Ali Yağcı'nın öğretmenlik hayali, 12 Eylül darbesiyle sekteye uğrasa da, içindeki eğitim aşkı hiç dinmedi. Yıllar sonra Karaman'da metruk bir okul binasını, 7 bin parçalık koleksiyonuyla "İlkokul Tarihi Müzesi"ne dönüştürdü. Atanamadığı o okulda şimdi çocuklara eğitim tarihini anlatıyor. Bu, adanmış bir hayatın, imkansızlıklar karşısında yılmayan bir ruhun hikayesi.

Hayallerine Engel Olamadılar

Hollanda'da yaşayan Ali Yağcı, 1958 yılında Karaman'da dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve liseyi burada okuduktan sonra 1980 yılının güz döneminde Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü'nü bitirdi. Öğretmen olma hayaliyle mezun olduktan sonra Hollanda'da yaşayan gurbetçi bir ailenin kızıyla evlendi. Tam hayallerine kavuşacakken, 12 Eylül darbesiyle ataması yapılmadı.

1981'de Hollanda'ya taşınan Yağcı, atama beklediği günleri yurtdışında geçirdi. Bir süre turizm sektörüyle ilgilendi, daha sonra seyahat acentesi kurdu. Ancak içindeki öğretmenlik ateşi hiç sönmedi. Ali Yağcı, eğitime olan tutkusunu turizmcilik ve koleksiyonerlikle birleştirerek Karaman'da bir ilkokul müzesi açmaya karar verdi. Bu karar, aslında yıllar süren bir özlemin ve adanmışlığın somut bir ifadesiydi.

Eğitim Aşkı Müzeye Dönüştü

1989 yılından bu yana ahşap kalem kutuları, kalemtıraşlar, abaküsler, alfabe kitapları, yardımcı ders afişleri, haritalar, karneler, kara tahtalar gibi ilkokul düzeyinde kullanılan her türlü eğitim araç gerecinin bulunduğu 35 bin eğitim materyali topladı. Bu koleksiyon, sadece bir hobi değil, aynı zamanda geçmişe duyulan bir saygı ve gelecek nesillere aktarılması gereken bir miras niteliği taşıyor.

29 Ekim 2023'te, yani Cumhuriyetin 100'üncü yılında da eğitim tarihi müzesini açtı. Müze, sadece bir sergi alanı değil, aynı zamanda bir eğitim merkezi olarak da hizmet veriyor. Çocuklar burada, geçmişin eğitim araçlarını görerek, eğitimin tarihsel gelişimini deneyimleyerek öğreniyorlar. Ali Yağcı'nın müzesi, bir hayalin gerçekleşmesiyle birlikte, eğitime adanmış bir ömrün de sembolü haline geldi.

Eğitimin Işığı Sönmez

Ali Yağcı'nın hikayesi, imkansızlıklar karşısında yılmamak, hayallerinin peşinden gitmek ve topluma faydalı olmak adına ilham verici bir örnek teşkil ediyor. Onun müzesi, sadece Karaman için değil, tüm Türkiye için bir değer. Eğitim aşkıyla yanan bir yüreğin, bir ülkenin geleceğine nasıl ışık tutabileceğini gösteriyor. Unutulmamalıdır ki, eğitimin ışığı hiçbir zaman sönmez.