
Galatasaray Meydanı Cumartesi Anneleri'ne Açılsın! Af Örgütü Çağrısı
Uluslararası Af Örgütü, Cumartesi Anneleri'nin 30 yıllık adalet mücadelesine destek vererek, Galatasaray Meydanı'nın yeniden barışçıl protestolara açılması için yetkililere çağrıda bulundu. Örgüt, yetkililerin hukuksuz kısıtlamaları kaldırması ve Cumartesi Anneleri'nin toplanma özgürlüğünü sağlaması gerektiğini vurguladı. Bu çağrı, 1980'lerde ve 1990'larda zorla kaybedilenlerin ailelerinin adalet arayışına uluslararası bir destek niteliği taşıyor.
Cumartesi Anneleri'nin 30 Yıllık Mücadelesi
Cumartesi Anneleri, Türkiye'de 1980'lerde ve 1990'larda yaşanan zorla kaybetme vakalarının aydınlatılması ve sorumluların yargılanması talebiyle 27 Mayıs 1995 tarihinde Galatasaray Meydanı'nda başlattıkları oturma eylemleriyle tanınıyor. Her hafta Cumartesi günleri aynı saatte bir araya gelen anneler ve yakınları, kayıplarının fotoğraflarını taşıyarak seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu eylemler, Türkiye'deki insan hakları mücadelesinin sembollerinden biri haline geldi.
Uluslararası Af Örgütü Kıdemli Türkiye Kampanyacısı Milena Buyum, Cumartesi Anneleri'nin yılmaz mücadelesinin 30. yıldönümünde yaptığı açıklamada, "Bugün, Cumartesi Anneleri’nin yılmadan sürdürdüğü hakikat, adalet ve hesap verebilirlik mücadelesinin 30. yıldönümü. Kimi zaman biber gazı, tazyikli su ve diğer türde polis şiddetinin yanı sıra keyfi gözaltılara ve haksız davalara maruz kalmalarına rağmen daima barışçıl bir biçimde toplandılar. Onlarla dayanışma içindeyiz" dedi. Buyum, Cumartesi Anneleri'nin barışçıl protesto hakkının önemini gösteren güçlü bir küresel sembol olduğunu vurguladı.
Galatasaray Meydanı'na Erişim Engeli ve AYM Kararları
Ağustos 2018'den bu yana Galatasaray Meydanı, metal bariyerlerle çevrili ve polis kontrolünde tutuluyor. 2022 ve 2023 yıllarında Anayasa Mahkemesi (AYM),Cumartesi Anneleri'nin barışçıl toplanma özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. Ancak bu kararlara rağmen, meydanın erişimi hala kısıtlı tutuluyor. Kasım 2023'ten bu yana polis müdahalesi ve gözaltılar sona ermiş olsa da yetkililer, metal polis bariyerlerinin önünde gerçekleştirilen haftalık protestolara katılabilecek kişi sayısını keyfi olarak 10 kişi ile sınırlandırdı.
Cumartesi Anneleri'nin mücadelesi, Türkiye'deki insan hakları savunucularının azim ve kararlılığının sembolüdür. Uluslararası Af Örgütü'nün çağrısıyla birlikte, Galatasaray Meydanı'nın yeniden barışçıl protestolara açılması ve Cumartesi Anneleri'nin sesinin duyulması için umutlar yeniden yeşerdi. Hukuksuz kısıtlamaların derhal kaldırılması ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanması, Türkiye'nin insan hakları konusundaki itibarını güçlendirecek önemli adımlar olacaktır.
Peki, Cumartesi Anneleri'nin bu uzun soluklu mücadelesi neden bu kadar önemli? İşte bazı önemli noktalar:
- Adalet Talebi: Kayıp yakınları, sevdiklerinin akıbetini öğrenmek ve sorumluların yargılanmasını sağlamak için mücadele ediyor.
- Hukukun Üstünlüğü: Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması, hukukun üstünlüğüne olan güveni zedeliyor.
- İnsan Hakları: Barışçıl toplanma özgürlüğünün engellenmesi, temel insan haklarına aykırıdır.
- Hafıza ve Yüzleşme: Geçmişle yüzleşmek ve hafızayı canlı tutmak, gelecekte benzer acıların yaşanmaması için önemlidir.
Sonuç olarak, Uluslararası Af Örgütü'nün çağrısı, Cumartesi Anneleri'nin adalet arayışına verilen önemli bir destektir. Yetkililerin bu çağrıya kulak vererek Galatasaray Meydanı'nı yeniden barışçıl protestolara açması, Türkiye'nin insan hakları sicili açısından olumlu bir adım olacaktır. Cumartesi Anneleri'nin 30 yıllık mücadelesi, hakikat, adalet ve hesap verebilirlik ilkelerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.