Eski AKP Milletvekili ve Karar yazarı Mehmet Ocaktan, son yazısıyla gündeme bomba gibi düştü. Ocaktan, "Dava diye diye adaleti yok ettik" başlıklı yazısında, dindar kesimlerin AKP iktidarı döneminde yaşadığı değişimi ve erozyonu sert bir dille eleştirdi. Özellikle "iktidar Müslümanları" olarak tanımladığı kesimin, adeta başka bir dine inanıyormuş gibi davrandığını söyledi. Bu açıklamalar, siyaset ve din çevrelerinde büyük yankı uyandırdı.
Dindarlık Bilinci Erozyona Uğradı mı?
Ocaktan'ın yazısında dikkat çeken en önemli noktalardan biri, dindar kesimlerin dindarlık bilincinde yaşanan erozyon oldu. Yıllardır AKP'ye destek veren, hatta partinin temelini oluşturan bu kesimin, iktidar nimetlerinden faydalandıkça değerlerinden uzaklaştığına dikkat çekiliyor. Özellikle adalet, dürüstlük ve eşitlik gibi temel İslami prensiplerin, iktidar uğruna göz ardı edildiği vurgulanıyor. Bu durumun, dindar kesimler arasında ciddi bir hayal kırıklığına neden olduğu belirtiliyor.
Ocaktan, yazısında şu ifadelere yer veriyor: "İçimiz yanarak söylemek gerekiyor ki özellikle 'iktidar Müslümanları', sanki başka bir dine inanıyorlar gibi…" Bu sözler, AKP'ye yakınlığıyla bilinen bir ismin ağzından çıkması nedeniyle daha da dikkat çekici hale geliyor. Bu durum, AKP'nin dindar tabanında yaşanan rahatsızlığın ve kopuşun bir işareti olarak yorumlanıyor.
"İktidar Müslümanları" Eleştirisi
Mehmet Ocaktan'ın "iktidar Müslümanları" eleştirisi, yazının en çok tartışılan bölümlerinden biri oldu. Bu kavramla, iktidar gücünü kullanarak zenginleşen, lüks ve şatafat içinde yaşayan, dini değerleri kendi çıkarları için kullanan bir kesime gönderme yapılıyor. Bu kesimin, toplumdaki yoksulluk ve adaletsizliklere karşı duyarsız kaldığı, hatta bu durumu meşrulaştırmaya çalıştığı iddia ediliyor. Bu durumun, dindar kesimler arasında büyük bir tepkiye yol açtığı belirtiliyor.
Bu eleştiriler, sadece AKP'ye değil, genel olarak siyasetin dine alet edilmesine yönelik bir uyarı olarak da değerlendirilebilir. Dinin, siyasi çıkarlar için kullanılması, toplumda derin yaralar açabilir ve dindarlığın itibarını zedeleyebilir. Bu nedenle, siyasetçilerin dini değerlere saygılı olması, ancak dini siyasi arenaya çekmemesi büyük önem taşıyor.
Sonuç
Mehmet Ocaktan'ın yazısı, AKP ve dindar kesimler arasındaki ilişkilerin sorgulanmasına neden oldu. Yazıda dile getirilen eleştiriler, AKP'nin geleceği ve dindar tabanının desteği açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Özellikle "iktidar Müslümanları" eleştirisi, toplumda geniş yankı uyandırarak, dindarlık ve siyaset arasındaki dengenin yeniden gözden geçirilmesine yol açabilir. Bu tartışmaların, Türkiye'nin siyasi ve sosyal geleceği üzerinde önemli etkileri olacağı öngörülüyor.