Enflasyonu durdurmak için bir an önce çözüm üretmesi gereken iktidar, “Fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz” diyerek suçlu ararken yurttaş …
Enflasyonu durdurmak için bir an önce çözüm üretmesi gereken iktidar, “Fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz” diyerek suçlu ararken yurttaş perişan halde. “Pazar yanıyor” da bir de durum nedir diye marketlere bakalım istedik. Pazar fiyatları markette katlanıyor. Yemeği pişirebilmek için tencereye yağ koymak 25 TL’den başlıyor. Hiç değilse “İki yumurta kırıp doyalım” desen 10’lu paket en az 15 TL. Et fiyatlarının ise yanına yaklaşılmıyor. “Paranın değeri yok” diyen yurttaş, fiyatlara isyan ediyor.
Pazarda maydanoz, dereotu, rokanın fiyatı 1.5 TL’ydi. Markette ise maydanoz 3.25, dereotu 2.45, roka 2.75 TL’ye çıkıyor. Pazarda 5 TL olduğu için yurttaşın söylendiği kıvırcık, markette 7.95 TL. Pazarda 5 TL olan domates, markette 5.29, “salkımsa” 8.95 TL’den satılıyor. Soğanın fiyatı 3, patatesin 3.95 TL. Biber 8 TL. Kabak bile 6.60 TL. Patlıcan 7 TL, salatalık 5.29 TL. Markete gelince fiyatı uçan ıspanak yine “şampiyonluğa” koşuyor. 6.95 TL’den satılıyor. Karnabahar 12.50 TL. Elma 6 TL’ye de var, 10 TL’ye de. Üzümün kilosu ise 7.90 TL’den satılıyor.
YAĞDA FIRTINA VAR
Diğer temel gıda fiyatlarına bakıldığında ayçiçek yağında fırtına var. Marketin kendi adını bastığı yağ 16 TL. Bilindik markalardan birinin litresi ise 27.90 TL. “5 litrelik alalım, ucuza gelir belki” desen neredeyse 90 TL. Zeytinyağının yanına yaklaşmak ise “dolu cüzdan” istiyor. Köylünün tüccara kilosunu 25 TL’den satabildiğinde mutlu olduğu sızma zeytinyağının markette 2 litresi 103 TL’den satılıyor. Peki, pirinçte, bulgurda durum ne? Bilindik bir markanın baldo pirincinin kilosu 17.25 TL. Anadolu bir zamanlar “tahıl ambarıydı.” Şimdilerde buğdayı ithal eder hale geldik. Böyle olunca da pilavlık bulgurun fiyatı 9 TL’ye yaklaşıyor. Nohut ise 18.50 TL. Kırmızı mercimekte fiyat uçuyor. 18.50 TL’den satılıyor. “Ağzımız tatlansın” desek şekerin fiyatı 7 TL’nin üzerinde. Unun kilosu 8.75 TL. Genellikle ucuz diye bilindiği için “öğrenci yemeği” denir ama makarnanın paketi 4.25 TL’den başlıyor. “İki yumurta kıralım da doyalım” desen 10’lu paketi 15 TL’ye de var, 16.80 TL’ye de.
ALTINLA YARIŞIYOR
Organikse, bir de tavuk “geziyorsa”, yumurtanın fiyatı da “uçuyor.” 10’lu pakette 23.50 TL rakamını bile gördük. Malum salgın dönemindeyiz. Temizlik önemli. Çamaşır, bulaşık detarjanı, sabunda durum nedir, bakalım istetik. En bilindik markalardan birisinde sıvı çamaşır deterjanının en ucuzunun fiyatı 40 TL’ye yakın. Toz deterjanda ise fiyatlar 20 TL’ye yaklaşıyor. Elde yıkamak için bulaşık deterjanlarında fiyat 7 TL’den başlıyor. Bulaşık makinesi tablet deterjanlarında ise fiyatlar “Acaba biz bu makineyi almasaydık da elde yıkamaya devam mı etseydik” dedirtiyor.
Tablet deterjan fiyatları neredeyse altınla yarışıyor. 50’li tablet 63 TL. 85 TL’ye satılan bile var. Sıvı sabunda fiyatlar 15 TL’den başlıyor, 50 TL’ye kadar çıkıyor. Kalıp sabunun 4’lü paketi 17 TL’den satılıyor, fiyat markaya göre artıyor.
Bu fiyatları görünce “şarküteri bölümüne hiç bakmasak mı” diye düşündük! Şöyle bir göz gezdirdik.
Dana sotelik etin fiyatı tam 91.95 TL. Taskebaplıkta fiyat 89.95 TL. Dana kıymalığın kilosu ise 53.90 TL. Beyaz etin fiyatının da kırmızı etten aşağı kalır yanı yok. Piliç bagetin kilosu 15.90 TL’den satılıyor. O da indirimli fiyat. Piliç bonfile ise 42.95 TL. Poşetli bütün piliç 17.95 – 19 TL.
AÇLIK RİSKİ
Birleşik Kamu-İş’in araştırmasına göre gıda fiyatlarında yaşanan artış açlık riskini büyütüyor.
Dört kişilik ailenin açlık sınırı 3 bin 589 TL’ye çıkmış durumda. Elektrik, doğalgaz, beyaz eşya, ulaştırma gibi harcamalara gelen zamlar ise yoksulluk sınırını 12 bin TL’nin üzerine çıkardı.
‘GELİR, MARKET ALIŞVERİŞİNİ BİLE KARŞILAMIYOR’
Marketteki yurttaşın görüşü net, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylüyor: “Paranın değeri yok, maaş yetmiyor, gelir market alışverişini bile karşılamıyor, geçinemiyoruz”.
Yurttaş maaşlara yapılan zamların ise fiyat artışları ile “bir cepten girip diğerinden çıktığını” söylüyor ve ekliyor: “Alım gücü çok düştü. Hiçbir şeye para yetmiyor. Bütün para gıdaya gidiyor. Kendimizi bıraktık, çoluğumuza çocuğumuza bile bir şey alamıyoruz.”
‘GERİSİNE BAKMAYA GEREK YOK’
Yurttaş alışveriş yaptığı poşeti havaya kaldırıyor “200 TL” diye söyleniyor. “Çok değil mi, poşete bir bakabilir miyiz” diyoruz. İlk göze çarpan bulaşık makinesi tableti. Paketine 85 TL verilmiş. Gerisine bakmaya gerek yok. Yurttaş daha az tutuyor diye “ucuzluk marketlerinin” önünde kuyruk oluyor. Oralarda adı sanı pek duyulmamış markaları bulabilmek mümkün.
‘FİYAT ARTIŞLARI TATİL YAPMIYOR’
Pazardaki, marketteki durum bu olunca sonuç sendikaların araştırmalarına da yansıyor. Veriler “alarm” veriyor. “Fiyat artışları tatil yapmıyor” diyen Türk-İş’e göre dört kişilik ailenin sadece gıda harcaması (mutfak masrafı) yılbaşına göre 337 TL ve geçen yıla göre 543 TL arttı. Yapılması gereken toplam harcama tutarı (aile bütçesi) ise aylık 76 TL, 8 aylık 1097 TL ve yıllık 1769 TL tutarında artış gösterdi.
Aylık net 2 bin 825.90 TL olan asgari ücret 2 bin 927 TL olan açlık sınırının altında. Asgari ücret ile bir kişinin yaşam maliyeti olan 3 bin 573 TL arasındaki fark ise 747 TL’ye ulaşmış durumda. Büyük kentlerde ortalama kira fiyatları 2 bin TL. Aile bütçesinin büyük bir bölümü barınmaya gidiyor. Asgari ücretli bir işçinin büyük kentlerde yaşayabilmesi “mucize.”
MAAŞIN YARISI GIDAYA GİDİYOR
Memurun durumu da farklı değil. Türkiye Kamu-Sen’in araştırmasına göre ailenin aylık gıda harcaması toplamı 2 bin 182.71 lira. Ağustos 2021 itibarıyla ortalama 5 bin 212.37 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının yüzde 41.88’ini oluşturuyor. Bir memur, ortalama maaşının yüzde 65.02’sini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalıyor.
HARİKALAR YARATMAYA DEVAM
Emeklilerin durumu çok daha kötü. Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Emekli Sen’in araştırmasına göre emeklilere verilen ikinci altı aylık temmuz zammı bitti. Temmuz ve ağustos ayları toplam enflasyon yüzde 2.92 oldu. Verilen zam yüzde 3’tü. “Kalan yüzde 0.08’i bozdur bozdur harca” diyen sendikanın değerlendirmesi şöyle:
“En düşük memur emeklisinden aylık 90 TL, en düşük işçi emeklisinden aylık 46 TL, en düşük esnaf emeklisinden aylık 50 TL, en düşük çiftçi emeklisinden aylık 47 TL’yi enflasyon çaldı. Ucu ucuna yetiştirebilmek için üstüne borç alacak itibarımız da kalmadı. Emekliler yaşamak için bu konuda eskiden olduğu gibi harikalar yaratmaya devam edecekler.”