İstanbul'da deprem riski her geçen gün daha da belirginleşirken, yapılan denetimlerin sonuçları endişe verici bir tabloyu ortaya koyuyor. Şu ana kadar 115 bin bina için başvuru yapılmış olmasına rağmen, apartman sakinlerinin uzlaşamaması nedeniyle yalnızca 35 bin binada inceleme gerçekleştirilebildi. Ve bu binaların yüzde 50'sinin depreme karşı dayanıksız olduğu tespit edildi.

İstanbul'da Deprem Gerçeği ve Binaların Durumu

Türkiye'nin en büyük metropolü olan İstanbul, aktif fay hatlarına yakınlığı nedeniyle deprem riski taşıyan bir şehir. Özellikle 1999 Marmara depremi, bu gerçeği acı bir şekilde hatırlatmıştı. O günden bu yana kentsel dönüşüm çalışmaları hız kazanmış olsa da, mevcut yapı stokunun durumu hala büyük bir endişe kaynağı. Yapılan araştırmalar, İstanbul'daki binaların önemli bir kısmının depreme karşı yetersiz olduğunu gösteriyor. Bu durum, olası bir depremde büyük can kayıplarına yol açabileceği gibi, ekonomik ve sosyal açıdan da ciddi sonuçlar doğurabilir.

Binaların depreme dayanıklılığını etkileyen faktörler arasında yapı malzemesinin kalitesi, inşaat teknikleri, zemin özellikleri ve binanın yaşı gibi unsurlar yer alıyor. Özellikle eski binaların, günümüzdeki deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilmemiş olması, risk seviyesini artırıyor. Ayrıca, kaçak yapılar ve imar affından yararlanan binaların da deprem performansının düşük olduğu biliniyor.

Kentsel Dönüşümde Yaşanan Zorluklar

Kentsel dönüşüm, İstanbul'daki deprem riskini azaltmak için hayati öneme sahip bir süreç. Ancak, bu süreçte çeşitli zorluklarla karşılaşılıyor. Bunların başında, apartman sakinlerinin uzlaşamaması geliyor. Kentsel dönüşüm projeleri genellikle uzun ve karmaşık süreçleri içeriyor. Bu süreçte, hak sahiplerinin farklı beklentileri ve talepleri nedeniyle anlaşmazlıklar yaşanabiliyor. Ayrıca, finansman sorunları, bürokratik engeller ve yasal düzenlemeler de kentsel dönüşümün önünde önemli engeller oluşturuyor.

Depreme Karşı Bireysel Önlemler

Binaların depreme dayanıklılığının yanı sıra, bireysel olarak alınabilecek önlemler de hayati önem taşıyor. Deprem anında doğru davranış şekillerini bilmek, panik yapmadan hareket etmek ve güvenli bir yerde saklanmak, hayatta kalma şansını artırabilir. Ayrıca, evde deprem çantası bulundurmak, acil durum planı yapmak ve aile üyeleriyle iletişim kurmak da önemlidir.

• Deprem çantası hazırlayın: İçerisinde su, yiyecek, ilk yardım malzemeleri, el feneri, düdük ve önemli evrakların fotokopileri bulunsun.
• Evdeki eşyaları sabitleyin: Dolapları, rafları ve diğer ağır eşyaları duvara sabitleyerek deprem sırasında devrilmelerini engelleyin.
• Acil durum planı yapın: Aile üyelerinizle birlikte deprem anında ne yapacağınızı, nerede toplanacağınızı ve kiminle iletişim kuracağınızı belirleyin.
• Deprem sigortası yaptırın: Evinizi ve eşyalarınızı deprem riskine karşı güvence altına alın.

İstanbul'daki binaların yarısının depreme dayanıksız olması, kentsel dönüşümün hızlandırılması ve bireysel önlemlerin alınması gerektiğini açıkça gösteriyor. Unutulmamalıdır ki, deprem bir doğa olayıdır ancak depremin yıkıcı etkileri önlenebilir. Bu nedenle, hepimizin sorumluluk alarak gerekli adımları atması, olası bir felaketin önüne geçmek için büyük önem taşıyor.