PKK'dan Silah Şovu: Tüfekler Yakıldı, Sırada Ne Var? İşte Analiz!
Aktüel

PKK'dan Silah Şovu: Tüfekler Yakıldı, Sırada Ne Var? İşte Analiz!


12 July 20255 dk okuma22 görüntülenmeSon güncelleme: 14 July 2025

PKK'nın sembolik silah bırakma töreni, Medyaradar analisti Atilla Akar'ın yorumlarıyla mercek altında. Tüfeklerin yakıldığı bu gösterinin ardından, Türkiye'yi bekleyen olası senaryolar neler? İşte tüm detaylar ve kritik analizler.

Silahlar Yakıldı, Peki Sonra?

Beklenen oldu ve PKK, askeri bir disiplin içinde silahlarını sembolik olarak yaktı. Öcalan'ın talimatıyla 30 militan, silahlarını ateşe atarak ilk adımı attı. Bu teatral tören, "Tarihi adım" olarak nitelendirildi. Ancak, bu adımlar nereye varacak? Medyada, PKK'nın tüm silahlarını bırakacağı gibi bir hava yaratılmış olsa da, gerçekte durum farklı. Olayın sembolik mesajı önemli, ancak güven sorunu henüz aşılmış değil.

Toplumda birçok kişi bu girişimin bir "Tiyatro" olduğunu düşünüyor ve bu düşünceler "Karamsarlık yaymakla" suçlanabiliyor. Ancak, böylesi büyük bir olayda mantıklı veya mantıksız soruların olması gayet doğal. Unutulmamalıdır ki, "Birinci Açılım süreci"nde PKK'lıların karşılanışı hafızalarda tazeliğini koruyor. Henüz bitmemiş bir süreç olduğu unutulmamalı ve erkenden "Sevindirik" olunmamalı.

"Barış" mı, Yoksa Yeni Bir Oyun mu?

"Barış" ve "Kardeşlik" kelimeleri güzel olsa da, yanıltıcı olabilir. Birçok suç, ihanet bu kelimelerin ardına sığınarak işlenebilir. Dün PKK ve Apo'ya dair sert tanımlar kullanmayanlar neredeyse "Hain" olurken, bugün tersini yapanlar hain ilan ediliyor. Kurgulanmış terör belası Türkiye'nin yakasından hiç düşmedi. Acaba bundan sonrasında ne var? Türkiye apar topar bir yerlere sürüklenmek isteniyor ama nereye? Adam teröristte olsa, "Ben artık bu yöntemi terk ediyorum, silah bırakmak istiyorum" derse kimse "Hayır bırakma, devam et" diyemez. Ancak bunun "Samimiyet" derecesi ve arkasında başka hesapların yatıp yatmadığı önemlidir.

Mücadele Biçim Değiştiriyor! PKK ve Apo "Mücadeleyi bıraktık" demiyor, "Ayrı ulus devlet iddiamızdan vazgeçtik" diyor. Bu, uluslararası konjonktüre uygun bir taktik olabilir. ABD Ankara Büyükelçisi Barrack’ın “Osmanlı Millet sistemi” ni önermesi tesadüf değildir. PKK, mücadelenin şekil değiştirdiğini söylüyor ve bu manada mecburi "Taktiksel geri çekilme" yaşanıyor. Belki de arkadan dolaşıp iki puan almayı ümit ediyorlar. Bölge büyük değişimlere gebe ve Güneydoğu'nun kopmasını engelleme amacı güdülüyor olabilir. Bahçeli hep bu söylemi uyarı olarak kullandı.

İki Olası Yol Haritası

  • Demokratik Yol: PKK ve Apo temkinli gidiyor, kışkırtıcı cümlelerden kaçınıyor. "Bağımsız, Birleşik, Büyük Kürdistan" hayallerinden vazgeçmiş değiller. İleriki bir zamanda, uygun konjonktürde, Apo’nun Demokratik Konfederalizm teorisine uygun, yerinden yönetimli, otonom işleyişli bir zemin arayacaklar.
  • Tekrar Silahlı Yol: Zor görünse de, devlete dayattıkları çizgi istedikleri gibi olmazsa yeni bir isim ve terör grubu (PKK’dan ayrılanlar, vb gibi) el altında tutabilirler. Yeni ve daha dar militan kadrolu bir PKK hortlayabilir.

PKK her şeyi şarta bağlamıştır. Komisyon kurulması, af, Öcalan’ı baş müzakereci yapma, anayasada hedefe uygun maddeler koydurtma gibi şartlar öne süreceklerdir. Tersini beklemek safça olur. Her şeye rağmen, karamsarlık yaymak istemem. Umarım bu analizde yanılıyorumdur. Ancak fazla iyimser olmak için şu an bir neden göremiyorum. Umarım sorular giderilir ve teyakkuza devam edilir.

PKK'nın silah bırakma niyeti olumlu gibi görünse de, yanıltıcı beklentiler yaratabilir. Esas olan bundan sonra atılacak adımlardır. Umarım bu süreci planlayanlar her ihtimali hesap etmişlerdir. Aksi halde, sonuçları ağır olabilir.