Getty ImagesSarah Everardİngiltere’nin başkenti Londra’da son dönemde meydana gelen kadın cinayetleri, ülkede kadına yönelik “şiddet salgını …
İngiltere’nin başkenti Londra’da son dönemde meydana gelen kadın cinayetleri, ülkede kadına yönelik “şiddet salgını” yaşandığı uyarılarına neden oldu.
Londra’da 28 yaşındaki ilkokul öğretmeni Sabina Nessa’nın geçen ay bir arkadaşıyla buluşmaya giderken parkta öldürülmesinin ardından Belediye Başkanı Sadiq Khan, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti “salgın” olarak nitelendirdi ve “kadın düşmanlığının” cezai suç kapsamına alınması gerektiğini söyledi.
Bu, Londra’da son dönemde kadınların sokakta yürürken cinayete kurban gittikleri tek olay değildi.
Mart ayında 33 yaşındaki Sarah Everard, bir polis memuru tarafından sahte bir suçlamayla kelepçelenmiş, kaçırılmış, tecavüze uğramış ve vahşice öldürülmüştü.
Polis memuru Wayne Couzens ömür boyu hapis cezasına çarptırılsa da bu olay, İngiltere’deki polis teşkilatı içinde kadına yönelik şiddete eğilimli polis memurları hakkında gereken önlemlerin alınmadığı eleştirilerini beraberinde getirdi, kamuoyunda da ‘polise duyulan güvenin kaybolduğu’ tartışmalarına yol açtı.
Londra Emniyet Teşkilatı (Metropolitan Polis Teşkilatı) Müdürü Cressida Dick, Sarah Everard cinayetiyle polise duyulan güvenin “sarsıldığını” ve “güven bağının zedelendiğini” söyledi. Yaşananlardan “ders çıkarılacağını” ifade eden Dick, teşkilat adına özür diledi.
“Londra Emniyet Teşkilatı, Couzens’ın işlediği cinayeti önleyebilir miydi?” sorusu, bu tartışmanın bel kemiğini oluşturuyor.
Polis teşkilatı, 48 yaşındaki Couzens’ın Everard’ı öldürmeden önce kadınlara tehdit oluşturduğuna dair işaretleri kaçırdıklarını kabul etti.
Emekli bir bölge emniyet müdürü olan Susannah Fish BBC’ye yaptığı açıklamada, ülke genelinde emniyet teşkilatında çalışanların kendilerinden birinde bir sorun gördüklerinde bunu dile getirmekten çekindiklerini ve “sessiz bir suç ortaklığı” oluştuğunu söylüyor.
Fish, bu sorunu aşmak için bir yapı oluşturulması gerektiğini kaydediyor.
İngiltere basınında çıkan haberlere göre, Couzens cinsel istismar amacıyla görevini kötüye kullanan tek polis görevlisi olmayabilir.
EN AZ 750 POLİS HAKKINDA CİNSEL İSTİSMAR AMAÇLI GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMA İDDİASI
İngiliz ‘i’ gazetesinin özel haberine göre, son 11 yılda Londra Emniyet Teşkilatı’nda görevli 750’den fazla yetkili hakkında görevini cinsel istismar amaçlı kötüye kullanma iddiası var. Bu iddiaların yöneltildiği yetkililerden yalnızca 83’nün görevine son verildi.
Bu dönemde, Londra Emniyet Teşkilatı’ndan 163 polis memuru, cinsel suçlardan gözaltına alındı, 38’i mahkemeye çıkıp suçlu bulundu.
Gazete haberi Bilgi Alma Özgürlüğü kapsamında 1 Ocak 2010 ile 31 Mayıs 2021 arasındaki topladıkları verilerden derledi.
İddialar arasında cinsel taciz, tecavüz ve cinsel istismar için görevini kötüye kullanma suçlamaları yer alıyor.
Times gazetesinin haberine göre, İngiltere’de polis memurlarına yönelik kadına şiddet iddiaları cinsel taciz ve tecavüzle sınırlı değil.
Gazete, 2009’dan bu yana en az 15 görevdeki veya eski polis memurunun kadın cinayetinden suçlu bulunduklarını yazdı.
İngiltere’de kadın cinayetlerini takip eden Femicide Census (Kadın Cinayetleri Sayımı) platformu, polis teşkilatında çalışan erkeklerin yer aldığı vakaların çoğunun aile içi şiddet olduğunu ortaya koydu.
KADIN CİNAYETLERİ NE KADAR YAYGIN?
İngiltere’nin geneline bakıldığında ortaya çıkan manzara ağır bir tabloyu ortaya koyuyor.
Mart 2019’dan Mart 2020’ye kadar, Büyük Britanya’da (İngiltere, İskoçya ve Galler) toplam 207 kadın öldürüldü. Bu, yaklaşık dört cinayetten birinin kurbanının kadın olduğu anlamına geliyor.
Bir önceki yıl ise 241 kadın cinayete kurban gitti. Bu, son on yılın en yüksek rakamıydı.
Femicide Census’un verilerine göre, 2018’e kadar geçen 10 yılda, 1,425 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
Bu, ülkede ortalama her 3 günde 1 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü anlamına geliyor.
İngiltere ve Galler’de aile içi şiddetle mücadeleden sorumlu yetkili Nicole Jacobs, kadına yönelik şiddeti “salgın” olarak nitelendirenlerden.
İngiltere’de aile içi şiddete karşı mücadele eden sivil toplum kuruluşu Women’s Aid’in başkanı Farah Nazeer de bu tanımlamaya katıldığını söylüyor.
BBC’ye yaptığı açıklamada Nazeer, “Kadınların eve güvenli bir şekilde döndüklerini yakınlarına haber vermek zorunda hissetmeleri kültürümüzde yaygın bir durum. Bu aslında ‘Hâlâ hayattayım’ demek oluyor. Kadınlar hayatlarını bu şekilde yaşamak zorunda olmamalı” diyor ve ekliyor:
“Bir salgın var ama aynı oranda bu salgını ciddiye almakta, önceliklendirmekte de başarısızlık söz konusu.”
FAİLLER KİM?
Son on yılda, İngiltere ve Galler’de 4,493 erkek ve 2,075 kadın (yüzde 31) cinayete kurban gitti.
10 failden en az dokuzu erkekti.
Kadınların yaklaşık yüzde 57’si tanıdıkları biri tarafından, genellikle de partnerleri veya eski partnerleri tarafından öldürüldü. Bu, erkeklerde ise bu oran yüzde 39.
Diğerleri ya tanımadıkları kişiler tarafından öldürüldü – kadınlarda bu oran yüzde 13, erkeklerde yüzde 30 – ya da herhangi bir şüpheli bulunamadı.
Kadınların yüzde 70’inden fazlası kendi evlerinde öldürüldü. Bu oran, erkeklerin iki katı.
CİNSEL SUÇLAR NE KADAR YAYGIN?
Ulusal İstatistik Kurumu’nun (ONS) Mart 2019-Mart 2020 tarihli raporunda, 4,9 milyon kadının hayatlarında en az bir kez cinsel saldırıya uğradıkları tahmin ediliyor. Bu kadınların 1,4 milyonu ya tecavüze uğradı ya da tecavüz girişimiyle karşı karşıya kaldı.
Rapora göre yaklaşık 989 bin erkek cinsel saldırıya uğradı. Bu kişilerden, 87 bini tecavüze ya da tecavüz girişimine maruz kaldı.
Toplamda, tecavüzcülerin yüzde 98,5’inin erkek olduğu belirlendi.
Cinsel saldırıya hedef olanların çoğunu genç kadınlar oluşturuyor. 16-24 yaşları arasındaki her 10 kadın ve kız çocuğundan 1’i geçen yıl cinsel saldırıya uğradı.
40 genç kadından 1’i geçen yıl tecavüze uğradığını söyledi.
5 kadından 1’i, 16 yaşından itibaren ısrarlı takibe maruz kaldığını söylüyor. Bu oran, erkeklerin iki katı kadar.
Tahminler, İngiltere ve Galler Suç Anketi’ne dayanıyor. Bu araştırma için binlerce kişiyle görüşülüyor ve polise bildirilmeyenleri de içermesi nedeniyle suç oranlarını ölçmenin en iyi yolu olarak görülüyor.
BU SUÇLULARDAN KAÇI CEZA ALDI?
Cinsel suçların büyük çoğunluğu cezasız kalıyor hatta pek çok cinsel suç polise bildirilmiyor bile.
İngiltere ve Galler Suç Anketi, geçen yıl içinde 144 bini kadın 151 bin kişinin tecavüz veya tecavüz girişimi mağduru olduğunu gösteriyor.
Ancak geçen yıl polise sadece 59 bin tecavüz bildirildi.
Aynı yıl, sadece 1,439 kişi tecavüzden hüküm giydi. Bu, 2014-2015’te rakamların açıklanmaya başlamasından bu yana görülen en düşük rakamdı.
SUÇLAR NEDEN POLİSE BİLDİRİLMİYOR?
İngiltere ve Galler Suç Anketi’ne göre, kadınların neredeyse 3’te 1’i tecavüze veya tecavüz girişimine uğradığını kimseye söylemiyor.
6 kişiden 1’inden daha azı polise ihbar ediyor. Bu oran, 25 yaşın altındaki kadınlar söz konusu olduğunda her 10 kadından 1’ine düşüyor.
Polise bildirmemenin en yaygın nedenlerinin başında utanç duygusu, polisin yardım edemeyeceği ya da kendilerine inanmayacağı düşüncesi geliyor.
PEKİ YA CİNSEL TACİZ?
Resmi istatistiklerde, kaç kadının cinsel tacize uğradığına dair veriler yer almıyor.
Ancak, anketler sorunun yaygın olduğunu gösteriyor.
BM Kadın için internet üzerinden anket yapan YouGov’un yakın tarihli bir araştırması, her 10 kadından 7’sinin toplum içinde bir tür cinsel tacize maruz kaldığını ortaya koydu.
Bu oran genç kadınlar arasında yaklaşık 10’da 9’du.
Anketin bulgularına göre:
2016’da yapılan bir başka YouGov anketi, kadınların yarısının işyerinde, çoğunlukla uygunsuz yorumlar şeklinde sözlü veya istenmeyen dokunma yoluyla fiziksel tacize uğradığını ortaya koydu.
AİLE İÇİ İSTİSMAR NE KADAR YAYGIN?
Geçen yıl İngiltere ve Galler’de 1,6 milyon kadının aile içi şiddet mağduru olduğu tahmin ediliyor. Erkeklerde ise bu sayı 757 bin.
Bu rakamlar, fiziksel, duygusal ve ekonomik istismar dahil olmak üzere her türlü istismarı içeriyor.
Geçen yılın Mart ayında sokağa çıkma kısıtlamalarının başlamasından sonra aile içi şiddette artış görüldü.
Nisan ve Eylül ayları arasında İngiltere ve Galler’de hem erkeklere hem de kadınlara karşı 444 bin aile içi istismarla ilgili suç işlendi.
Bu neredeyse kaydedilen her beş suçtan biriydi.