HDP, gelecek döneme ilişkin görüşlerini aktardığı tutum belgesi ile milletvekilliği seçimine yönelik ittifak tartışmalarına noktayı koydu. HDP …
HDP, gelecek döneme ilişkin görüşlerini aktardığı tutum belgesi ile milletvekilliği seçimine yönelik ittifak tartışmalarına noktayı koydu.
HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, dün Ankara’da düzenledikleri basın toplantısıyla gelecek seçimleri de kapsayan tutum belgesini açıkladı. İttifak tartışmalarına değinilen tutum belgesinde, milletvekilliği seçimleri için “Demokrasi İttifakı” ilkesiyle en geniş birlikteliği ve ortak mücadele zeminini büyütme ve yürüyüşü sürdürme kararlılığında olduğu belirtilerek “Bunun dışında herhangi bir ittifak içinde yer alma arayışımızın olmadığını açıklıkla vurguluyoruz” denildi. Cumhurbaşkanlığı seçimine de işaret edilen tutum belgesinde, “İster HDP’li isterse başka bir aday olsun, isimler yerine ilkelerin ve yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğu inancındayız” denildi.
MÜZAKEREYE AÇIK
Tutum belgesinde iki farklı seçim için iki farklı görüş açıklanması dikkat çekti. Milletvekilliği ile Cumhurbaşkanlığı seçimleri için farklı vurgular yapıldığına işaret eden parti kaynakları, bunun nedeninin, “iki seçime yönelik farklı tutumlarda bulunulacağı” olduğuna işaret ediyor. Buna göre parti, milletvekilliği seçimlerinde gerek Cumhur İttifakı’na gerekse Millet İttifakı’na kapıyı kapattı. “Demokrasi İttifakı” vurgusu ile “HDP’nin kendi yolunda ilerleyeceğini ve kendi yolunu çizeceğini” kaydeden kaynaklar, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise “müzakereye açık olunduğunu” vurguluyor. “Cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifaklara kapının açık olduğuna” dikkat çeken kaynaklar, burada ise “ilke ve yöntemlerin” öne çıkacağını söylüyor.
ÖNE ÇIKAN İLKELER
Güçlü demokrasi: Geniş yetkilere sahip çoğulcu bir parlamentonun bulunduğu, kuvvetler ayrılığının tam anlamıyla işlediği, denge ve denetleme mekanizmalarının gerçekten etkili olduğu bir demokratik parlamenter sistem öngörüyoruz.
Demokratik çözüm: Cumhuriyetin demokratikleşmesi ile doğrudan bağlantılı ve iç içe geçmiş olan bu sorunun (Kürt) çözümü için muhataplarla diyalog kurulması, inkâr ve bastırma siyaseti yerine demokratik ve barışçı bir çözüm için adım atılması gerekli. Meclis, diyalog ve çözüm zeminini kurarak, demokratik müzakere yöntemleriyle tüm toplum için geleceğin kazanılmasına ön ayak ve odak olmalı. Sorunlarımızı şiddet aracılığıyla değil; konuşarak, müzakere ederek, diyalog yoluyla çözmek temel düsturumuz.
Demokratik anayasa: Sivil, özgürlükçü, yeni bir anayasa, gerçek anlamda bir toplumsal sözleşme Türkiye’de yeni bir başlangıcın ve demokratikleşmenin tacı olacak. Bu anayasa; farklı kültürlere, kimliklere, inançlara, anadillerine ve yaşam tarzlarına saygıya dayalı eşit yurttaşlığı esas almalı.