Hacettepe Üniversitesi, sosyal tesislerde çalışan Sosyal-İş Sendikası üyesi 12 işçiyi geçen hafta “küçülme” gerekçesiyle işten çıkarttı …
Hacettepe Üniversitesi, sosyal tesislerde çalışan Sosyal-İş Sendikası üyesi 12 işçiyi geçen hafta “küçülme” gerekçesiyle işten çıkarttı. Üniversite, aralık ayında da 12 kişiyi işten çıkartmıştı. Sosyal-İş Sendikası, Üniversite Rektörlüğü’nün toplu iş sözleşmesini uygulamaya koymamasına ve işten çıkartmalara bugün Sıhhiye’deki Merkez Kampüsü’nde bulunan Atatürk Heykeli önünde tepki gösterdi.
Açıklamaya, eski DİSK Başkanı olan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, EMEP İl Başkanı Şükran Doğan, KESK Genel Sekreteri Şenol Köksal, TÜMTİS Ankara Şube Başkanı Haydar Arslan da katıldı.
İşçiler, basın açıklamasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yürüyerek dilekçe vermek istedi. Ancak polis, işçilerin yürümesine izin vermedi.
“REKTÖRLÜĞÜ, İŞ BARIŞINI TESİS ETMEYE DAVET EDİYORUZ”
DİSK Sosyal-İş Sendikası Genel Başkanı Celal Uyar, işten çıkarmalara tepki göstererek basın açıklamasını okudu.
ANKA’dan Cansu Timur’un aktardıklarına göre Uyar, şunları söyledi:
“Sendikamız, 14 Eylül 2021’de bir toplu sözleşme imzaladı. Bir kısım işçiye toplu sözleşme uygulanıyor. Ne yazık ki Hacettepe Üniversitesi’ne bağlı Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı işçisine bu toplu sözleşme uygulanmıyor. Bununla da kalmayan Rektörlük, işçi atmaya devam ediyor. Buradaki işçi arkadaşlar, pandemi süresi boyunca sadece devletin vermiş olduğu 1,160 TL ile geçimini sağlamaya çalıştı. Açlıkla, yoksullukla devam eden işçiler, açlığa yoksulluğa mahkum edilmeye devam ediyor.
Rektöre sesleniyoruz, çalışma insan hakkıdır. Bu insan hakkını hiç kimse engelleyemez, bu bir insanlık suçudur. Burada Rektörlük insan haklarına karşı suç işlemeye devam ediyor. İş barışını bozan Rektörlüktür. Rektörlüğü iş barışını tesis etmeye davet ediyoruz. Burada işçi çıkardığı sürece, iş barışı bozulmaya devam edecek.”
“HACETTEPE, BİZİM İÇİN SEMBOLİKTİR”
DİSK Sosyal-İş Ankara Şube Başkanı Aydın Kaplan ise, şöyle konuştu:
“Yine bu kampüsün içinde, özelleştirilmiş kafeteryalar var. Onlar kar ederken, 15 metre ilerisindeki kendi işletmesi olan kafeteryadan, içinde satacak ürün olmadığı ve zarar ettiği bahanesiyle arkadaşlarımız çıkartılıyor. ‘Önce zarar ettir sonra özelleştir’ tipik iktidar taktiği aynen Hacettepe’de de uygulanmaya devam ediyor. Hacettepe, bizim için semboliktir. DİSK’in kamuda örgütlü olduğu tek işyeri. Burada sadece işçi çıkartılmıyor, DİSK’te kamudan tasfiye edilmeye çalışılıyor.