Türkiye’nin 2011’den bu yana üyesi olduğu ve üye ülkelerde “özel sektörün şeriat ilkeleri kapsamında teşvik edilmesini” amaçlayan Özel Sektörün …
Türkiye’nin 2011’den bu yana üyesi olduğu ve üye ülkelerde “özel sektörün şeriat ilkeleri kapsamında teşvik edilmesini” amaçlayan Özel Sektörün Geliştirilmesi İslami Kurumu (ICD) için döviz kısıtlamalarından muafiyet getiriliyor. ICD’nin genel kurulunda kabul edilen ve TBMM’ye sunulan değişiklik uyarınca kuruluşun yaptığı yatırım nedeniyle aldığı fonlar, üye ülkede geçerli olan döviz kısıtlamaları ve kontrollerinden muaf olacak. Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı İslam Kalkınma Bankası bünyesinde 1999’da özel sektör projeleri için finansman sağlanması amacıyla kurulan ICD’ye üyelik anlaşmasını 2003’te imzalamış; anlaşma 2011’de TBMM tarafından onaylanmış ve üyelik işlemi tamamlanmıştı.
TEKLİF KOMİSYONDA
ICD’nin geçen yıl eylül ayında yapılan genel kurulunda bu kuruluşun üye ülkelerde yaptığı yatırım nedeniyle aldığı ya da alacağı fonların, o üye ülkede geçerli olan genel döviz kısıtlamaları, düzenlemeleri ve kontrollerinden muaf olacağına dair bir karar alındı. ICD’nin bu kararının uygun bulunduğuna dair yasa teklifi, geçen hafta TBMM Dışişleri Komisyonu’na sunuldu. Teklifin gerekçesinde bu değişikliğin, bir üye ülkede döviz kısıtlaması olması halinde ICD’nin öncelikli alacaklı statüsüne zarar vereceği ve bu durumun, kurumun kredi notunu olumsuz etkileme riski taşıdığı belirtildi. Ayrıca, ICD’nin varlıklarının bir üye ülkede hapsolması ihtimalinin, kurumun bu ülkede ya da başka ülkelerde yatırım yapmasına engel olabileceği kaydedildi. Değişikliğin kabul edilmesiyle birlikte ICD, Türkiye’de yapacağı yatırımlar, Türkiye’deki olası döviz kısıtlamaları, düzenlemeleri ve kontrollerinden muaf olacak.
TÜRKİYE ÇEKİNCELİ ÜYE OLMUŞTU
Bu kuruluş aracılığıyla yapılacak bir yatırımın İslam hukukuna uygun olup olmadığına karar veren “İslam Hukuku Komitesi”nin onayıyla finansal destek sağlayan ICD’nin kuruluş anlaşmasını Türkiye, “Anayasamız, kanunlarımız ve bağlı olduğumuz anlaşma hükümlerinin saklı olduğu” kaydıyla onaylamıştı. Ayrıca “Kurumun şeriat ilkelerine uygun çalışmak zorunda olduğu” ve yatırımların uygunluğuna “İslam Hukuku Komitesi”nin karar vereceğine dair maddelere de çekince konulmuştu.