Bazı kesimler iklim değişikliğine şüpheyle yaklaşıyor. Bu yüzden de ortaya konuyla ilgili bazı “efsaneler” çıktı. Fransız haber ajansı AFP’nin …
Bazı kesimler iklim değişikliğine şüpheyle yaklaşıyor. Bu yüzden de ortaya konuyla ilgili bazı “efsaneler” çıktı.
Fransız haber ajansı AFP’nin doğruluk kontrolü platformu Fact Check, bu 5 efsaneyi inceledi:
“BU BİR ALDATMACA / KOMPLO”
İklim krizini kabul etmeyen bazı kişiler bunun, araştırmalara yapılan bağışları meşrulaştırmak için bilim insanlarının aldatmacası olduğunu düşünüyor. Hatta iklim değişikliğini hükümetlerin, insanları kontrol etmek için hazırladığı bir komplo olduğunu varsayanlar da var.
AFP, erişime açık ve hakem onayından geçmiş onbinlerce bilimsel çalışmanın, iklim değişikliğinin gerçek olduğunu gösterdiğini yazdı. Bu konudaki en kapsamlı kaynaklardan biri Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change – IPCC). IPCC’nin 3 bin 500 sayfalık son raporu, 195 devletin delegesi tarafından onaylandı. 66 ülkeden 234 kişi de rapora katkı sağladı.
“İKLİM HEP DEĞİŞİYOR”
Bilim insanları, Dünya’da buzul çağları ve ısınma dönemleri arasında uzun süren bir döngü olduğunu biliyor. Bu, son 1 milyon yıl içinde, her 100 bin yılda bir buzul çağı görüldüğü anlamına geliyor.
Ancak mevcut küresel ısınma bu döngünün bir parçası değil. Son 50 yıldaki ısınmanın hızı, görece ani olması ve kapsamı bunu kanıtlıyor.
IPCC verileri sıcaklığın 1970’ten bu yana, son 2 bin yıldaki 50 yıllık dönemlere nazaran daha hızlı arttığını gösteriyor.
“İnsanların sebep olduğuna dair bir kanıt yok”
Ortaya çıkan değişimleri görmezden gelemeyen bazı kesimler iklim değişikliğinin, insanların neden olduğu karbon emisyonu sebebiyle ortaya çıktığını kabul etmiyor.
Ancak farklı faktörlerin iklim krizine etkisini ölçen bir model geliştiren IPCC, “İnsan etkisinin atmosferi, okyanusu ve toprağı ısıttığının kesin olduğu” sonucuna vardı.
“BİRAZ SICAKLIK İYİDİR”
İklim değişikliğinin “kötü” olmadığını düşünen bir grup da mevcut. Bu kişiler soğuk havanın, sıcaklığın artmadığına dair bir kanıt olduğunu ve dünya ısınsa bile bunun kötü olmadığını varsayıyor.
Örneğin eski ABD Başkanı Donald Trump 20 Ocak 2019’da attığı bir tweet’te ülkenin büyük bölümünün karla kaplı olduğunu, soğuklukların rekor kırdığını yazmış ve şöyle devam etmişti:
Şu anda o eski güzel küresel ısınmanın birazına sahip olmak fena olmazdı!
Ancak AFP iklimin, zaman içindeki ortalama hava değişikliklerinin ölçüsü olduğunu yazdı. Yani bir gün veya bir hafta boyunca yağan kar, ortalama sıcaklıkların yıllar boyunca artmadığını kanıtlamak için yeterli değil.
Peki “biraz küresel ısınma” iyi olabilir mi? Bu sayede Sibirya’nın bazı bölgeleri tarıma elverişli hale gelebilir. Ancak aynı bölgedeki donmuş toprağın erimesi, daha fazla sorun yaratabilir.
Ayrıca IPCC, ortalama sıcaklıklarda 2 santigrat derecelik artışın deniz seviyesini 50 santimetre yükseltmeye ve kıyı şehirlerini sular altında bırakmaya yeteceğini düşünüyor.
“BİLİM İNSANLARI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ SORGULUYOR”
AFP, iklim krizine şüpheyle yaklaşan araştırmacıların genellikle iklim bilimci olmadığını bildirdi.
Haberde, bilimsel bir görüşün geçerliliğini ölçme kriterleri arasında en önemlilerden birinin konsensüs olduğu yazıldı.
İklim değişikliğine dair konsensüs da büyük ölçüde sağlanmış durumda. ABD’deki Cornell Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışma, iklim değişikliğiyle ilgili binlerce araştırmanın yazarlarının yüzde 99’dan fazlasının iklim değişikliğine insanların neden olduğu konusunda hemfikir olduğunu gösterdi.
Kaynak: Independent Türkçe, AFP