Fransa'da hunharca katledilen 17 yaşındaki Hasan Horoz'un cenazesi, memleketi Kahramanmaraş'ın Nurhak ilçesinde gözyaşları içinde toprağa verildi. Genç yaşta hayata veda eden Hasan'ın cenaze töreninde annesi Fatoş Horoz'un feryatları yürekleri dağladı.

Olay Nasıl Gerçekleşti?

Hasan Horoz, geçtiğimiz Salı günü Fransa'da bir süpermarketin önünde baltalı bir saldırıya uğramıştı. Saldırıda ağır yaralanan genç, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayın ardından Fransa'daki Türk toplumu büyük bir üzüntü yaşarken, cinayetin nedeni ve failleri hakkında soruşturma başlatıldı. Hasan Horoz'un ani ölümü, ailesini ve sevenlerini yasa boğdu.

Annenin Yürek Yakan Feryadı

Hasan Horoz'un cenazesi, dün Kahramanmaraş'ın Nurhak ilçesine getirildi. Cenaze töreninde anne Fatoş Horoz'un ağıtları yürekleri parçaladı. Acılı anne, "Cenazesine değil de düğününe gelseydiniz hep beraber düğününü çalardık dostlarım" diyerek feryat etti. Annenin bu sözleri, törene katılanların gözyaşlarına boğulmasına neden oldu.

Cenaze törenine Hasan Horoz'un ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Genç yaşta hayata veda eden Hasan, dualarla son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze töreni sonrası konuşan aile fertleri, cinayetin aydınlatılmasını ve faillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.

Fransa'daki Türk Toplumunda Endişe

Hasan Horoz'un ölümü, Fransa'daki Türk toplumunda büyük bir endişe yarattı. Son dönemde artan ırkçı saldırılar ve nefret söylemleri, Türk vatandaşlarını tedirgin ediyor. Türk dernekleri ve sivil toplum kuruluşları, Fransa hükümetine çağrıda bulunarak, Türk toplumunun güvenliğinin sağlanması için gerekli önlemlerin alınmasını talep etti. Fransa'daki Türkler, yetkililerden bu tür olayların tekrarlanmaması için daha duyarlı olmalarını bekliyor.

• Irkçı saldırıların artması
• Nefret söylemlerinin yaygınlaşması
• Güvenlik endişelerinin yükselmesi

Hasan Horoz'un trajik ölümü, genç yaşta hayata veda eden bir insanın ardından bırakılan derin acıyı bir kez daha gözler önüne serdi. Ailesinin ve sevenlerinin yüreğindeki yangın dinmeyecek olsa da, adaletin yerini bulması ve benzer olayların yaşanmaması en büyük teselli olacaktır.