Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın aktardığı bilgilere göre, İsrail güçleri işgal altındaki Doğu Kudüs'te Filistinlilere ait yapıları hedef aldı. Doğu Kudüs'ün kuzeyindeki İseviyye kasabasında bir at ahırı yıkılırken, Anata kasabasında ise bir baraka ev ve ağıl yerle bir edildi. Bu olay, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, uluslararası kamuoyunun tepkisini çekiyor.
## İsrail'in Yıkım Politikası ve Filistinlilerin Durumu
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te sık sık "ruhsatsız olduğu" gerekçesiyle Filistinlilere ait yapıları yıkıyor. Bu durum, Filistinlilerin yaşam koşullarını zorlaştırırken, evsiz kalmalarına ve ekonomik kayıplar yaşamalarına neden oluyor. Filistin Kurtuluş Örgütü'ne bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesi'nin verilerine göre, İsrail ordusu sadece ocak ayında 126 yapıyı etkileyen onlarca baskın ve yıkım gerçekleştirdi. Bu yapıların arasında meskun evler, boş evler ve tarım tesisleri bulunuyor.
İsrail makamlarının, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilerin "C" bölgelerinde inşaat ve tarım yapmasını engellediği, ruhsat almanın ise neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor. Bu durum, Filistinlilerin kendi topraklarında özgürce yaşamalarını ve ekonomik faaliyetlerde bulunmalarını engelliyor.
* Filistinlilerin yaşam alanları kısıtlanıyor
* Ekonomik faaliyetleri engelleniyor
* Evsiz kalma riski artıyor
## Oslo Anlaşması ve Bölgedeki Hukuki Durum
Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Bu anlaşmaya göre, işgal altındaki Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin'e devredilirken, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" İsrail'e bırakıldı. Yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin ise "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakıldı. Bu durum, Filistinlilerin büyük bir bölümünün İsrail kontrolünde yaşamasına ve haklarının kısıtlanmasına neden oluyor.
İşgalci İsrail askerleri Batı Şeria'da 8 Filistinliyi gözaltına alırken, işgalci İsrail savaş uçakları Filistinlilerin sığındığı bir kliniği vurdu. Bu olaylar, bölgedeki gerilimin tırmanmasına ve insani krizin derinleşmesine neden oluyor. Bu durum, uluslararası hukukun ihlali anlamına gelirken, bölgedeki barış umutlarını da zayıflatıyor.
İsrail'in Doğu Kudüs'te Filistinlilere ait yapıları yıkması, bölgedeki gerilimi artırırken, Filistinlilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Bu durum, uluslararası hukuka aykırı bir uygulama olup, bölgedeki barış umutlarını zedeliyor. Uluslararası toplumun bu konuda daha aktif bir rol oynaması ve İsrail'in bu tür uygulamalarına son vermesi için baskı yapması gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki istikrarsızlık ve insani kriz daha da derinleşebilir.
