05 Mayıs 2025 Pazartesi

Suriye'de Siyasi Dönüşüm: Türkiye'den Kritik Mutabakat Çağrısı!

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Suriye'de Esad rejiminin sona ermesiyle birlikte yeni bir siyasi geçiş süreci başlamış durumda. Türkiye, bu süreçte bölge ülkeleri ve Suriye yönetimi arasında bir uzlaşı zemini oluşturmak için yoğun çaba sarf ediyor. Bu çabalar, ABD dahil olmak üzere diğer önemli aktörlerle yapılan temaslar ve toplantılarla destekleniyor.

Türkiye'nin Suriye Politikası: Temel Unsurlar

Türkiye'nin Suriye politikasının temelinde şu unsurlar yer alıyor:

  • Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunması
  • Ulusal uzlaşının sağlanması
  • Terör unsurlarının temizlenmesiyle ülkede güvenlik ve istikrarın tesis edilmesi
  • Yaptırımların kaldırılmasıyla Suriye'nin yeniden inşasının desteklenmesi

Suriye'deki mevcut duruma bakıldığında, ülkenin güneyindeki askeri hareketliliğin bir nebze durulduğu gözlemleniyor. Güneydeki silahlı grupların yeni orduya entegrasyonu için çalışmalar başlatıldığı belirtiliyor. Ancak, zaman zaman meydana gelen provokasyonlar nedeniyle münferit çatışmalar yaşanabiliyor. Şam yönetimi ile SDG arasındaki mutabakat çerçevesindeki temaslar da devam ediyor.

Öte yandan, PYD ile KDP çizgisindeki partilerin oluşturduğu 'Suriye Kürt Ulusal Konseyi'nin katılımıyla Kamışlı'da 'Kürt Birlik ve Tutumu' adlı bir konferans düzenlendi. Suriye yönetimi, bu konferansta verilen mesajların varılan mutabakata uygun olmadığı yönünde bir açıklama yaptı.

Türkiye'den Mutabakat Vurgusu: Terörle Mücadele Öncelikli

Bakanlık kaynakları, Suriye'deki gelişmelere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunması, hem Türkiye'nin hem de Suriye yönetiminin temel önceliğidir. Anayasa bildirgesinde de belirtildiği gibi, bu hedefe merkezi bir idare etrafında ve Suriye'nin tüm unsurlarına eşit vatandaşlık hakkı verilmesiyle ulaşılabilir. Türkiye, hazırlanacak Suriye anayasasının ve Suriye yönetiminin ülkedeki tüm etnik ve inanç gruplarına eşit imkanlar sağladığı bir ortam görmek istiyor.

Türkiye, Suriye'deki vatandaşların anayasal güvence altında eşit hak ve özgürlüklerden yararlandığı, kimliklerini ve inançlarını özgürce ifade edebildiği bir sistemi destekliyor. Suriye'de terör unsurları ve ayrılıkçı hareketlerle mücadele, Suriye yönetiminin temel sorumluluğundadır. Bu sorunların Suriye yönetiminin tercih ettiği yöntemlerle aşılması için Türkiye olarak gerekli alan sağlanmıştır.

Türkiye'nin beklentisi, terör örgütleriyle bağlantılı oluşumların siyasi ve askeri alanda etkili olmasının engellenmesi ve Suriye yönetimi ile SDG arasında varılan mutabakatın uygulanmasıdır. Ayrıca, PKK'nın bir an önce silah bırakması ve bölgede normale dönüşün önündeki engelleri kaldırması bekleniyor.

Türkiye, Suriye'de toprak bütünlüğünü hedef alan, egemenliği zedeleyen, merkezi otorite dışında silahlanmaya izin veren ve terör örgütlerinin varlığını sürdürmesine olanak sağlayan hiçbir girişimi kabul etmiyor. Eğer Suriye'de PKK ve uzantıları kendilerini feshetmezse, terör örgütünün sistem dışına çıkarılması için gerekli irade ve imkan bulunmaktadır.

Terörle mücadele kapsamında, 9 Mart 2025 tarihinde Amman'da Suriye ve dört komşu ülkenin Dışişleri ve Savunma Bakanları ile İstihbarat Başkanları bir araya geldi. Toplantıya Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın katıldı. Toplantıda, bölgesel sahiplenme ilkesi temelinde ve mevcut uluslararası çabaları destekleyecek şekilde, terörizmle mücadele amacıyla ortak bir operasyon merkezi kurulması konusunda anlaşmaya varıldı.

Suriye'deki siyasi gelişmeler açısından, 29 Mart 2025 tarihinde teknokrat ağırlıklı geçiş kabinesinin kurulmasının ardından bakanlıkların üst düzey yönetimine atamalar yapılıyor.

Uluslararası Düzlemdeki Gelişmeler ve Yaptırımlar

ABD'nin Şam yönetimine mesafeli duruşunu sürdürdüğü, ancak belirli düzeyde angajmana girdiği görülüyor. ABD'nin, angajmanını ilerletmek ve yaptırımları kaldırmak için Suriye yönetiminden güven artırıcı adımlar atmasını beklediği anlaşılıyor.

Türkiye'nin girişimleri sonucunda ABD, AB ve Birleşik Krallık'ın uyguladığı yaptırımların hafifletilmesi ve yaptırım muafiyetlerinin sağlanması konusunda önemli adımlar atıldı. Rejim dönemini hedef alan bu yaptırımların tamamen kaldırılması için çalışmalar devam ediyor.

Suriye'deki siyasi geçiş süreci, bölgedeki istikrar ve güvenliğin sağlanması açısından kritik bir öneme sahip. Türkiye, bu süreçte yapıcı bir rol oynayarak, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması, ulusal uzlaşının sağlanması ve terörle mücadele konularında aktif bir şekilde çalışmaya devam edecek. Suriye'deki tüm etnik ve inanç gruplarının eşit haklara sahip olduğu, demokratik bir sistemin inşa edilmesi Türkiye'nin öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.

İlgili Haberler