Şam'da Tarihi Anma: Çerkes Soykırımı İlk Kez Aleni!
Gündem

Şam'da Tarihi Anma: Çerkes Soykırımı İlk Kez Aleni!


23 May 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 23 May 2025

Suriye'deki Çerkes toplumu, Çarlık Rusyası'nın gerçekleştirdiği soykırımı Şam'da ilk kez alenen anarak tarihi bir adım attı. Bu anlamlı etkinlik, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra azınlıklara tanınan yeni özgürlüklerin önemli bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

Tarihi Yürüyüş: Umeyye Meydanı'nda Anlamlı Buluşma

Suriye'nin başkenti Şam'da yaşayan Çerkes topluluğu, Çarlık Rusyası tarafından 18. ve 19. yüzyıllarda gerçekleştirilen Çerkes Soykırımı'nı ilk kez kamuya açık bir şekilde andı. Umeyye Meydanı'nda düzenlenen yürüyüş, ülke tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçti. 100'den fazla kişinin katıldığı etkinlikte, "Çerkes Yas Günü" kapsamında, Rusya'nın Kafkasya'daki askeri operasyonları sonucu vatanlarından sürülen binlerce Çerkes saygıyla anıldı.

Çerkes asıllı Suriyeli araştırmacı ve aktivist Celine Kasem, bu anmanın sadece kayıpları anmakla kalmadığını, aynı zamanda devrim sonrası azınlık haklarının kamusal alanda görünür olmasının da bir göstergesi olduğunu belirtti. Kasem, "8 Aralık öncesinde, beş kişiden fazla insan bir araya gelemezdi. Sivil toplum yoktu. Rejim ‘azınlıkları koruyor’ söylemini ustalıkla kurguladı ama bu gerçeği yansıtmıyordu," dedi. Kasem, bu yıl Çerkeslerin Şam’da yaslarını alenen tutabilmesini “bir hayalin gerçekleşmesi” olarak nitelendirdi.

Çerkesler Yüzyıllar Sonra Anavatanı Andı

Kuzey ve Batı Kafkasya’da bir dönem hakimiyet kuran Çerkesler, Rusya’nın yayılmacı politikaları sonucu büyük kayıplar verdi. Halkın yaklaşık %97’si sürgüne zorlandı. On binlerce Müslüman aile Osmanlı topraklarına, daha sonra ise bugünkü Suriye ve Ürdün’e göç etti. Bugün Levant bölgesinde yaklaşık 250 bin Çerkes yaşamını sürdürüyor. Her yıl 21 Mayıs'ta, 1864'te Çerkes direnişinin sona erdiği ve Kafkasya’nın Rusya’ya ilhak edildiği tarih anılıyor.

Suriye’deki Çerkesler, uzun yıllar boyunca bu anmayı gizli düzenlemek zorunda kaldı. Rejim, Rusya karşıtı herhangi bir sivil faaliyete müsamaha göstermiyordu. Ancak 8 Aralık’taki Beşşar Esed rejiminin yıkılmasıyla bu yıl ilk kez Kürtler Nevruz'u, Çerkesler ise soykırımı açıkça anabildi. Etkinlik sırasında bazı vatandaşlar ve güvenlik görevlileri, Çerkes toplumu hakkında bilgi aldı. Bu durum, geçmişte bastırılan kültürel çeşitliliğin kamusal alanda yeniden görünür olmaya başladığını gösterdi.

“Geçmişte tarihimizin tanınması sessizlikle bastırılırdı,” diyen Kasem, rejimin özellikle Rusya'yı ilgilendiren tarihî adaletsizliklerin tanınmasından korktuğunu ve bu durumun daha geniş adalet taleplerine yol açabileceğini belirtti. Ocak ayında Ukrayna Parlamentosu'nun Çerkes Soykırımı’nı tanıması da diasporadaki aktivistler açısından önemli bir gelişme olmuştu.

“Bu anmayı yıllardır dünyanın dört bir yanında gerçekleştirdik, ama başkentimizde ilk kez buradayız,” diyen Kasem, “Artık özgürce bir araya gelip yas tutabiliyor, geçmişimizle yeniden bağ kurabiliyoruz,” ifadelerini kullandı. Kasem, “Atalarımızın yaşadığı trajediler bugün bizim için yeni yurdumuz olan Suriye’de yeniden yankı buluyor,” derken, son 14 yılda Rusya'nın Beşşar Esed rejiminin en büyük destekçisi olarak Suriyelilerin de benzer baskı ve sürgün döngülerine maruz kaldığını vurguladı.

Bir Rejimin Yıkılışı Sonrası Değişim

  • Gizliden Açığa: Uzun yıllar boyunca gizli tutulan anma törenleri, rejim değişikliğiyle birlikte ilk kez aleni olarak gerçekleştirildi.
  • Özgürlük ve Anma: Çerkesler, artık özgürce bir araya gelip yas tutabiliyor ve geçmişleriyle yeniden bağ kurabiliyor.
  • Kültürel Çeşitlilik: Geçmişte bastırılan kültürel çeşitlilik, kamusal alanda yeniden görünür olmaya başladı.

Şam'da gerçekleştirilen bu tarihi anma, sadece Çerkesler için değil, tüm Suriye halkı için bir dönüm noktası niteliğinde. Geçmişle yüzleşme ve kültürel çeşitliliğin yeniden yeşermesi, ülkenin geleceği için umut vadediyor. Bu anlamlı etkinlik, Çerkes diasporası için de büyük bir moral kaynağı oldu ve soykırımın uluslararası alanda tanınması için verilen mücadeleye yeni bir ivme kazandırdı.