Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen Memleket Partisi 1. Olağan İzmir Kongresi’nde konuşan Muharrem İnce, son günlerde artan …
Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen Memleket Partisi 1. Olağan İzmir Kongresi’nde konuşan Muharrem İnce, son günlerde artan göçmen tartışmalarıyla ilgili, “Burası yol geçen hanı değil, hepsini geri gönderirim. Bu faşistlik değildir ama bunu anlayamayanlar geri zekalıdır” tepkisini gösterdi.
İnce’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“CHP YÖNETİMİNİ KUTLUYORUM, DOĞRU BİR İŞ YAPTILAR”
Türkiye’nin en büyük tarikatının adı afişçiler. Bunların içinde sağcı, solcu, din tüccarı, dindar geçineni, Atatürkçü geçineni var. Cumhuriyet Halk Partisi benim 42 yıl mücadele verdiğim Atatürk’ün kurduğu parti, güzel bir iş yaptı. Devletin 128 milyar dolarının, kurları sabit tutmak için çarçur edildiğini anlattı, afişlerini astı. CHP yönetimini kutluyorum, doğru bir iş yaptılar. ‘Rezervimiz şu an 94 milyar dolar” diyorlar. Onun 80 milyar doları bankaların teminatı. Kaldı 14 milyar. 70 milyar doları swap anlaşması. 43 milyar dolar da altın rezervi olarak artı var. Sonuç eksi 13 milyar dolardır. Peki bu 128 milyar dolar nereye gitti? Sırf damat başarılı görülsün diye kurları sabit tutmak için piyasaya peşkeş çekildi. CHP de bunu afişlerini yaptırdı. Valilikler geldi afişleri toplattırdı. ‘CHP doğru yaptı’ dedik mi, dedik. ‘Hudut namustur’ afişleri var. Onu da AKP’nin valileri topluyor.
CHP ve İYİ Parti doğru mu yaptı, evet. Hudut namustur, evet. O sınırdan içeri giderken kontrol edeceksin. Mal, insan, para dolaşımı. Devlet dediğin şey bu üçünü kontrol eder. AKP’nin valileri bu afişleri de toplattı. Muhalefet partileri doğru iş yaptı, iktidar bunlara zulmetti.
“BİRİNCİ İŞİM, ESAD’LA GÖRÜŞMEK OLACAK”
Türkiye’deki göçmen sorununa da değinen İnce, şöyle devam etti: “Yol geçen hanı değil burası. Devlet diye bir şey var. Bizde böyle bir şey olsa bütün Müslüman ülkeleri kapısını mı açacak? Bir taraftan ‘ensar’ diyorsun diğer taraftan ‘Suriyeliler ucuz iş gücü’ diyorsun. Tatlı su solcuları da din tüccarları da milli değildir. Afganistan’tan günde 5 bin kişi benim sınırlarımdan içeri giremez. Hepsini geri gönderirim. Bu faşistlik değildir, ama bunu anlayamayanlar geri zekalıdır. Allah’ın izni, milletin isteğiyle Memleket Partisi’nin iktidarında birinci işim, Esad’la görüşmek olacak. ‘Masaya otur’ diyeceğim, konuşacağız. ‘Türkiye’dekileri geri alacaksın, garanti vereceksin yaşamlarına dair. Yardım edeceğim sana.’ İlk işim bu. Bir buçuk milyon Afgan yok diyor, ‘300 bin’ diyor. Yalova’nın toplam köyleri dahil nüfusundan büyük.
“SINIRLARI HEMEN KAPATACAĞIZ”
Sınırları hemen kapatacağız. Bayramda gezmeye giden bir daha geri gelemez. Şiddete bulaşırsan derhal kapı dışarı. Hepsini kayıt altına alacağız, kaçak olmayacak. Nasıl giriyorsunuz kaçak? Demek ki size izin veriyor birisi. Duruşumuz olacak. Memleket Partisi’nin 6 ilkesi var. Atatürk’ü tartışıyorsan başka partiye gidebilirsin. Doğa ve çevreye saygı göstereceksin, terörün her türlüsünü kınayacaksın. Kadına şiddeti, çocuk istismarını yüksek sesle kınayacaksın. Siyasetten rant elde etmeyeceksin. Ayrımcılık yapmayacaksın. Kimin Kürt, kimin Türk olduğunu; kimin Sünni, kimin Alevi olduğunu kimse konuşmayacak.
“REKTÖRÜ ÜNİVERSİTE HOCALARI SEÇECEK”
İkinci işim, Allah’ın izniyle Cumhurbaşkanı olduğumda, rektör atama yetkimi kullanmayacağım. Mahallede muhtarları, şehirde belediye başkanlarını, milletvekillerini seçiyoruz. Profesör ve okuma yazma bilmeyen dahil, azalarımızı seçebiliyoruz da üniversite hocaları rektörünü niye seçemiyor, bunu anlatsınlar. Profesörlere güvenmiyor musun? Yoksa üniversite deyince senin bir problemin mi var.
“85 YAŞINDAKİ GENERALLERİ NEDEN HAPSE ATIYORSUNUZ?”
85 yaşındaki generalleri neden hapse atıyorsunuz? Adil yargılanmak herkesin hakkı. İlk yapacağımız işlerden biri de bağımsız bir yargı oluşturmak. Bunların hepsini bağımsız yargıya göndereceğiz. Kuvvetler ayrılığı istiyoruz. Tek adam rejimi değil, katılımcı bir demokrasi istiyoruz. Hukuk devleti istiyoruz.
İnce, partisinin il kongresi için salon dışına asılan afişlerin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı zabıta ekiplerince indirildiğini öne sürdü.
