
Gazze'ye Soykırım Desteği Mi? Saraybosna'dan İsrail'e Sert Tepki!
Saraybosna'da toplanan Gazze Mahkemesi, İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım suçunu sert bir dille kınayarak, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkının tartışılamaz olduğunu vurguladı. Bu tarihi bildiri, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve Filistin davasına verilen desteği bir kez daha gözler önüne serdi.
Saraybosna Bildirisi: Soykırıma Karşı Ortak Ses
Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'daki Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nde gerçekleşen Gazze Mahkemesi oturumlarının ardından yayımlanan Saraybosna Bildirisi, mahkeme üyelerinin ortak ahlaki öfkesini ve Filistin halkıyla dayanışma taahhüdünü ortaya koydu. Bildiride, soykırımı durdurmak, failleri ve bu suça ortak olanları hesap vermeye zorlamak için birlikte çalışma kararlılığı vurgulandı.
Gazze Mahkemesi girişimi üyesi Prof. Dr. Penny Green tarafından okunan bildiride şu ifadelere yer verildi:
"İsrail hükümetinin, soykırım suçu işlemesini, on yıllardır süregelen politikalarını, yerleşimci sömürgecilik, etnik-üstüncülük, apartheid, ırk ayrımı, zulüm, yasa dışı yerleşimleri, geri dönüş hakkının reddi, toplu cezalandırma, gözaltı, eziyet, insanlık dışı muamele ve cezalandırma, yargısız infazlar, sistematik cinsel şiddet, yıkımlar, zorla yerinden etme ve sınır dışı edilme, etnik temizlik, zorunlu demografik değişiklik, açlığa mahkum etme, tüm ekonomik ve sosyal hakların sistematik olarak reddi ve imha politikalarını kesin bir dille kınıyoruz."
Filistin'in Direnme Hakkı Vurgusu
Bildiride, Filistin halkının yüzyılı aşkın süredir süregelen zulme karşı gösterdiği direnişe dikkat çekilerek, şu önemli vurgu yapıldı:
"Filistin halkının, yabancı işgale, sömürge egemenliğine, apartheid rejimine; ırkçı bir rejim tarafından boyunduruk altına alınmaya ve saldırganlığa karşı, uluslararası hukukta tanındığı ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından teyit edildiği şekilde, silahlı mücadele de dahil direnme hakkını tanıyoruz."
Uluslararası Topluma Çağrı
Gazze Mahkemesi, tüm hükümetler, bölgesel ve uluslararası kuruluşlara son 19 aydır devam eden tarihi eylemsizlik skandalına son verme çağrısında bulundu. Ayrıca, İsrail'in Filistin'de işlediği savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırımda hükümetlerin devam eden suç ortaklığı kınandı. Medya kuruluşlarının soykırımı örtbas etme, Filistinlilerin insandan sayılmaması ve Filistin karşıtı ırkçılığı körükleyen propaganda yayma konusundaki rolü de eleştirildi.
Bildiride, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkının 'jus cogens' ve 'erga omnes' nitelikte olduğu, yani istisnaya tabi olmayan ve tüm devletler için bağlayıcı evrensel bir kural olduğu hatırlatıldı.
Sonuç
Saraybosna'daki Gazze Mahkemesi'nin sonuç bildirisi, Filistin halkının haklı davasına uluslararası alanda verilen önemli bir destek olarak kayıtlara geçti. Bu bildiri, İsrail'in Gazze'deki eylemlerine karşı yükselen tepkiyi ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme mücadelesine duyulan dayanışmayı bir kez daha gösterdi. Bildirinin yankıları, uluslararası kamuoyunda uzun süre devam edecek gibi görünüyor.