Gazze'ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan Mağrib Direniş Konvoyu aktivistlerinin kaybolmasıyla ilgili endişeler artıyor. Cezayir ve Tunus'tan yola çıkan konvoy, Libya'da darbeci Hafter güçlerinin engellemeleriyle karşılaşmış ve bazı aktivistler gözaltına alınmıştı. Peki, bu olayın perde arkasında neler var ve aktivistlerin akıbeti ne olacak?

Mağrib Direniş Konvoyu Neden Durduruldu?

Gazze ablukasını kırmak amacıyla Tunus, Cezayir, Libya, Fas ve Moritanyalı yaklaşık 2 bin sivilin katılımıyla oluşturulan Mağrib Direniş Konvoyu, dünya genelinde büyük ilgi görmüştü. Ancak, Mısır'ın Refah sınırına yürüyüşe izin vermemesi ve ardından Libya'da karşılaşılan engellemeler, konvoyun amacına ulaşmasını zorlaştırdı. 12 Haziran'da ülkenin doğusundaki darbeci Halife Hafter güçlerinin kontrolündeki Sirte'de durdurulan konvoy, sert müdahalelere maruz kaldı.

Konvoy katılımcılarından 10 kişi gözaltına alınarak bilinmeyen bir adrese götürüldü. 3 Cezayirli, 3 Tunuslu, 3 Libyalı ve 1 Sudanlı aktivistten günlerce haber alınamadı. Bu durum, uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı. Gönüllü avukatların çabaları sonucu 5 aktivist serbest bırakılırken, diğerlerinin akıbeti hala belirsizliğini koruyor.

Uluslararası Kurumlara Acil Çağrı

Darbeci Hafter güçlerinin bilinmeyen bir yere götürdüğü sivillerin serbest bırakılması için Filistin İçin Ortak Eylem Koordinasyonu ve Mağrib Direniş Konvoyu Yönlendirme Komitesi temsilcileri, uluslararası kurumlara acil kodlu talep gönderdi. Temsilciler, gözaltına alınan katılımcıların sadece Bingazi'de olduklarını, hangi hapishanede bulundukları ya da gözaltı koşullarını bilmediklerini ifade etti.

Temsilciler ayrıca, "Konvoy, tüm tutuklular serbest bırakılmadıkça ve güvenliği garanti edilmedikçe yerini değiştirmeyecek veya rotasına devam etmeyecek" şeklinde kararlı bir duruş sergiledi. Gözaltında bulunan 5 kişinin serbest bırakılması için gönüllü avukatlar da devreye girerek, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası makamları harekete geçirmek için mektup gönderdi. Mektupla, ilgili uluslararası insan hakları mekanizmalarının devreye sokulması ve sivillerin derhal serbest bırakılması talep edildi.

Mağrib Direniş Konvoyu'nun yaşadığı bu olay, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından ciddi bir sorun teşkil ediyor. Sivillerin keyfi olarak gözaltına alınması ve haber alınamaması, kabul edilemez bir durumdur. Uluslararası toplumun bu konuda daha fazla duyarlılık göstermesi ve aktivistlerin serbest bırakılması için gerekli adımları atması gerekmektedir.