Altı muhalefet partisinin bir arada yürüttüğü güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmalarını yakından takip eden HDP, yarın “Tutum Belgesi”ni açıklayacak. Ancak HDP, belgeyi açıklamadan önce hem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Kürt sorununun çözümü için HDP’yi meşru görebiliriz” açıklamasını hem de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “Ben, cumhurbaşkanı adayı değilim, başbakanlığa talibim” sözlerini de mercek altına aldı.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendirdi:
- HDP belirleyici: AKP ve MHP bloku, kendi oluşturduğu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini, yani “tek adam rejimini” sürdürmek istiyor. Bunun için de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yollarına bir süre daha devam etmek istiyorlar. Erdoğan’ın karşısında muhalefetin üzerinde uzlaştığı bir isim var mı yok mu henüz bize gelen bir bilgi yok. Biz de Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecini kamuoyuna yansıyanlar kadarıyla biliyoruz. CHP ve İYİ Parti’nin kendi kurulları var, değerlendiriyorlar. Ancak biz, bu konudaki düşüncemizi yarın açıklayacağız. Bizim bu konuya bakışımız farklı. Ancak son gelişmeler de gösterdi ki HDP şu an Türkiye’nin siyasi dengelerinde güçlü bir pozisyona ulaştı. Her ne kadar “oy kaybettiği” yönünde değerlendirmeler yapılsa da şu anda 6 yöneticisinin cezaevinde olduğu, partiye ve yöneticilerine yönelik Kobani davasının yürütüldüğü dönemde yaptığımız araştırmalar, yürüttüğümüz kampanyalar, HDP’nin oyunun yüzde 15’in üzerinde olduğunu gösteriyor. Cumhur İttifakı’nın da Millet İttifakı’nın da HDP’ye ihtiyacı olacak. HDP, belirleyici bir rol üstlenecek.
‘ÖLÜMÜ GÖRDÜK’
- Kapalı da değiliz, teşne de: HDP kesinlikle şuna ikna: Şu an Türkiye’nin sorunlarını çözmek bir yana toplumun demokratik bütün değerlerini askıya almış bir rejim gerçeği var. Demokrasinin, adaletin, şeffaflığın askıya alındığı bu süreçte parlamenter rejime dönmek de çözüm değil. Biz, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde “ölümü gördük.” Bu “tek adam rejimi” bize ölümü gösterdi. Parlamenter sistemde de Türkiye’nin demokrasi, adalet, şeffaflık, Kürt sorunu gibi sorunları vardı. Bu sorunlar parlamenter sistemde de aşılabilen sorunlar değildi. O nedenle “ölümü gösterip, sıtmaya razı olun” denilmemeli. Onun için de rejim tartışmaları elbette parlamentonun rol üstlenmesiyle çözülür. Sorunlar, rejimin demokratikleşmesiyle, bir değişime tabi tutulmasıyla mümkün olur. Eski sınırlara çekilmiş bir Türkiye de sorunların çözümünü sağlamaz. HDP olarak, 2023 seçimlerine doğru giderken, ittifaklara kapalı da değiliz, teşne de değiliz. Demokrasi, adalet, siyasette şeffaflıktan yanayız.