Davis – California Üniversitesinde (UC Davis) çalışan bilim insanlarının yer aldığı iki yeni çalışmada, “kayıp manto sorununu” çözmek amacıyla …
Davis – California Üniversitesinde (UC Davis) çalışan bilim insanlarının yer aldığı iki yeni çalışmada, “kayıp manto sorununu” çözmek amacıyla Vesta’tan gelen gök taşlarına ait veriler kullanılmış. Elde edilen sonuçlar, güneş sistemine yönelik bilgilerimizi sistem oluşmaya başladıktan sonraki iki milyon yıla kadar geriye götürüyor. Makaleler 14 Eylül’de Nature Communications ve 30 Eylül’de Nature Astronomy bülteninde yayımlandı.
Vesta, 500 kilometre genişliğindeki asteroit kuşağında yer alan en büyük ikinci cisim. Dünya, Ay ve Mars gibi kayalık, karasal cisimler ile aynı şekilde evrimleşecek kadar büyük. Bu cisimler, başlangıçta çarpışmalarla ısınan erimiş kaya toplarıymış. Demir ve siderofiller ya da ‘demir seven’ elementler (renyum, osmiyum, iridyum, platinyum ve paladyum gibi), merkeze çökerek metalik bir çekirdek meydana getirmiş ve manto tabakası bu elementler yönünden fakir kalmış. Gezegen soğudukça, manto üzerinde ince ve katı bir kabuk oluşmuş. Daha sonra gök taşları, kabuğa demir ve başka elementler getirmiş.
Dünya gibi bir gezegenin büyük bir bölümü manto tabakasından oluşuyor. Fakat manto tipi kayalar, asteroitler ve gök taşlarında nadir görülüyor.
Davis – California Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde dünya ve gezegen bilimleri profesörü olan Qing-Zhu Yin, “Gök taşlarına bakarsak çekirdek maddesi görürüz, kabuk görürüz fakat manto görmüyoruz” diyor. Gezegen bilimciler, bu durumu “kayıp manto sorunu” şeklinde adlandırıyorlar.
Nature Communications bülteninde yayımlanan makalede Yin ve UC Davis’te yüksek lisans öğrencileri olan Supratim Dey ile Audrey Miller, New Mexico Üniversitesinde çalışan makalenin birinci yazarı Zoltan Vavi ile beraber yeni keşfedilen ve manto kayası içeren üç gök taşını tarif ediyor. Ana bileşen olarak olivin minerali barındıran bu manto kayası, ultramafik şeklinde adlandırılıyor. İzotopların hassas şekilde analiz edilmesine katkıda bulunan UC Davis’teki araştırmacılar, oluşturdukları bir parmak izi sayesinde bu gök taşlarının Vesta’dan veya çok benzer bir cisimden geldiğini belirlemişler.
“Vesta’nın manto tabakasını örneklemeyi ilk defa başardik” diyor Yin. NASA’nın Dawn uzay görevi, Vesta’nın güney kutbundaki en büyük çarpışma kraterinde yer alan kayaları 2011 yılında uzaktan gözlemlemiş fakat manto kayası bulamamış.
Vesta çok küçük olduğundan, gezegenin kabuğu Dünya, Ay ve Mars gibi daha büyük cisimlerden çok uzun süre önce katılaşmış. Dolayısıyla kabuğunda ve manto tabakasında biriken siderofil elementler, güneş sisteminin çekirdek oluşumundan sonraki ilk dönemlerinin kaydını barındırıyor. Zamanla meydana gelen çarpışmalar, Vesta’dan bazı parçaların kopmasına ve gök taşı olarak Dünya’ya düşmesine neden olmuş.
Kaynak: Popular Science Türkiye