30 Nisan 2025 Çarşamba

Üç Deniz İnisiyatifi: Avrupa'yı Yeniden Mi Şekillendiriyor?

Avrupa'nın güvenlik mimarisi, Soğuk Savaş'tan bu yana en büyük sınavını veriyor. Rusya-Ukrayna Savaşı, NATO'nun doğu kanadındaki tehdit algılarını kökten değiştirdi. Bu durum, bölgesel işbirliklerinin önemini artırırken, Üç Deniz İnisiyatifi (3SI) stratejik bir güvenlik platformu olarak öne çıkmaya başladı. Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga Sakman'ın analizine göre, 3SI sadece bir kalkınma projesi değil, aynı zamanda Avrupa'nın geleceğini şekillendiren önemli bir faktör haline geliyor.

3SI'nin Dönüşümü ve ABD'nin Rolü

2015'te Polonya ve Hırvatistan öncülüğünde kurulan 3SI, Baltık, Adriyatik ve Karadeniz arasındaki 13 Avrupa Birliği (AB) ülkesini kapsıyor. Almanya, Avrupa Komisyonu, ABD ve Japonya'nın stratejik ortak olarak katılımı, projeye Batı'nın desteğini gösteriyor. Başlangıçta ekonomik kalkınma hedefiyle yola çıkan bu inisiyatif, zamanla Çin'in nüfuzuna ve Rusya'nın baskısına karşı bir güvenlik şeridi olarak yeniden tanımlandı.

ABD için 3SI, eski Varşova Paktı'nı Moskova ve Pekin'e karşı yeniden canlandırma fırsatı sunuyor. ABD'nin inisiyatife yaptığı maddi destekler, Orta ve Doğu Avrupa ile ilişkilerini güçlendirme amacını taşıyor. Bu destek, ABD'nin küresel hegemonyasını koruma stratejisinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Özellikle Çin'in "Kuşak ve Yol Projesi"ne karşı bir denge unsuru oluşturmayı hedefliyor.

Türkiye'nin Konumu ve Önemi

Türkiye, 3SI'nin resmi üyesi olmasa da, Karadeniz'deki stratejik konumu ve bölgesel güvenlikteki rolü nedeniyle bu oluşumun önemli bir parçası. Özellikle enerji koridorları ve lojistik hatlar söz konusu olduğunda, Türkiye'siz bir Doğu Avrupa güvenlik vizyonu eksik kalıyor. Türkiye'nin Romanya, Bulgaristan ve Polonya ile artan ikili savunma ilişkileri, NATO şemsiyesi altında bölgenin istikrarına katkı sağlıyor. 3SI'nin güvenlik boyutu genişledikçe, Türkiye'nin bu yapıya dahil olması daha da önem kazanabilir. Bu durum, AB-Türkiye ilişkilerine yeni bir boyut kazandırabilir ve NATO'nun doğu kanadını daha entegre hale getirebilir.

  • Türkiye'nin Karadeniz'deki stratejik önemi
  • Enerji koridorlarındaki kilit rolü
  • Bölgesel güvenlikteki dengeleyici etkisi

Zayıf Noktalar ve Gelecek Perspektifleri

3SI'nin önündeki en büyük engel, üye ülkeler arasındaki farklı ekonomik ve siyasi öncelikler. Ayrıca, Almanya ve Fransa gibi AB'nin önde gelen ülkelerinin inisiyatife mesafeli yaklaşımı, yapının AB içindeki meşruiyetini sınırlayabilir. Bu nedenle, Türkiye gibi dış paydaşlarla daha esnek işbirlikleri geliştirmek, 3SI'ye stratejik derinlik kazandırabilir. Özellikle Karadeniz'in güvenliği ve alternatif enerji hatlarının önemi göz önüne alındığında, Türkiye'nin rolü daha da kritik hale geliyor.

Rusya'nın enerji kartını kullanma kapasitesi azaldıkça, alternatif enerji hatlarının önemi artıyor. Azerbaycan gazının ve Doğu Akdeniz kaynaklarının Avrupa'ya ulaşmasında Türkiye, önemli bir enerji geçidi konumunda. 3SI ülkeleri enerji, ulaştırma ve dijital altyapı alanlarında birbirine daha fazla bağlanırken, Türkiye de bu entegrasyonun doğal bir parçası haline geliyor.

Avrupa'da güvenliğin geleceği, bölgesel girişimlerle şekilleniyor. 3SI, ekonomik kalkınma projesinden bölgesel dayanışma ve stratejik dirençliliğin merkezi haline dönüşüyor. Bu dönüşüm, NATO'yu tamamlayan ve AB'yi çeşitlendiren bir güvenlik şemsiyesi sunabilir. Avrupa'nın geleceği, ortak tehdit algıları kadar, ortak çözüm platformlarına da bağlı olacak. 3SI, bu arayışta önemli bir rol oynamaya aday. Türkiye'nin bu süreçteki stratejik hamleleri, hem bölgesel istikrarı etkileyecek hem de Avrupa'nın yeni güvenlik mimarisindeki yerini belirleyecek.

İlgili Haberler