HİÇ OLUMLU BAKMIYORUM”
Tüm bunların ardından Türkiye, bir kez daha internet yayınlarına ilişkin yeni bir düzenlemeyi tartışmaya başladı. 12 Ağustos 2021’de Erdoğan, “Sosyal medyaya hiç olumlu bakmıyorum, Meclis’in açılması ile birlikte bir çalışmanın yapılması gereğine inanıyorum. Çünkü bunlar salim akılların veya aklı selimlerin hedefini adeta saptırıyor” dedi.
“SOSYAL MEDYA BAŞKANLIĞI…”
Bu açıklamalardan yaklaşık 1 hafta sonra, yeni bir yasal düzenlemenin sinyalleri verilmeye başlandı. Buna göre; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı ya da Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nda ‘Sosyal Medya Başkanlığı’ kurulacağı; sosyal medyadan hakarete 2 yıl, yalan haber yayana da 5 yıl hapis cezası verileceği iddia edildi.
“YASAKLAMA, SANSÜR, CEZA DÜZENLEMESİ OLMAYACAK”
Türkiye’de 64 milyon sosyal medya kullanıcısının olduğunu belirten TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, “Yapılacak sosyal medya düzenlemesi bir yasaklama, sansür, ceza düzenlemesi olmayacak. Çağdaş ülkelerde, Avrupa’da hangi uygulamalar varsa biz, Türkiye’de de aynısının olmasını istiyoruz” açıklamasını yaptı.
“BİZ BUNLARLA UĞRAŞAMAYIZ, BAŞKA ÇARESİ YOK BU İŞLERİN”