
Saatini Kurdun mu? Vakit Hatırlatıcısı'nın Sırrı Ne?
Kolunda saati olmayan, ama dakikliğiyle nam salmış bir adamın hikayesi bu. Randevularına asla geç kalmayan bu kişi, karşılaştığı herkese aynı soruyu sorardı: "Saatini kurdun mu?" Bu basit soru, aslında derin bir anlam taşıyordu. Peki, bu adamın saati neye ayarlıydı ve bu soru ne anlama geliyordu?
Vakit Hatırlatıcısı'nın Anlamı
Zamanla "vakit hatırlatıcısı" olarak anılmaya başlanan bu adam, aslında namaz vakitlerine dikkat çekiyor ve insanları Rabbi ile buluşmaya davet ediyordu. Ancak, onun aradığı cevap bundan çok daha ötesindeydi. Bir sohbet sırasında, yine derin mevzulara dalmışken, dinleyicilerine defalarca aynı soruyu sormuştu: "Saatini kurdun mu?"
Yıllar sonra, bu sorunun anlamı daha da derinleşti. "Kolunda saati olmayan dakik bir adamın ‘Saatini kurdun mu?’ demesi anladığımız anlamda bir saat miydi?" Bu soru, zihinlerde bir kıvılcım çaktı ve arayış başladı. Saat neye kurulmalıydı ve bu hangi saatti?
Çiçeğin Fısıltıları
Bir gün, bu adamı mahalle kenarındaki bir bahçede bir çiçekle konuşurken gördüm. Çiçeğe de aynı soruyu soruyordu: "Saatini kurdun mu?" Merakıma yenik düşerek yaklaştığımda, adam beni fark etti ve "Marifet beni değil onu duymaktır" dedi. Çiçeğin fısıltılarıyla, saatin neye kurulması gerektiği ortaya çıktı:
- Saatinizi aşka kurdunuz mu?
- Sevdanın sırrına erdiniz mi?
- Merhametin sımsıcak kaftanlarını giydiniz mi?
- Sevginin künhüne varıp ateşine yanarak külünü savurdunuz mu?
- Özge yâri buldunuz mu?
- Hakikatin tülden peçesini kalbî bir heyecanla kaldırıp gökçek yüzünde cemali seyrettiniz mi?
Bu sorular, aslında hayatın anlamını ve insanın içsel yolculuğunu sorguluyordu. Eğer saatimizi aşka kurabilirsek, diğer cevaplar kendiliğinden bize tebessüm edecekti.
Bu hikaye, vaktin kıymetini, aşkın gücünü ve içsel yolculuğun önemini vurguluyor. Saatini neye kurduğunu sorgulamak, insanın kendini tanımasına ve hayatına anlam katmasına yardımcı olabilir. Belki de asıl saat, kalbimizde atmaya başlamalıdır.