Kayseri Devlet Hastanesi'nde yıllarca genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan Ömer Fazıl Bilgin, mesleğinde 34. yılını geride bırakırken beklenmedik bir karar aldı. Artan sağlıkta şiddet olayları ve duyduğu ilgi nedeniyle hukuk fakültesini bitiren Bilgin, şimdi avukatlık yapıyor. Peki, bu ani meslek değişiminin ardında yatan sebepler neler?
Doktorluktan Avukatlığa Uzanan İlginç Bir Yolculuk
Ömer Fazıl Bilgin'in hikayesi, aslında 2012 yılında Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne başlamasıyla başlıyor. İki çocuk babası olan Bilgin, yoğun mesleki temposuna rağmen 4 yıllık hukuk eğitimini başarıyla tamamladı. 2016'da mezun olduktan sonra ise avukatlık stajına başladı ve geçtiğimiz yıl ruhsatını alarak resmen avukat oldu.
Bu süreçte Bilgin'i motive eden en önemli faktörlerden biri, sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olayları oldu. Kendisi de bir sağlık çalışanı olarak bu durumdan etkilenen Bilgin, meslektaşlarına hukuki destek olabilmek için avukatlık yapmaya karar verdi.
"Sağlık Hukukunda Ruhsatnamemi Aldım"
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ömer Fazıl Bilgin, şu ifadelere yer verdi:
Kendimi ve benzer durumda olan sağlık çalışanlarının hukuki süreçlerine yardımcı olabilmek adına stajımı tamamlayıp sağlık hukukunda ruhsatnamemi aldım.
Bu sözler, Bilgin'in avukatlık mesleğini sadece bir kariyer değişikliği olarak görmediğini, aynı zamanda sağlık çalışanlarına yönelik bir dayanışma ve destek platformu oluşturma amacını taşıdığını gösteriyor.
Sağlıkta Şiddet Neden Artıyor?
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, son yıllarda Türkiye'de ciddi bir sorun haline geldi. Bu durumun birçok nedeni bulunuyor:
- Yoğun iş yükü ve stres: Sağlık çalışanları, uzun ve yorucu çalışma saatleri altında büyük bir stres yaşıyor.
- Hasta ve hasta yakınlarının beklentileri: Sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar ve beklentilerin karşılanmaması, hasta ve hasta yakınlarında öfke ve gerginliğe yol açabiliyor.
- Toplumsal şiddet eğilimi: Genel olarak toplumda şiddet eğiliminin artması, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıları da tetikleyebiliyor.
Bu faktörlerin yanı sıra, sağlık sistemindeki yapısal sorunlar ve yetersiz güvenlik önlemleri de sağlıkta şiddetin artmasında etkili oluyor.
Sağlıkta şiddetle mücadele için çeşitli önlemler alınması gerekiyor. Bunlar arasında, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi, hasta ve hasta yakınlarının bilinçlendirilmesi, güvenlik önlemlerinin artırılması ve şiddet olaylarına karışan kişilere yönelik caydırıcı cezaların uygulanması yer alıyor.
Ömer Fazıl Bilgin'in meslek değişikliği, sağlıkta şiddet sorununa dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık yaratmak adına önemli bir örnek teşkil ediyor. Umuyoruz ki, bu tür olaylar sağlık sisteminde daha köklü değişikliklerin yapılmasına ve sağlık çalışanlarının daha güvenli bir ortamda hizmet vermesine katkı sağlar.