09 Mayıs 2025 Cuma

İmamoğlu Soruşturması: Kara Deliğe Dönüşen İddialar!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturma, son günlerde kamuoyunun en çok tartıştığı konuların başında geliyor. Özellikle Son TV adlı internet sitesinde yayınlanan haberlerle soruşturmanın kapsamı ve niteliği hakkında çeşitli iddialar ortaya atılıyor. Bahadır Özgür'ün analizine göre, soruşturma giderek bir "kara deliğe" dönüşerek, sadece İmamoğlu'nu değil, muhalefeti ve hatta iktidar içindeki potansiyel çatlakları da hedef alıyor.

Soruşturmanın Seyri ve İddialar

Son TV'de yayınlanan haberlerde, İmamoğlu'nun "sır ziyaretçileri" ve "gizli görüşmeleri" olduğu iddia ediliyor. Bu iddialar, soruşturmanın başlangıçtaki yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarından, "iktidarı devirmeye yönelik bir gizli yapı" senaryosuna evrildiğini gösteriyor. Savcılık kaynaklarından sızdırılan bilgiler de bu yönde. İmamoğlu'nun ekibi, belediye bürokratları, müteahhitler, CHP yöneticileri ve gençlik kolları gibi farklı kesimlerden isimler aynı çuvala atılıyor. Bu durum, soruşturmanın kapsamının giderek genişlediğini ve belirsizleştiğini gösteriyor.

Soruşturmanın bu şekilde ilerlemesi, akıllara Ergenekon ve Gezi olayları dönemindeki benzer medya operasyonlarını getiriyor. Künyesi meçhul ve yazarı belirsiz internet siteleri, yargı ve istihbarat çevrelerinden kulis bilgileri aktararak, soruşturmayı bir tür "devlet güvenliği" meselesi olarak ambalajlıyor. Bu durum, soruşturmanın siyasi bir amaca hizmet ettiği ve muhalefeti baskı altına alma aracı olarak kullanıldığı yönündeki endişeleri artırıyor.

'Erken Devlet Yapılanması' İddiası

Son TV'nin analizlerinde dikkat çeken bir diğer nokta ise "erken devlet yapılanması" kavramı. Bu kavramla, CHP'nin henüz seçimler yapılmadan sokağa sandık kurarak aday belirlemesine gönderme yapılıyor. Bu durum, yeni bir "paralel yapı" iddiası olarak değerlendirilebilir. İktidar, bu tür iddialarla muhalefetin olası bir iktidar değişikliği senaryosunu daha şimdiden engellemeye çalışıyor.

Bu tür bir siyasal hücum taktiği, iktidarın sıkıştığı anlarda başvurduğu bir yöntem olarak biliniyor. Erdoğan iktidarı, hasımlarını amansız bir dayanıklılık testine tabi tutarak, "bunun arkasında mutlaka başka bir şey vardır" düşüncesine hapsetmeye çalışıyor. İmamoğlu soruşturmasının giderek bir "kara deliğe" dönüştürülmesinin sebebi de bu olabilir.

Muhalefetin Direniş Hattı

İktidarın bu saldırılarına karşı muhalefetin nasıl bir strateji izleyeceği büyük önem taşıyor. Muhalefet liderlerinin İBB-Silivri hattına sıkışma tehlikesini aşabilecek bir sathı müdafaanın yolunu bulmaları gerekiyor. Aksi halde, uzun sürecek bir dayanıklılık testi hepimizi bekliyor.

Soruşturmanın bu kadar genişlemesi ve belirsizleşmesi, Türkiye'deki siyasi kutuplaşmayı daha da derinleştiriyor. Soruşturmanın adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, soruşturma siyasi bir araç olarak kullanılmaya devam edecek ve Türkiye'nin demokratikleşme sürecine zarar verecektir.

İlgili Haberler