Sabah Gazetesi yazarı Salih Tuna, bugünkü köşe yazısında eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ı sert bir dille eleştirdi. Tuna, Arınç'ın Ekrem İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması gerektiği yönündeki açıklamalarına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diploması konusundaki sessizliğine dikkat çekerek, Arınç'ı "Rasim Ozan Kütahyalı vaziyeti" olarak nitelendirdi.
Arınç'ın İmamoğlu'na Desteği ve Erdoğan'a Sessizliği
Salih Tuna, yazısında Bülent Arınç'ın, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması gerektiği ve diplomasının iptaline ilişkin "Kumpas kuruldu düşüncesine sahip olanlar haksız sayılmazlar" şeklindeki açıklamalarını eleştirdi. Tuna, Arınç'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a üniversite diploması üzerinden itibarsızlaştırma yapıldığında sessiz kaldığını, ancak İmamoğlu'nun diplomasını "adeta göğsünü siper edercesine" savunduğunu ifade etti.
Tuna, Arınç'ın AK Parti içinde sevilmediğini iddia ederek, "Ne AKP, ne Refah Partisi ne de FETÖ onu sevmez" imasında bulundu. Ayrıca, Arınç'ın geçmişte "Ben de olsam dağa çıkardım…" şeklindeki sözlerini de hatırlattı.
"Bir Nevi Rasim Ozan Kütahyalı Vaziyeti"
Salih Tuna, yazısında Bülent Arınç'ı "Bülent Bey çok hassas çok duygulu bir insan, hiç üzmek istemem. Zaten herkes onu üzüyor. Bir nevi Rasim Ozan Kütahyalı vaziyeti" sözleriyle tanımladı. Bu benzetme, Arınç'ın sürekli eleştirilen ve farklı kesimler tarafından sevilmeyen bir figür olduğu yönündeki algıyı vurguluyor.
Tuna'nın yazısında dikkat çeken diğer noktalar şunlar:
- Arınç'ın geçmişte FETÖ'cüler tarafından "kozmik odaya" girmesine vesile olması.
- Arınç'ın eleştirmeyi çok sevdiği ancak eleştiriye tahammülünün olmaması.
- Arınç'ın "özgül ağırlığı" olduğunu iddia etmesi.
Sonuç
Salih Tuna'nın Bülent Arınç'a yönelik sert eleştirileri, siyaset kulislerinde geniş yankı uyandırdı. Arınç'ın bu eleştirilere nasıl bir yanıt vereceği merak konusu olurken, Tuna'nın yazısı AK Parti içindeki farklı görüşleri ve gerilimleri de gözler önüne serdi. Bu durum, önümüzdeki günlerde siyasi tartışmaların daha da alevlenebileceğine işaret ediyor.
