Koruma bölgesinde denizden dalgıçlarla deniz canlılarını tehdit eden hayalet ağları çıkardık. Ağların deniz canlılarını nasıl nefes alamaz hale …
Koruma bölgesinde denizden dalgıçlarla deniz canlılarını tehdit eden hayalet ağları çıkardık. Ağların deniz canlılarını nasıl nefes alamaz hale getirdiğini gözlemledik. Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem denizlerin soluduğumuz oksijenin yarısını sağladığına dikkat çekerek “Denizlerimiz bugün tehdit altında. Akdeniz’in sadece yüzde 1.27’si etkin şekilde korunuyor.
Akdeniz’in yüzde 30’unu koruma altına almalıyız’’ dedi. Kalem hayalet ağlara da değinerek “Ağların kaldığı yer çölleşiyor. Yaşamı engelliyor ve bu yıllarca sürüyor” diye konuştu.
Dünyanın en çok turist çeken bölgelerinden biri olan Akdeniz nadir ve endemik türlere ev sahipliği yapıyor. Akdeniz bugün köpekbalığı, balina, yunus, deniz kaplumbağası gibi pek çok türün evi ancak aşırı avlanmadan, plastik kirliliğine kadar pekçok tehdit altında. WWF’in Blue Panda yelkenlisi “Akdeniz’in Hazinelerini Korumak” amacıyla İtalyan Portofino Deniz Koruma Alanı’ndan beş aylık bir yolculuğa başladı. Yunanistan’ın ardından Türkiye’ye ulaştı. Biz de Kaş – Kekova Deniz Koruma Bölgesi’nde tekneye konuk olduk.
YILLARCA KALIYORLAR
Tekne ekibiyle beraber koruma bölgesinde balıkçıların bıraktığı hayalet ağları denizden çıkardık. Metrelerce uzunluktaki ağlar adeta deniz canlılarını nefessiz bırakıyor. Bulunduğu yerde balıklardan tutun kabuklu deniz canlılarına kadar pekçok türün ölümüne neden oluyor. Dayanıklı malzemeden üretildiği için de yıllarca denizin altında kalabiliyor. Teknede sorularımızı yanıtlayan WWF – Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem, “Denizler, bir milyardan fazla insan için yaşam alanı, gıda ve geçim kaynağı. Ancak denizlerimiz bugün tehdit altında! Bunun nedeni, aşırı avcılık, kirlilik ve iklim değişikliği. Yılda 450 milyar dolarlık değer yaratan Akdeniz’in kaynaklarını gelecek nesillere aktarmak istiyorsak acil harekete geçmemiz gerekiyor’’ dedi.
Deniz kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlaman yollarından birinin denizlerde iyi yönetilen doğal rezervler (koruma alanları) oluşturmak olduğuna dikkat çeken Kalem özetle şöyle konuştu: “Akdeniz’in yüzde 9.68’i Deniz Koruma Alanı olarak ayrılmış durumda ancak bu alanların yalnızca yüzde 1.27’si etkin bir şekilde uygulanan yönetim planına sahip. Bilimsel araştırmalar diyor ki: Akdeniz’in yüzde 30’unu kapsayan ve etkin yönetilen deniz koruma alanları (DKA) oluşturabilirsek; balık stoklarında iyileşme görülebilir, deniz ekosistemi belirgin bir şekilde iyileşebilir ve yaşamı denize bağlı milyonlarca insanın refahına daha fazla katkı sağlayabilir. Halen Türkiye karasularının yaklaşık yüzde 4’ü yasal koruma alanı statüsünde. Bunlarda birisi de içinde bulunduğumuz Kaş- Kekova… WWF-Türkiye olarak yaklaşık 15 yıldır burada çalışıyoruz.”
AĞ HARİTASI ÇIKARILACAK
Kalem, “hayalet ağlar”a ilişkin iki hedeflerinin olduğunu belirterek “Kaş- Kekova DKA’da belirlenen bölgede harital ama yapacağız, daha sonra ağların çıkartılmasına başlanacak. Yöre halkı, ilgili gruplar ve kamuoyunda, hayalet ağların etkileri hakkında farkındalık oluşturulacak’’ dedi.
HAYALET AĞ NEDİR?
Kaybolan veya bilerek su altına bırakılan uzatma ve misina ağlar, hayalet ağ olarak adlandırılıyor. Balıkçılar, kayalara takılan ağlarını deniz altında bırakmak zorunda kalabiliyor ya da kaçak avcılar yakalanacaklarını anlayınca ağları keserek denizde bırakıyor.